Yüce İslam dininin en kutsal ayı olan ramazanı huzur ve barış içinde yaşıyoruz. Hem de onbir ay boyunca içine girdiğimiz koşuşturma nedeniyle ihmal ettiğimiz toplumsal dayanışma ve yardım için durup nefesleniyoruz. Çünkü oruç nedeniyle aç insanların, dolayısıyla yoksulların dertlerini daha iyi idrak edebiliyoruz. Açıyla tokuyla, zenginiyle fakiriyle yenilen iftar ve sahur yemekleri, birlikte kılınan teravih namazları... Kısacası bu manevi iklim, ülkesi ve milletiyle bir bütün olmanın gerekliliğini bir kez daha anlamamıza vesile oluyor. 81 yıl önce... Dört gün sonra da çok önemli bir yıldönümünü kutlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temellerinin atıldığı 29 Ekim gününü... 81 yıl önce, müstemleke devletlerinin istilacı kuvvetlerini vatan topraklarından söküp atan kahramanlar, Mustafa Kemal önderliğinde cumhuriyeti ilan etmişlerdi. Artık, köle değil özgürdük... Artık teba değil, anayasal hak ve hürriyetlere sahip yurttaşlardık... Bugüne gelene kadar çok sıkıntılar çektik. Çok badireler atlattık. Hâlâ da bir sürü sorunla cebelleşiyoruz. Hâlâ cumhuriyetin pusulası olan çağdaş uygarlık seviyesine doğru istediğimiz ivmeyi tutturamadık. Ama yine de bağımsız cumhuriyetimizi yaşatabildik. Çünkü temel sağlamdı. Çünkü Mustafa Kemal'in dediği gibi, "Bu milletin özyapısına en uygun rejim" cumhuriyetti. İşte bu cumhuriyet sayesinde, orucumuzu bir kez daha huzur içinde tutuyor, ibadetlerimizi yapabiliyoruz. Bundan daha büyük güzellik ve mutluluk olabilir mi? Hâlâ din ve rejim dinamikleri açısından ihtilaflı konularımız yok mu? Tabii ki var. Ama bu sorunların da üstesinden geliriz. Yeter ki, birlik ve bütünlüğümüze yönelik şer odaklarının provokatif tezgahlarına alet olmayalım. Yeter ki "din elden gidiyor" kışkırtmalarına kanmayalım. Bakın din esasına dayalı rejimlerle yönetilen ülkelere... Ekseriyetinde, açlık, yoksulluk, cehalet, iç çatışmalar hüküm sürmektedir. Çağın fersah fersah gerisindedirler. Bilimden, teknolojiden zerre nasiplenmemişlerdir. Kadın ikinci sınıf vatandaştır. Çocuk ölümleri, ortalama hayat süresi felaket boyutlardadır. Hak ve hukuk arama kanalları tamamen kapalıdır. Ulusal gelir dağılımındaki adaletsizlik had safhadadır Rahmet o kahramanlara... Biliyorum, bu aziz millet hem dinini, hem de cumhuriyetini korur. Bilir ki cumhuriyet rejimi, din ve ibadet özgürlüğünün en büyük güvencesidir. Bu vesileyle, bizlere cumhuriyeti hediye eden kahramanlarımıza bir kez daha rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun... Siz değerli okuyucularımın da hem ramazanını hem de şimdiden Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum.