Ülkenin neresinde ulusal birlik ve bütünlüğe aykırı bir laf edilse, perdenin arkasında Açık Toplum Vakfı'nı (Open Society Institute) görüyoruz. Vakfın başında para piyasalarının vur-kaç spekülatörü diye bilinen George Soros bulunuyor. Bu zatın serveti milyar dolarlarla ifade ediliyor. Ama gelin görün ki, her şeyi para olan bu zat, görüntüde demokrasi havarisi, açık toplum sevdalısı... Açık Toplum Vakfı'nın, dünyanın az gelişmiş, daha doğrusu ABD'nin nüfuz alanı oluşturmak için göz diktiği coğrafyalarda ileri karakol görevi gören şubeleri var. Şubelere, açık toplumlar (!) oluşturulmak için müthiş paralar aktarılıyor. Öyle bir açık toplum oluşturuluyor ki, üniter yapı ve ulusal birlik delik deşik ediliyor. *** Siz, Soros'un canı gönülden bir demokrasi ve açık toplum sevdalısı, 70'lik bir tonton olduğuna inanıyor musunuz? Ben asla inanmıyorum ve gerekçelerimi sıralıyorum: * 1980'lere kadar hedef ülkelerdeki CIA kaynaklı operasyonların büyük bölümü, başarısızlıkla sonuçlandı. * Gizli kapaklı, kirli ve kanlı bu operasyonlar, ulusal bilinci henüz erozyona uğramamış ülkelerde, çok yüksek bir anti-Amerikancılığa neden oldu. * Ayrıca CIA'nın yaptığı operasyonlar, parasal açıdan büyük yük getirdi. * CIA'nın faaliyetleri, ABD kamuoyunda da büyük hoşnutsuzluklar oluşturdu. * Öyleyse hem paranın yasal görüntülü olarak harcanacağı daha etkili yöntemler bulunmalıydı. * Proje geliştirildi ve ABD Başkanı Reagan 1980'lerin başında düğmeye bastı, "Project Democracy"yi başlattı. * Bu çerçevede, NGO denen hükümet dışı organizasyonlar, vakıflar, enstitüler kuruldu. * Buralara çok büyük paralar aktarıldı. * Amaç, bu organizasyonlar aracılığıyla, hedef ülkelerin yoksul ve cahil halk kesimlerini, devletin egemenlik merkezlerine karşı saldırtmak ve uydu hükümetler kurmaktı. *** İşte, Soros'un Açık Toplum Vakfı, yukarıda özetlediğim ABD'nin yeni işgal stratejisinin en önemli silahıdır. Hedef Türkiye-Kafkaslar-Orta Doğu üçgeninde, yeni koloniler kurmaktır. Tabii ki Türkiye en önemli köprü. Bu köprü başını tutmak, çok önemli bir mevziyi ele geçirmek demek. Yeterince iş birlikçi de var. *** Düşünüyorum da, denize dökecek ne kadar insan birikti memlekette...