Patronlar ve solcu Derviş

A -
A +

TÜSİAD'ın kurmay heyeti diye tabir edilen iş dünyamızın A Takımı önceki gün Yeniköy'de Yapı Kredi'nin lokalinde biraraya geldi. Rahmi Koç, Sakıp Sabancı, Mehmet Emin Karamehmet, Bülent Eczacıbaşı, Aydın Doğan, Mehmetali Yalçındağ, Mustafa Koç, Ali Sabancı, Ömer Sabancı, Fuat Miras, Refik Baydur, Tuncay Özilhan ve Hüsamettin Kavi'nin hazır bulunduğu 7 saatlik toplantıda pek çok gündem maddesi masaya yatırıldı. Toplantıya katılan isimlerden birinden dinlediğime göre ekonomik program ve yeni siyasi yapılanma en fazla tartışılan konu başlıklarıydı. ÇOK KONUŞUYOR Patronların tamamı Kemal Derviş'e sıcak ve Türkiye'ye katkıları olabileceğini düşünüyor. Yakınmaları, Derviş'in çok konuşması ve bunun hem ekonominin, hem de siyasi geleceğinin önüne handikap olabileceği. Katılımcılardan biri "Asaf Savaş'a söyleyelim de Derviş'i tembihlesin" diye bir öneri bile sundu. Dış finans çevrelerindeki kredibilitesi, büyük patronlarımızca da tescil gören Kemal Derviş'le ilgili bir başka eleştiri de, siyasete gireceği mesajını zemin hazırlamaksızın vermesidir. Ankara'da şort giyip yürüyen, Antalya'da portakal üreticileri ile buluşan Derviş'e kimin siyaset ve imaj danışmanlığı yaptığı sorusu bile gündeme getirildi. SOLCU KEMAL Keza Derviş'in solcu kimliğini öne çıkarması da sorgulanarak eleştirildi. Patronlar, solculuğunu afişe eden Derviş'in stratejik bir hata yaptığını ve bunun da, hem ekonomik istikrar programını, hem de Kemal Bey'in siyasi geleceğini olumsuz etkileyebileceğinden endişeli. TÜSİAD'ın A Takımı, ANAP ama özellikle de MHP'nin solculuğunu tescil edip, o güzergahta politika yapacağını ilan eden birini oyunun kuralı gereği sivriltmeyeceğini ve olmadık engeller koyacağını düşünüyor. Bu noktada yapılan ve katılımcıların tamamının onay verdiği yorum şudur: "Kemal Derviş Ecevit'in müridi görüntüsüne girmek yerine Rahmetli Özal gibi dört eğilimi kucaklayan, bütünleştirici liberal bir kimliğe girseydi işi çok daha kolay olur ve sonuç alırdı. Oysa şimdi aynı şey sözkonusu değildir. Kitle iletişim araçlarından sınırlı etkilenen sağ seçmene solcu olduğunu ilan eden Derviş'i benimsetmek kolay olmayacaktır. Aynı şekilde Kemal Derviş'e sol bir zemin bulmak da zordur. Bugünün tablosunda ne Ecevit koltuğunu Derviş'e verir, ne de Baykal. Diğer sol unsurların Derviş'e ne kadar destek vereceği de meçhuldür. Türkiye'deki sol oyların yüzdesi ve de Ecevit'le Baykal'ın konumları dikkate alındığında Kemal Bey'in işinin ne kadar zor olduğu ortadadır. Dolayısı ile de Derviş'in solcuyum beyanı ya da ilanı gerçekte onu zora düşürmüş ve siyasi geleceğini belirsizleştirmiştir." ÜLKEYİBİLMEMEK Bu yoruma katılmamak mümkün değildir. Servetlerinden hareketle akıllı oldukları su götürmez olan isimlerin bu tespiti Derviş'in Türkiye'yi ve realitelerini iyi bilmediğini ispatlamaktadır. Öyle ya durup dururken solculuk böbürlenmesi ya da ifşası hangi aklın ürünüdür? Kemal Derviş böyle bir ilanın hadi kendi siyasi geleceğini bir tarafa atın, uygulanacak olan ekonomik programı sabote edeceğini düşünmedi mi? Hangi siyasetçi kendi sonunu getirecek bir karşı başarıyı kendi elleriyle inşa eder? MHP ve ANAP Derviş'i niye kahraman yapsın. Velev ki yukarıda belirtildiği gibi solculuk beyanı ile Derviş tekrar 6 yıl öncesine yani YDH'deki döneme dönmüş gibidir. Sanıyoruz Kemal Bey Türkiye'yi iyi bilmediğinden olsa gerek, hem 70'li yıllardaki Ecevit'in Başbakanlığı ve seçim başarıları, hem de yine Ecevit'in bugünkü Başbakan konumu sebebiyle solun hep zirvede olduğu yaklaşımı ile bunları söyledi. Ancak tablo hepimizin malumu olduğu üzere tam tersidir. Ecevit bugün Başbakansa, bu sadece ve sadece sağ'a yaklaştığı ve onun değerlerini savunduğu içindir. Derviş solcuyum demekle adeta kendini doğmadan öldürmüştür. FARKLI YORUMLAR Gelelim patronların toplantısında gözlenen farklı yorumlara. Sakıp Ağa ısrarla "mevcutlar gitsin" derken, Rahmi Koç bu noktada çok iddialı değildi ve Türkiye'nin önceliğinin siyaset dizaynından ziyade ekonomik buhranın aşılması olduğunu söyledi. Kemal Derviş'in yakın arkadaşı olan Bülent Eczacıbaşı da tepeden inme dizaynın sakıncalarını seslendirdi ancak Derviş'in şans olduğunu söylemeyi de ihmal etmedi. Karamehmet'in, ev sahipliğinden ötürü olsa gerek genelde dinlemede kaldığı zirvede meslek birliklerinin başkanları da siyasi tıkanmayı işaretleyerek aşağıdan ve hemen yeni yapılanma gereğine dikkat çektiler. Sonuç: Patronlar yeni siyasi dizayn konusunda kesin bir mutabakata varamadılar..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.