Atatürk'ün isteğiyle düzenlenen İzmir İktisat Kongresi'nin Türkiye'nin ekonomik tarihinde çok önemli bir yeri vardır. 1135 delege ile 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan kongrede, Yeni Türkiye'nin ekonomik sorunları tartışılmış ve çok önemli kararlar alınmıştır. Geniş katılımlı ve "çok sesli" bir toplantı olan İzmir İktisat Kongresi'nde ekonominin bütün aktörleri görüşlerini dile getirme imkânı bulmuş ve bu görüşler alınan kararlara yansımıştır. Lozan'da devamı istenen kapitülasyonlar ve diğer imtiyazların reddi, bence kongrenin aldığı en önemli karardır ve bağımsız ekonominin yolunu açmıştır. Kongrede, günün ihtiyaçları dikkate alınarak, hammaddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulmasına, özel girişimcilerin desteklenmesine, yatırımcılara kredi sağlayacak bankaların kurulmasına, günlük tüketim mallarına öncelik verilmesine, önemli kuruluşların millileştirilmesine, sanayii teşvik edici yasaların çıkarılması, özellikle gümrük tarifelerinin milli sanayiin kalkınma ihtiyaçlarına göre değiştirilmesi, yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması, sanayi bankalarının kurulması, teknik eğitimin geliştirilmesine karar verildi. Bu kararlarla, devletin özendirici, koruyucu ve düzenleyici olduğu milli bir ekonominin temelleri atıldı. Savaşlardan yorgun çıkan halka, ekonomik yön vermek ve harap olan ülkeyi kalkındırmak için yapılması gerekenler belirlendi. İlkinden 81 yıl sonra, 5-9 Mayıs 2004 tarihleri arasında düzenlenen 4. İzmir İktisat Kongresi Ulu Önder Atatürk'ün yaptığı kongre ile bağdaşmadı. Kongreye, IMF damgasını vurdu. En ön sıraya oturtulan IMF Başkan Vekili Anne Kruger'in uyukladığını ve rujunu tazelediğini gösteren kareler, akıllarda kaldı. Atatürk'ün kemikleri sızlamıştır. İktisadi milli mücadeleyi başlatan 1. İzmir İktisat Kongresi, "bağımsız ekonomi" anlayışını temsil ediyordu. 4. İzmir İktisat Kongresi ise "bağımlı ekonomi"nin baş aktörü IMF'yi en ön sırada ağırladı. Kruger, kürsüye çıkıp akıl verdi. 69 profesör ve 59 bürokratın katıldığı kongrede birkaç tane reel sektör temsilcisi vardı. İzmir Ticaret Odası'nda düzenlenen kongrede, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ın konuşmaması, büyük oda başkanlarının kongrede görev almaması tam bir hezimetti. Oysaki bu kongrede, Türkiye'nin önümüzdeki 10-15 yıllık vizyonu ortaya konacaktı. İş dünyasının karar mekanizmalarının dışında tutulduğu anlayışın Türkiye'yi ne hale getirdiği ortada... Türkiye, büyüyecekse özel sektör eliyle büyümeli. Kararlar birlikte alınmalı. İş dünyası olarak bu kongreyi yapılmamış sayıyoruz.