Vatandaş Anayasasının menzil tarihi

A -
A +

"Komşularımızla sıfır ihtilaf" siyasetini önce şifâhî ve sonra da tatbikî olarak hayata geçirdik. Bu inanılması zor bir hadiseydi. Ancak proje gerçekleşti. Ne var ki bunun bir müze eşyası gibi kapalı camekânda öylece kalması mümkün değildi. Zira dış politika, ülkelerin dinamizm envanteridir. Orada rol, tek başına size ait değildir. Ne tek seçicisiniz ve ne de tek oyuncu. Onun için büyüyen Türkiye'de sıfır ihtilaf öylece duramazdı. Boy atmamız, şöyle veya böyle bazı merkezleri rahatsız edecektir, etmektedir. Bugün Türkiye kalkınmada Çin'den sonra ikinci sırada. Bu parlak tablonun bir de diğer yüzü var. İçeride ve dışarıda ağır gündem mevzuları mevcut. İçeride bölücü terör ve yol kesen darbelerin serencâmı en önemli gündem maddeleri. Diğer çok mühim maddeler ise Suriye ve Irak. Bu iki ülkenin rejimleri aynı zamanda emperyal dünyanın da meseleyi mahsusası. Ankara, bir taraftan hız kesmeden dünya yarışını devam ettirirken, diğer taraftan da Suriye, Irak ve bağlı konularla meşgul. Olanca enerji kalkınma, terör, Suriye ve Irak dörtgeninde kullanılmakta. Bu alaca siyasette de gündemler üstü gündem maddesi anayasa, alt sıralara düşmekte. Anayasa, bugüne dek yapılmış olmalıydı. Ürkütücü bir gecikmenin vaki olduğu hakikattir. Bunun da iki sebebi var. Resmettiğimiz malûm yüksek tempolu iç ve dış yoğunluk birinci sebep. İkinci sebep ise hukuk romantizmi. Çevre ziyadesiyle geniş tutuldu. O da fikrini yazsın, bu da söylesin, şu cemiyet de beyanda bulunsun... derken olay hantallaştı, ağırlaştı ve temerrüde düştü. Halbuki 23 Nisan müsameresinde değiliz. İlk defa sivil anayasa yapma şansı yakalanmış. Onu ya tam hak etmek veya istemeden boşlamak mevkiindeyiz. Bir arpa boyu yol da alınamadı. Şimdi mayıs ayında yazılmaya başlanacağı söyleniyor. Bari öyle olsun. Demir tavında dövülür. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, anayasa tanziminde acze düşmemiz halinde bunun "birazcık ayıp olacağı"nı ifade etmişler. Şüphesiz ki şahsi üslûb ve makam nezaketi icabı nezaket göstermişler. Yeni yahut da sivil ve en isabetli tarifle Vatandaş Anayasası için bir tarih tesbit edilmeli, anayasa bu tarihte behemehâl TBMM'ne sunulmalı. Bu tarih, 23 Nisan 2013 olmalı. 23 Nisan 2013'te Türkiye yepyeni, kısa, öz, hürriyetçi, sivil ve yerli bir anayasa ile 2023 Büyük Türkiyesine doğru yola devam etmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.