Marşını satan maçını da satar

Sesli Dinle
A -
A +

> İngiltere ile İran seremoniye dizildiğinde hafızam gerilere gitti. 1998 Dünya Kupası’nda bir başka Anglosakson ekibi Amerika ile çıkılan seremonide, İranlı oyuncular millî marşlarını okurken boğazlarındaki damarlar şişiyordu. Mehdevikiya ve arkadaşları “Senin uğruna hayatlarımızın ne değeri var ki?” sözlerini hançerelerini yırtarak haykırıyordu. Ve İran o maçı 2-1 kazanıyordu.

 

> Dünkü İranlı oyuncular millî marşlarını söylemedi; ortaya takım ruhu koyamadı, turnuvanın averaj takımı olacağını ilk maçta ilan etti.

 

> İngiltere’de tecrübeli ayaklar Maguire, Sterling, Kane araya attıkları paslarla beş altı İranlıyı oyundan düşürüyor, yaptıkları ortalarla rakip defansı şapşallaştırıyordu. 

 

> Shaw’un soldan bir ortasını Bellingham, bir başka ortasını Saka, Kane’nin sağdan ortasını Sterling ağlara yolluyordu. Daha ilk yarıda tabelada 3-0 yazıyordu ve maç bitmişti.

 

> Utanç ikinci yarıda da devam etti; Saka’nın İranlı oyuncuların kimini sağa kimini sola yatırarak attığı dördüncü golle… 

 

> İranlıların futbola döndüğü kısa bir anda, organize atağı Mehdi Taremi ağlara göndererek “Aslında istesek gol atabiliriz” mesajı verdi.

 

> Ama bu sevinci bile yaşayamadılar; oyuna giren Rashford buluştuğu ilk topu yumuşak bir dokunuşla İran ağlarına gönderdi. Grealish ise perdeyi kapatan golüyle turnuvadaki iddialarını herkese ilan etti.

 

> İran lehine verilen VAR destekli penaltı puan getirseydi  skandal olurdu. 

 

MAÇIN ADAMI: Luke Shaw

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.