Başlığı görür görmez, "Bu da nereden çıktı" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Hemen anlatalım... Çünkü, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından, hayati önem taşıyan bir konu... SSCB'nin yıkılmasından sonra, meydanı boş bulan ABD'nin "dünya imparatorluğuna" soyunduğu, hepimizin malumu. ABD yönetimi bu amaca ulaşmak için, son iki yıldır çalışmalarına hız verdi. Kapalı kapılar arkasında bir dizi plan yapıldı ve bu planlar sürekli geliştiriliyor. Amerikan yönetimi bu süreçte, özellikle Orta Doğu'ya yoğunlaştı. Amaç, bu bölgeyi tamamen ABD'nin hegemonyası altına almak. Çünkü, ABD'nin petrol stoku çok sınırlı. Bazı uzmanlara göre, bu stok 15-20 yıllık. Kısacası ABD'nin en büyük sorunu enerji... Çaresiz kalan ABD yönetimi, kısa vadede, Orta Doğu petrol kaynaklarının mutlak kontrolünden başka seçenek üretemedi. Ve bu nedenle, adına Büyük Orta Doğu Projesi denilen yeni bir sömürge çarkını döndürmeye başladılar. Yazının başlığında yaptığımız kelime oyununun nedeni bu işte... Açılımı, "Büyük Orta Doğu Projesi" olan "BODP"u, "Büyük Orta Doğu Petrolleri" diye okumak, meseleyi tüm netliğiyle ortaya koyuyor. Parçala yönet BODP'un orta vadeli hedefi, Orta Doğu'da yeni devletçiklerin kurulmasıdır. Afganistan ve Irak'ın işgali ile düğmeye basılmıştır. Kuzey Irak'ta resmen olmasa bile fiilen hayata geçen Kürt devleti, bu projenin Türkiye'yi tehdit eden ilk adımlarından biridir. Stratejik ortak yalanıyla hayal denizinde yüzdürülen Türkiye'nin altı hızla oyulmaya başlanmıştır. Kıbrıs'ta dayatılan Annan Planı, bu tezgâhın bir parçasıdır. Annan Planı'nın nihai hedefi, Anadolu insanının Akdeniz ile bağlantısını koparmaktır. Böylece Anadolu'ya hapsolacak ve jeostratejik açıdan büyük bir kaleyi kaybedeceğiz. Kıbrıs, Büyük Orta Doğu diye çizilen coğrafyanın tam ortasında devasa bir uçak gemisi gibidir. Bu adaya hakim olan jeostratejik açıdan müthiş bir güce sahip olacaktır. Ekonomik abluka Günümüz Düyunu Umumiye'nin komiserliği olan IMF ise, Büyük Orta Doğu Projesi'nin en önemli ekonomik silahlarından biridir. Ve ne yazık ki Türkiye, bu batağa saplanıp kalmıştır. IMF'in uyguladığı ekonomik terör nedeniyle Türkiye, çökme noktasına gelmiştir. IMF politikaları biraz daha dayatılsa, Türkiye, BODP'un öngördüğü gibi çok rahat bölünüp parçalanacaktır. Maalesef, Atatürk'ün, "özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" pusulasından saparak, tüm kurumları ile tamamen dışa bağımlı hale gelen Türkiye, bu projenin tehditlerine karşı acz içindedir. Toplumsal konsensüs sağlanamaz, ekonomik şahlanma gerçekleştirilemez, siyaset bir rant aracı olmaktan çıkarılmaz ise, Türkiye, bu ve benzeri tehlikelere karşı direnecek gücü bulamayacak ve Allah korusun belki de tarih sahnesinden silinecek. Yazık, çok yazık...