Ankara Ticaret Odası olarak üyelerimiz arasında belirli aralıklarla anket yaparak çarşının nabzını tutmaya çalışıyoruz. En son yaptığımız "Çarşının Nabzı" anketi de maalesef içaçıcı sonuçlar vermedi. Tunalı Hilmi Caddesi, Karum, Migros, Siteler, Kızılay, Ulus, Galeria, Ostim, Gimat, Arjantin Caddesi, Bahçelievler, Posta Caddesi, Rüzgarlı Sokak, Anafartalar Çarşısı, Sıhhiye, İzmir Caddesi ve Sanayi Caddesi Ankara ticaretinin nabzının attığı yerlerdir. Bu merkezlerde 2 bin 120 kişiye sorduk. Yüzde 48.2'si bu yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre işlerinde kötüleşme olduğunu söylüyor. İşletme sahiplerinin yüzde 45.4'ü bu yıl içinde yeni bir kriz beklemiyor ancak büyük bir çoğunluk işlerin iyiye gittiği söylemlerine de inanmıyor. İşlerin düzelmediğinin en çarpıcı göstergelerinden biri anketimizi cevaplayanların yarıdan fazlasının, yüzde 53.8'inin Türkiye'nin krizden çıkmadığını düşünmesi... Ankete katılanların sadece yüzde 8.9'u krizin bittiğini söylüyor. Esnaf kâr etmek bir yana, günü kurtarmanın derdinde. Sorularımızı cevaplayanların yüzde 43'ü 2003 yılını nasıl kapatacağını tahmin edemezken yüzde 40.5'i daha yılın ortasında zararla kapacağına inanmış durumda... Özetle, piyasalarda karamsarlık duygusu hakim. Enflasyondaki düşüşün işlerine yansıdığını bildirenlerin oranı yüzde 27.4'de kalırken yansımadığını belirtenlerin oranı yüzde 51.9'a çıkıyor. İşler iyi gitmediği için istihdam da oluşturulamıyor. "2003 yılının ilk 5 ayında işçi aldınız mı?" sorusuna "Hayır" cevabını verenlerin oranı yüzde 87.9. Piyasalarda yeteri kadar güven oluşmadığının göstergesi ise banka kredisi kullanım oranı... Anket sonuçlarına göre, Ankara esnafının yüzde 82'si bu yıl içinde banka kredisi kullanmamış. Ankara esnaf ve tüccarından hükümete de bir mesaj var. "Hükümet Acil Eylem Planı'nı uygulamada başarılı mı?" sorusuna yüzde 53.2'si "Hayır", yüzde 33'ü "Kısmen", yüzde 13.8'i ise "Evet" diyor. Bu anket tam anlamıyla çarşı-pazarın nabzıdır, tüccarın durumunun ve ekonominin göstergesidir. Sonuçlar, ekonomideki manzarayı ortaya koyuyor. Öyle anlaşılıyor ki, piyasalar henüz açılmadı ve güven ortamı oluşmadı. Çünkü insanlar önlerini net olarak göremiyorlar. Tüccarın büyük bir kesimi hâlâ "kriz sendromu" yaşıyor. Son 5 yılda 110 bin 566 şirket kapandı. Kapanan şirketler işsizliği tetikledi. 1999 yılında yüzde 7.6 olan işsizlik oranı 2003 yılında yüzde 12.3'e çıkarak kapanan işyerlerine paralel bir seyir izledi. Maalesef son 5 yıl ekonomide "yıkım yılları" olarak anılacak. Seçim öncesinde, Acil Eylem Planı'nda ve hükümet programında çok iddialı söylemler ortaya koyan hükümetin, bu tabloyu değiştirmek için üstün bir performans ortaya koyması gerekiyor. Hükümetin başarılı olmasının ön şartlarından biri de reel sektörün sesine kulak vermesi... 30 ülkenin yer aldığı "İstihdam Alınan Vergiler Ligi"nde yüzde 42.20 ile Türkiye birinci sırada geliyor. En son sırada ise yüzde 2.80 ile İzlanda yer alıyor. Yukarıda özetleme çalıştığım tablonun değişmesi için, istihdamdan alınan vergileri düşürerek işe başlamak gerekiyor.