Yolsuzlukların önlenmesi bakımından hayati önem taşıyan Kamu İhale Yasası ile ilgili gelişmeleri dikkatle izliyoruz. 1 Ocak tarihinde yürürlüğe giren yeni yasa, suiistimal ve yolsuzlukların önlenmesi, sağlıklı rekabet ortamının oluşturulması ve şeffaflığın sağlanması açısından yeterli kriterlere sahiptir. Yeni ihale yasası yolsuzlukla mücadelenin kilometre taşlarından biridir. Bu yasayla kamu ihalelerine disiplin, devlet harcamalarına çeki-düzen getirilmiştir. Sistemin kara delikleri olan karne sistemi ve birim fiyat uygulaması kaldırılmıştır. Yasaya, ödeneği olmayan yatırımların ihalesinin yapılamayacağı ve aksine hareket edenlerin hapisle cezalandırılacağı hükmünün konulması da son derece yerinde bir karardır. Ödenek olup olmadığına bakılmaksızın yapılan ihaleler sonucunda Türkiye, yarım kalmış yatırımlar mezarlığına döndü. Sayıştay'ın 2000 yılı rakamlarına göre, Türkiye'de 5 bin 556 adet yarım kalmış yatırım bulunuyor. Bugüne kadar 130 milyar dolar para harcanan bu yatırımların bitmesi için 335 milyar dolarlık kaynağa ihtiyaç duyuluyor. İşte bu yüzden, toplam 465 milyar dolarlık yarım kalmış yatırım cinayetinin suç ortağı olan eski ihale yasası hortlatılmamalıdır. Eski yasada başı bozukluk, dağınıklık ve denetimsizlik hakimdi. Kamu kuruluşlarının sadece yüzde 15'i 2886 sayılı kanuna göre ihale yapıyor, yüzde 85'i ise kendi ihale sistemlerini uyguluyordu. Bütçede tüm kamu alımlarına 30 katrilyon para ayrılmasına rağmen, KİT'ler 40 katrilyon lira kamu alımı yaparak bütçe rakamlarının üzerinde bir harcama yapıyorlardı. Bu kabul edilemez bir durumdur. Bayındırlık hizmetlerinin toplam kamu alımlarındaki payı sadece yüzde 20, mal ve hizmet alımlarının payı ise yüzde 80'dir. Konunun sadece inşaat-taahhüt işlerine endekslenmesi doğru değildir. Mal ve hizmet alımlarında geçmişte çok suiistimaller yaşandı. Kamu ihalelerine bir bütün olarak bakılmaması durumunda yanlışlara düşmek kaçınılmazdır. Belediyeler dahil devletin tüm kurumları aynı yasaya göre kamu alımı yapmak ve aynı denetim kurumu tarafından denetlenmek zorundadır. Yasa da bunu getirmektedir. Eğer bu yasanın özüne dokunulursa, KİT'ler ve belediyeler kapsam dışında tutulursa, yapılan kamu alımlarının yüzde 60'ı eski sistemle yapılacak demektir ki bu da yolsuzluğa, hırsızlığa davetiye çıkarmaktır. Diğer yandan, mal gibi alınıp satılan karne sistemi yeniden hortlatılmamalı, iş bitirme kriterleri uygulanmalıdır. Yasanın aksayan yönleri zaman içinde düzeltilebilir ancak özü değiştirilirse yolsuzlukla mücadele hırsıza arsıza ihale edilir.