İçimizde bir yakınını, dostunu trafik kazasında kaybetmeyen birileri kaldı mı dersiniz? Ya sakat kalanlar... Artık kanıksadığımız bazı gerçeklere dikkatinizi çekmek istiyorum. Son 10 yılda trafik kazalarında 100 bin kişiyi kaybettik. 1.2 milyon insanımız yaralandı ya da sakat kaldı. Her yıl 10 bin insanımız yollarda can vermeye devam ediyor. Biliyor musunuz İstiklâl Savaşımızda verdiğimiz şehit sayısı 10.885 kişiydi. Biz şimdi bir yılda bu kadar insanımızı kaybediyoruz. Yani her yıl bir ilçe ve her 10 yılda 97 bin nüfusa sahip Bayburt ya da 93 bin nüfusa sahip Tunceli gibi bir ilimiz haritadan siliniyor. Böyle bir kıyımdan geleceğimiz yani çocuklarımız da etkileniyor. Maalesef Türkiye dünya üzerinde trafikte ölen çocuklar sıralamasında aralarında ABD ve Japonya'nın da yer aldığı 18 ülke arasında 1. sıradadır. Türkiye'de 1 yılda meydana gelen trafik kazalarında ölen çocukların sayısı 11 batılı ülkenin (Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, İrlanda, İtalya, İspanya, İsveç, Portekiz ve Yunanistan) genel toplamına eşit. Ülkemiz topraklarında doğup büyümüş, bu ülkeye hizmet için çalışmış nice değerli insanımız trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Bunlar insani kayıplarımız, kaybolan değerlerimiz peki ya trafik kazalarının neden olduğu maddi zararlar... Son on yılda Türkiye'nin trafik kazalarındaki kaybı yaklaşık 100 milyar dolar civarındadır. Trafik kazalarının maddi boyutu 2003 yılındaki 126 milyar dolarlık iç borç rakamına yaklaşmaktadır. Sadece 2001 yılında ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının toplam maliyeti: 11 katrilyon 279 trilyon liradır. Anılan dönemde, kaybedilen bu parayla 9 milyon 184 bin 853 kişi 1 yıl süreyle asgari ücretle istihdam edilebilirdi. Peki bu bizim kaderimiz mi? Alnımızda bir kara leke gibi duran bu ayıbı temizleyebilmek için öncelikle sorunun varlığı kabul edilmeli ve uygun bir devlet politikası oluşturulmalıdır Trafik güvenliğinin sağlanmasına yönelik ortaya konacak planlar, mutlaka süreleri belirtilmiş, ölçülebilir hedeflerle tarif edilmelidir. Genel hedeflere erişme yolunda, her kuruluşun kendi uygulamaları ile ilgili yine süre ile bağlantılı ölçülebilir hedefler ortaya konmalı. Başbakanlığa bağlı, özerk, ilgili kamu kuruluşlarından bağımsız bir "Karayolu Trafik Güvenliği Araştırma Merkezi" kurulmalı Dengeli ve kombine ulaşım sistemi inşa edilmeli. Karayollarındaki kaza kara noktaları gerçekçi bir planlama dahilinde acilen iyileştirilmelidir. Trafik konusunda verilen eğitimin niteliği ve niceliği artırılmalı. Etkin denetim oluşturulmalı. Trafik konusunda ortak bir bilinç ve duyarlılık oluşturulmalı. Biz Ankara Ticaret Odası olarak Trafik sorununa dikkat çekmek için bir kampanya başlatıyoruz. Sonuçta bu hepimizin sorumluluğunda ve hep birlikte çözebileceğimiz bir sorundur, gelin bu ayıbı birlikte çözelim...