Yeniden yargılama, kime hizmet olacak?

A -
A +

AİHM, Türkiye'nin huzurunu kaçıracak bir karar veriyor. Şekli bir karar. Esasa dair tek kelime ettikleri yok. Etmeye yetkileri de yok. Abdullah Öcalan'ı yargılayan mahkeme hey'etinin içinde askeri hakim olmasına karşılar. Halbuki yargılamayı yapan bir Devlet Güvenlik Mahkemesi idi. DGM olunca da hey'ette haliyle askeri hakim yer aldı. Hatırlanacağı gibi DGM'ler karma mahkemelerdi. Peki, askeri hakim hukukçu değil mi? Hukukçu. O halde bu şekilcilik niye? Mahkemelerin gayesi toplumları birbirine düşürmek değil, barışı tesistir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bir şekil, hatta görüntü yüzünden Türkiye'nin huzurunu tehlikeye atmakta. Tabii bir de savunma hakkı kısıtlandı gibi bir itirazları var. O günleri hatırlayalım. Son derecede nazik bir mahkeme reisi. Televizyondan naklen yayınlanan açık bir muhakeme. 40 bin vatandaşın hayatına, 100 milyar dolar kadar ziyana sebebiyet veren bir örgütün lideri dünyada eşi az görülür bir dikkatle yargılandı. Mahkumiyet sonrasındaysa İmralı adasında lüks bir hayat yaşamakta. Diş doktoruna varıncaya kadar her ihtiyacı karşılanıyor. Hatta avukatları eliyle örgütü üzerinde rolünü icra etmeye çalışıyor. Her nasılsa beyanatlar veriyor. Diğer taraftan köprülerin altından çok sular aktı. Kürtçü terörist, Bülent Ecevit iktidara getirilsin diye paketlenip verilmişti. Öyle de oldu. Fakat 2000 ve 2001 ekonomik krizleri de böylece geldi. Yargılama 1999'da yapıldı... 3 Kasım 2002'de ise Türkiye'de çok geniş bir iktidar değişikliği oldu. AK Parti, doğu ve güney doğuda da ciddi şekilde oy aldı. Bizzat başbakan bir güneydoğu milletvekili. Toplum, uzun zamandır kaybettiği bir müşterekliği en üst seviyede yeniden kazandı. Yatırımlarda doğu , güney doğu bilhassa dikkate alınmakta. Sertlikler törpülendi. Eski DEP'liler tahliye edildi. TRT'de Kürtçe programlar yapılmaya başlandı. Kürtçe kurslar serbest bırakıldı. Bunlar eskiden hayal bile edilemezdi. Keza bazı Kürt aydınları, ayrılıkçılığa karşı olduklarını dile getirmeye başladılar. Zaman ve yeni şartlar iyileştirmeye başlamıştı. Tam bu esnada aradan 6 yıl geçtikten sonra AİHM, Türkiye'nin kazandıklarını yok etme tehlikesi taşıyan bir hükme gidiyor. AİHM'nin kararı Türk adaleti tarafından reddedilebilir. O takdirde geriye tazminat kalır. Milli mahkeme, iadeyi muhakeme/yeniden yargılama yoluna giderse netice yine değişmez. Şekil şartı yerine getirilerek ceza tekrarlanır. Bunlar olurken milliyetçilik adına zinhar kimse hissi davranmamalı, kışkırtma tuzağına düşmemelidir. Türkiye'nin AB yolculuğunu engelleme niyeti gözden kaçmasın. O noktada Türkiye'nin Avrupalı muhalifleriyle AB muhalifi ulusalcılar dayanışma içinde olabilirler. 3 Ekim öncesi AB yoluna taş yuvarlanıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.