Ulusal güvenliğimiz açısından son derece önemli bir tehlikeye dikkatinizi çekmek istiyorum... Çünkü, Annan Planı ile başlatılan "Anadolu Kuşatması"nın ikinci aşaması için de düğmeye basıldı. Amaç, Türkiye coğrafyası üzerinde yaşayan insanları Anadolu'ya hapsetmek. Sonra da bölüp parçalayıp, müstemleke haline getirmek. Nedir bu haçlı zihniyetinin ana hatları, ona bakalım... Hatırlarsınız, 2000 yılında Helsinki'de yapılan zirvede Türkiye'ye, Avrupa Birliği'ne adaylık karşılığında iki temel konu dayatılmıştı. Biri Kıbrıs'tı... Annan Planı'nın devreye sokulmasıyla, Türkiye-Kıbrıs arasındaki köprünün altına konulan tahrip kalıpları patlatıldı. Böylece, Akdeniz üzerindeki tek ve en stratejik kalemizle irtibatımız hemen hemen kayboldu. İkinci tuzak Sırada, Türkiye'nin Akdeniz'den sonra Ege ile de bağlarının kopartılması vardı. Yunan karasuları 6 milden yukarılara çekildi mi, Türkiye'nin de ipi çekilmiş olacaktı. Bu amaçla, Helsinki Zirvesi'nde, ikinci bir tuzak mekanizması daha kuruldu. Zirvede, Ege sorunları, 2004 yılına kadar taraflar arasında çözülemediği takdirde, Lahey Adalet Divanı'nın hakem olması karara bağlandı. Tüm algılama ve değerlendirme yeteneklerimizi kör eden AB sevdası uğruna tarihi bir hata yapıp, bu kararın altına imza attık. Ulusal güvenliğimizi, Batı'nın yani Hıristiyan dünyasının güdümündeki Lahey Adalet Divanı'nın hakemliğine bırakacak kadar basiretsizlik örneği sergilemiştik. Süre doldu... Şimdi, Yunanistan, "Anlaşamadık" deyip, Lahey Adalet Divanı'na giderse ne yapacağız? Ege'nin hepsini istiyorlar Yunanistan, Lozan Anlaşması ile 3 mil olarak kabul ettiği karasularını, önce tek taraflı olarak 6 mile çıkardı. Şimdi de 12 mil, olmadı 9 mil diye dayatıyor. Ege'de karasuları bırakın 12 mili, 9 mile çıktığı zaman, Türkiye kıpırdayamaz hale gelecek. Ayrıca, Yunanistan'ın Ege'deki binlerce adacık ve kayalığına, 12 milin, uygulandığını düşünsenize... Ortada uluslararası su diye bir bölge kalmayacak... Bu durumda,Türk Donanması, bırakın Akdeniz'i, Ege'ye bile çıkamayacak. Savaş uçaklarımız için, Ege üzerinde uluslararası bir hava sahası kalmayacak. Sivil gemi ve uçaklarımız da aynı akıbete uğrayacak. Savaş sebebi Anadolu'da kurulan uygarlıklar, Ege ve Akdeniz'den yararlandığı müddetçe büyük güç haline geldiler. Bu iki deniz üzerindeki kontrollerini kaybettiklerinde ise tarihin karanlık dehlizlerinde kayboldular. Bu nedenle, zaten hareket kabiliyetimizin çok kısıtlı olduğu Ege'de verilecek en küçük taviz, Türkiye'nin intiharından farksızdır. Türkiye, Ege'deki karasularının 6 milden bir milim daha öteye gitmesini savaş nedeni sayacağını tüm dünyaya deklare etmiştir. Bu kararlığımızın törpülenmesine asla izin verilmemelidir... Yoksa, sonuç Türkiye açısından felaket olacaktır...