‘Yabancı damat'lara aman dikkat!

A -
A +

Geçen hafta yaptığım açıklamada, bankalarımıza ortak olan çok uluslu şirketleri, servet avcısı yabancı damatlara benzetmiştim. Bu gelişmenin korkunç sonuçlar doğurmasından endişe ediyorum. Bir kez daha altını kalın kalın çizmekte fayda görüyorum. Sonu hüsran olan Osmanlı da aynı tuzağa düşmüştü. Para piyasalarına tamamen azınlıklar hakimdi. Osmanlı resmen "sağmal bir inek" haline getirilmişti. Cumhuriyetle birlikte bu önemli sorun hemen masaya yatırıldı. 1924 yılında önce İş Bankası kuruldu. Beş yıl içinde mevduatı 44 milyon liraya çıktı. Ardından Ziraat Bankası... Bu bankanın da mevduatı, 1931 yılında 56 milyon lira oldu. 1931 yılında devlet bütçesi 193 milyon liraydı. Yani bütçenin yarısından fazla para toplayan her iki bankanın mevduat toplama performansı daha iyi anlaşılır. Bu iki bankadan sonra hemen her ilde, ulusal sermayeye dayanan bankalar kuruldu. Diyarbakır Bankası, Elazığ İktisat Bankası, Ürgüp Zürra ve Ticaret Bankası, İzmir Esnaf Bankası, Kayseri Milli Bankası, Manisa Bağcılar Bankası, Mersin Ticaret Bankası, Trabzon Bankası, Kastamonu Bankası vs. 1923-1938 arası kurulan bankalardan bazılarıydı... *** Ulusal bankacılık hamlesi çok başarılı gerçekleştirildi ve sonuç kısa sürede alındı. 1924 yılında, yabancı sermayeli bankalarda 5 bin 500, yerli sermayeli bankalarda 5 bin hesap vardı. Ama 1929 yılına gelindiğinde tam tersi oldu ve ulusal bankacılık adına rekor yaşandı. Yabancı bankalardaki hesap sayısı 6 bin 400 iken, Türk bankalarında 53 bin 200 olmuştu. Ayrıca yabancı bankaların toplam mevduat içindeki payı, 1924 yılında yüzde 78 iken, 1938 yılında bu oran yüzde 22'lere kadar indi. Toplam kredi içindeki payları ise bu dönem içinde yüzde 53'ten yüzde 15'e düştü. Aynı dönem içinde milli bankalarımızdaki mevduat oranı yüzde 22'den, yüzde 78'e fırladı. Kredi oranı ise yüzde 47 iken yüzde 85 oldu. *** Para piyasalarındaki yabancı tekelinin kalkması ile Türk parasının değeri de artmaya başladı. 1924 yılında 9.5 kuruş olan Fransız Frangı, 1929 yılında 7.7 kuruşa geriledi. Aynı şekilde 187 kuruş olan ABD Doları 127 kuruşa, İngiliz Sterlini 895 kuruştan, 616 kuruşa düştü. Cumhuriyet kurulduğunda, sıfır olan altın stoku 1937'de, 26 bin 107 tona ulaşırken, döviz stoku ise 28.3 milyon doları buldu. *** Sıfırdan başlayıp yakalanan bu başarının arkasında şüphesiz ki, borç alıp yan yatma yerine, kendi öz kaynakları üzerinde ayakta durma kararlılığı geliyordu. İşte bu açıdan bakınca, ulusal bankalarımızın yabancı ortaklıklar kurmasından çok büyük endişe duyuyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.