Hafız Abdülezel Paşa Caddesi

A -
A +
Cumartesi günü Eyüp Sultan'daki Dil ve Edebiyat Derneği'nde bir toplantı vardı. Adı geçen dernek, Dil ve Edebiyat ismiyle bir de aylık dergi çıkartmakta. Amerika'dan geldikten sonra biz de orada bir konuşma yapmıştık. Bu Cumartesi günü de Prof. Alemdar Yalçın, "edebiyatın gücü"nü anlatacakmış. İştirak etmek istiyordum; ancak, aynı gün daha başka ziyaretlerim de vardı; yazımı yetiştirmekte geç kalabilirdim; duyduğum tereddüde rağmen yine de gitmeye karar verdim.
Fatihli olan Hoca, güzel malumatlar verdi. Sözünün bir yerinde dile getirdiği üzüntüyle irkildim.
-Bugün Kadir Has Üniversitesi olan eski tütün fabrikasıyla Balat arasının adı Abdülezel Paşa Caddesi'ydi. 'Türk-Yunan Harbi' diye bilinen 1897 Teselya Harbi'nin kumandanlarından. İstanbul Belediyesi, bir müddet evvel oraya 'Kadir Has Caddesi' ismini verdi...
Bu söz, benim için o toplantıya niçin gittiğimin işaretiydi:
Yurt dışından geldiğimizde Haliç sahil yolunun ortasında siyah bir mermer âbidenin dikili olduğu dikkatimi çekmişti. Bir gün yakından bakınca Hafız Abdülezel Paşa  ibaresini gördüm. İbarenin altında kim olduğu yazılıydı. Gösterilen vefaya kalben şükran duydum. Zira son taarruz zaferimizin bir şehid kumandanının ismi İstanbul'un en işlek sahillerinden birinde yaşatılıyordu. Ama gönlümüz, o âbidenin daha büyük olmasını arzu ederdi. Biz, bu arzudayken oradan bir geçişimde yolun adının "Kadir Has Caddesi" yapıldığını gördüm. Hayret ettim; ağırıma gitti. Fakat konuyu kimseyle paylaşmadım.
Cuma günü eşimle birlikte oradan geçiyorduk. "Kadir Has Caddesi" tabelasını okuyunca mevzuu onunla konuştum. "Zaten koca binada 'Kadir Has Üniversitesi'  yazmakta; sermaye, şehidin kanından daha aziz olmamalı!" diyerek hislerimi dile getirince eşim, -biraz da suçlayıcı bir üslupla- "neden yazmıyorsun peki?" dedi. Zihnim bunlarla meşgulken ertesi gün gittiğim toplantıda aynı acı gerçekle karşılaştım. Bu bir tesadüf olamazdı. Soru-cevap faslında bu dediklerimi dile getirdim ve oradakilere "pazartesi günü yazımın başlığı 'Hafız Abdülezel Paşa Caddesi'dir" diye ilan ettim.
Teselya zaferimizle Hafız Abdülezel Paşa'nın kim olduğunu bu sütunda daha evvel kaleme almıştık. O savaş, II. Viyana'dan devrimize kadarki tek taarruz zaferimizdir. Diğer zaferler müdafaadır. Ordumuzun Atina kapılarından girmesi -Yunanistan'ın tazminat ödeme şartı mukabili- Rusya ve Avrupa tarafından Sultan Abdülhamid'e arz ile önlenmiştir. Böylesine şanlı bir zaferin  82 yaşında şehid düşmüş kahraman kumandanlarından bir Paşa'mızın -ismi velev ki kısmen korunsa bile- hatırasına reva görülen bu muamele talihsizliktir. İBB hatayı âcilen düzeltmelidir.
Emirgân sahil yoluna merhum Sakıp Sabancı'nın, Haliç Sahil Yoluna da merhum Kadir Has'ın isminin verilmesine lüzum yoktu. Onların namları, zaten her yerde mevcut. Herkesin bildiğini tekrarlamak değil, unutulan kıymetlerimizi hatırlamak lazımdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.