Ölmeden mezara girmek

A -
A +


Sultan Abdülhamid, ustaca taktiklerle 93 Harbi'nin yıkıcı etkilerini savuştururken 20 Sene kadar harp yaşanmaz. Bu arada yüz binler, Rumeli'den Anadolu'ya akmaktadır. Harput'un eteğinde bile Hersek diye köy kurulur. Ceyhan o günkü iskân siyasetinin eseridir.
Yunanlılar, 1897'de yine rahat durmazlar. 18 Nisan 1897'de  Ordumuz, Teselya üzerine  harekete geçer. Pınar meydan muharebesinde Hafız Abdülezel Paşa, ertesi gün de Celal Paşa şehid düşerler.  Padişah, yıldırım harekâtı emri verir. Askerimiz, Atina'yı almak üzereyken Rusya ve Avrupa  devreye girerler. 
31 Mart 1909'da bir tertiple Sultan Abdülhamid, hal edilir. O sırada İttihadçılar için söylediği söz, manidardır. "Devleti 10 yıl idare etsinler, yüz yıl idare ettik desinler." Hakikaten, İttihatçılar, koca imparatorluğu 10 yılda dağıtırlar. Kerametli o  cümleden yüz sene sonra Ergenekon dâvâsı başlayacaktır. Abdülamid Han, 33 sene boyunca  sürekli kalkınma hamleleri yapmıştır. Yerinden uzaklaştırılınca devlet de millet de memleket de kendini harplerden kurtaramayacaktır:
1911-12 Trablusgarb, 1912-13 Balkan, 1914  Cihan, 1914 Sarıkamış, 1915 Çanakkale, 1918 İstiklal Harbleri birbirini takip eder. Tarblusgarb Harbine "Türkiye-İtalya savaşı" da denir. 8 Bin kişilik ordumuz 102 Bin kişilik İtalyan ordusuna karşı mücadele verir. O çarpışmalarda İtalyanlar malik olduğu halde bizim hava kuvvetlerimiz yoktur. Balkan Harbi'nde ise Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ'a karşı  Rumeli'de tutunmaya çalışırız. 
'93 Harbindeki insan kaybımız 120 Bindi. Bu sayı, Çanakkale'de misliyle katlanır, Trablusgarp'ten İstiklal Harbine  yüz binlerle ifade edilecek zayiat veririz.
Sultan Abdülhamid'in 1909'da tahttan indiği Türkiye, 24 Temmuz 1923'te Lozan muahedesiyle fevkalade küçülmüştür.
Bütün bunlar ölmeden mezara konmamızın adıdır.
Çanakkale'de çarpışan yiğidin yaktığı türkünün dili budur.
1897-Türk Yunan Harbi veya Teselya Muharebesi, 1683 II. Viyana Bozgunu'ndan bu yana tek taarruz zaferimizdir. Çanakkale dahil, diğerleri hep müdafaa harpleridir.
Çanakkale'de 7 itilaf devleti Osmanlıya saldırmaktadır. İngiltere ve Fransa başı çeker. Dünyanın öbür ucundaki Avusturalya ve Yeni Zellanda  bile koşup gelmiştir. Devleti aliyye ise Almanya ve Avusturya-Macaristan ile ittifak halindedir.
"Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela!"ya karşı 253 Bin şehid vererek.
Boğazları kuzeyden Ruslara, güneyden diğer müstevlilere karşı kapattık.
Ne varki 18 Mart 1915 Çanakkale Destanına rağmen dünya harbi devam etmektedir.
Harbi umumi, 30 Ekim 1918'de Mondros'ta  Türkçe, Fransızca ve İngilizce kaleme alınmış  "Mondros Mütarekesi" diye bilinen ateşkes andlaşmasıyla bitecek fakat İstanbul 13 Kasım 1918'de işgal edilecektir. Bu işgalcilere Boğazları kim tekrar açmıştır? Bu soruyu ileride tarih verir. Payitaht İstanbul'da işgal yaşanırken Ankara'da 1 Kasım 1922'de Saltanat lağvedilir. 3 Mart 1924'te ise Hilafet askıya alınacaktır. İşgalci devletler, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan 6 Ekim 1923'de hiç bir harp-darp olmadan tatilden döner gibi İstanbul'dan çıkacaklardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.