Uzun tutukluluk süresi, hak ihlalidir

A -
A +
AYM/Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu vekil Mustafa Balbay'ın şikâyeti üzerine "uzun tutukluluk süresi, hak ihlalidir" hükmüne varmış olması, doğru bir karardır. Karar üzerine Sn. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün karardan ve kararın ittifakla yani oy birliğiyle alınmış olmasından dolayı memnuniyetini dile getirmesi de maşerî vicdanın en üst seviyede tecellîsidir...
AYM hem şikâyeti haklı buldu ve hem de idareyi adı geçen sanığa 5 bin TL mânevî tazminat ödemeye mahkûm etti.
Tutuklamanın uygulamada artık istisnâ olmaktan çıkıp esasa dönüşmesi, o da yetmezmiş gibi bir kişi tutuklandıktan sonra çok seneler içerde kalması, hemen herkesi rahatsız etmektedir. Bizzat Cumhurbaşkanı, Başbakan, öteki yetkililer ve biz kalem sahipleri, bunun yanlışlığını, insan ve aile hayatında telâfisi mümkün olmayan ziyanlara yol açacağını hep dile getirdik.
Fakat buna rağmen yargı, bildiğinden şaşmadı?
Peki; yargı, yani dâvâları ele alan mahkemeler, neden bildiğinden şaşmadı da sonunda AYM tarafından âdeta cezalandırıldı?
Bir haksızlığı düzeltirken bir başka haksızlığa düşmemeli. Bilindiği gibi, muhakemenin bir emniyet ve savcılık hazırlık safhası ve bir de mahkemede esas safhası var. Bu safhalar oluşurken binlerce hattâ bazen on binlerle ifade edilen sayfalar ortaya çıkmakta. Bir insanın bir ömürde okuması mümkün olmayan klasörler dolusu kâğıtları mahkeme, bakmakta olduğu dâvâda okumak mecburiyetinde. Halbuki ortada tek sanıklı bir dâvâ yok. Onlarca sanık, on binlerce sayfa var.
Bu denizden nasıl çıkılır?
Bu şartlarda isabetli karar nasıl verilir?
Hâdisenin nâzik noktası burasıdır.
Peki çâre ne?
Çâre bir ara hükümet tarafından gündeme taşınmıştı, bizler de üzerinde çok kafa yormuştuk. İstinâf yani ara mahkemeler kurulması, bu mahkemelerin, süzgeç vazifesi yapmaları. O teklif, şimdi nerelerdedir bilmiyoruz. Bereket ki AYM, AİHM/Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne nisbetle bir istinâf mahkemesi statüsüne kavuşturuldu da kendi hatalarımızı kendimiz tashih eder olduk. Şimdi şu noktada şu hatırlatma, vicdanî borç olmalı:
-AYM'yi bir insan hakları mahkemesi gibi çalışma yetkisine kim kavuşturdu?
Bu hukuki olgunluk, bu dönemde yapılmış olan hukuk reformunun eseridir. Gerçek böyle iken; peşin hüküm sahipleri, kaba bir anlayışla uzun tutukluluk/mevkûfiyet sürelerini bir vebâl olarak iktidarın boynuna asmaya çalışmaktalar.
İlgili AYM kararı emsaldir, bağlayıcıdır.
Bundan böyle birçok şikâyetler gelebilir.
Tahliyeler beklenmekte...
Yüksek mahkemeden yapılan açıklamadan öyle anlaşılıyor ki AYM verdiği kararın esbabı mucibesi için ciddî bir mesâî sarf ederek mahkemelere rehber, kararlar için atıf ve dayanak mahiyetinde çok mufassal bir gerekçe yazmaktadır...
Keyfîliği bertaraf etmek için var olan adliye, sebep ne olursa olsun keyfîlik ithamına velev ki îmâ yoluyla bile olsa muhatap olamaz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.