MHP, Derviş'ten çok rahatsız

A -
A +

Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün Telekom uzlaşmazlığı sadece onun şahsi inatçılığının eseri değil. Aynı şekilde Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in Bakanlar Kurulu'nda Derviş'e iki de bir diklenmesi de kişisel bir tavır değildir. Hadise açık ve seçik MHP'nin Kemal Derviş'e olan yaklaşımından kaynaklanıyor. Derviş'e, var olan kriz realitesinden hareketle açık tavır alamayan MHP, Telekom ve hububat olayını bahane ederek hücum ediyor. TELEKOM OLAYI Mesela şu Telekom olayını ele alalım. Türkiye aylardır bu konuyu konuşuyor ve buna rağmen sonuca ulaşamıyor. Enis Öksüz, literatüre geçecek tarzda "istiyorum" diyerekten "istemezükçülük" yapıyor. Neymiş efendim hukuka uygun olmalıymış. Yahu arkadaş sen Bakanlar Kurulu'nun hukuk müşaviri misin? Dün bir kez daha belli oldu ki Ulaştırma Bakanı'nın amacı iplerin kendi elinde olmasıdır. Öksüz, yetkileri uhdesine almak için aylardır örtülü engellemeler yapıyor. Hiç abartmıyoruz eğer Telekom geçen yıl bu aylarda özelleştirilseydi bugün yaşadığımız ekonomik buhranı yaşamazdık. İlginç olan Enis Hoca'nın ekonomik krize rağmen ayak sürçmeye devam etmesidir. İşte Ulaştırma Bakanı'na bu noktada cesaret veren de Genelkurmay'ın haklı hassasiyeti sebebiyle son çıkışı ve partisi MHP'den aldığı destektir. SOLCU DERVİŞ MHP, Derviş'in pompalanması ve "umut adam" olmasından rahatsızdır. Hele hele solculuğunu ilan eden birinin kendi iktidarları sayesinde palazlanmasından da fevkalade bozuktur. Düşünün halk sizi iktidara getiriyor, beceremiyorsunuz ve bunun üzerine dışarıdan solcu bir insan ithal edilerek sizi fiili anlamda ıskartaya çıkarıyor. Art arda bu durumu değerlendiren MHP kurmayları, Derviş'e ateş püskürüyor ve onu durdurmanın yollarını arıyor. Enis Öksüz'ün Telekom direnmesine son bir aydır verilen örtülü parti desteği de bunun içindir. Aynı şekilde Tarım Bakanı Gökalp'in çıkışları da benzer gayeye matuftur. MHP, kendi devr-i iktidarında sol bir oluşumun ya da iktidarın bu şekilde zeminlerinin inşa edilmesine gönlü razı olmuyor. Derviş'in başarısı kendine siyasi ikbal kapılarını açacağından, MHP iki arada bir derededir. DSP'nin yaşlı lidere sahip olması, merkez sağ'ın çöküşü ve FP'nin de belirsizliği ile alternatifsizlik olgusuyla seçimlerde aradan çıkmayı hedefleyen MHP, Derviş'in gelmesi ile kara kara düşünmeye başladı. Mehmet Gül'ün Derviş'le ilgili sözleri elbette şahsidir ancak aynı zamanda parti bakışını da ortaya koymaktadır. Liderin sıcak baktığı bir isme hiçbir milletvekili o şekilde konuşamaz. Bizim bu noktada anlamakta güçlük çektiğimiz husus MHP'nin neden bu denli rahatsız olduğudur. Öyle ya Kemal Derviş neticede henüz bir icraat yapmamış sadece art arda "ses bombalarını" patlatmaktadır. Derviş'e verilen kamuoyu desteği ise onun şahsına değil, var olanların karşıtlığınadır. Yani insanlar Kemal Derviş'e "tükenen mevcudun" alternatifi olarak gördüğü için destek veriyor. Aynı destek Cumhurbaşkanı Sezer için de sözkonusudur. Bir yıl oldu Sezer'in tek, evet bir tane icraatı oldu mu? Olmadı. Ama buna rağmen Sezer anketlerde birinci çıkıyor. KENDİNİ ANLATMALI Sebep yukarıda söylediğimiz gibi mevcuda olan kızgınlık ve alternatif arama olgusudur. Çankaya'da Sezer'in yerine kim olsa ya da Kemal Derviş'in yerine kim gelseydi aynı ilgi ve güven onlara da olacaktı. Bize göre MHP Derviş'e şuna buna kızacağına ve onları geleceklerinde engel olarak göreceğine, kendini anlatmalı, yani servis etmelidir. Dünyanın hiçbir yerinde susarak "politik primi" hedefleyen bir partiyi ve lideri bulamazsınız. MHP KENDİNİ SUNSUN Tamam MHP ilk aylarda acemi idi, ama insaf aradan iki yıl geçti ve Sayın Bahçeli hâlâ susuyor. 95 genel seçimlerinde merhum Türkeş Bey'in TV'deki açık oturumda uyuklamasına içerleyen ülkücüler Devlet Hoca'nın bu suskunluğuna ne cevaz verecekler acaba? Suskunluk ilk aylarda "asalet" olarak yorumlandı ama şimdi öyle değil. MHP gibi bir parti alternatifsizliğin üstünden politika yapamaz ve o şekilde yükselemez. MHP, fikri, programı ve metodu olan ya da olması gereken bir partidir. Evet sonuç olarak söyleyeceğimiz MHP'nin Derviş'i kural dışı değil, kuralların içinde engellemesidir. MHP direkt olarak söyleyemiyorsa, endirekt olarak Derviş'e "iki aydır ne yapıyorsun arkadaş" diye sorduramaz mı? Ya da daha şimdiden sırıtmaya başlayan zikzaklı tavırlarını sorgulatamaz mı? MHP, tarihin kendine sunduğu müthiş bir fırsatı tepiyor ve gerekli açılımları yapamayarak geleceğini ipotek altına sokuyor. Sayın Bahçeli tesadüfen Genel Başkan olmadığını tescillemek istiyorsa lider gibi davranmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.