Kaçak Türkiye

Adına ister kayıtdışı ekonomi, ister illegal ekonomi, ister vergi dışı ekonomi diyelim, bir "Kaçak Türkiye" olgusuyla karşı karşıya olduğumuz aşikar... Ankara Ticaret Odası olarak zaman zaman yaptığımız araştırmalarla Türkiye'nin hali pür melalini ortaya koymaya çalışıyoruz. Bugün de yine bir araştırmamızı Türkiye Gazetesi okuyucularıyla paylaşacağım. Yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere, "Kaçak Türkiye"nin boyutlarını gözler önüne sermek istedik. Araştırmamıza göre, her 100 liranın 66 lirası kayıtdışı... Her 100 kişiden 46'sı kaçak çalışıyor. Kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı işçilik nedeniyle, kayıtlı mükelleflerin vergi yükü sürekli artıyor. Her 3 liranın 2 lirası vergiden kaçırılıyor. Gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinin sayısı son 20 yılda 1 milyon 810 binden 1 milyon 729 bine inmiş. 650 milyar liraya kadar olan rant gelirlerinin vergi dışı tutulması, devletin kayıtdışını özendirmesi anlamına geliyor. Spor kulüplerinin transfer ücretleri de tam olarak vergilendirilemiyor. Her 100 binadan 40'ı kaçak... Her 5 kişiden biri kaçak yapılarda yani gecekonduda oturuyor. Kullanılan elektriğin yüzde 23.5'i kaçak... 150 bin aile kaçak elektrik kullanıyor. Yatırıma ayrılan her 3 liranın 1 lirası rüşvete ve yolsuzluğa gidiyor. Bugüne kadar yarım kalmış yatırımlara 130 milyar dolar para harcandı. Bitmesi için ise 335 milyar dolar para gerekiyor. Türkiye'de her 3 CD'den biri, her 100 kitaptan 40'ı, her 100 bilgisayar yazılımının 58'i korsan yani kaçak... Fikri mülkiyet hakları açısından Türkiye kara bir tablo çiziyor. Son 5 yılda 22 bankada batırılan paranın miktarı 45 milyar doları buldu. Buna karşılık Türkiye haftada 1 milyar dolar borç ödüyor. Türkiye'de dolaşan kara paranın büyüklüğü de 50-100 milyar dolar tutarında. Aynı hastalık devlete de sirayet etmiş durumda. Devletin bütçesi kadar bir rakam hükümetler tarafından bütçe dışı harcanıyor. 1971-1999 yılları arasında tam 116 milyar dolar bütçe dışı kullanılmış. Görüldüğü gibi kayıtdışı ekonomi öylesine büyüdü ki gerçek Türkiye, kaçak Türkiye'nin gölgesinde yaşıyor. Bu büyüklükteki bir kaçak ile ne vatandaşın kendisinin ne de devletin refaha ulaşması imkansız. Bizdeki kaçak oranlarını Amerikan ekonomisine koyun, ABD de IMF'lik olur. Dünya Bankası'ndan yardım alır. Türkiye'nin kalkınması için bu iki Türkiye'nin teke düşürülmesi şarttır. Unutulmamalıdır ki, bir ülkede biri kayıtlı, diğeri gölgesi olan iki ekonomi varsa, o ülkede biri çok zengin, diğeri çok fakir iki gelir seviyesi vardır. Orta direk ise Türkiye'de olduğu gibi dibe çökmüştür. Kayıtdışı ekonominin oranı İsviçre'de yüzde 7.5, Avusturya'da 8.3, ABD'de 8.5, İngiltere'de 13.1, Hollanda'da 14, Fransa'da 14.3, Almanya'da 14.5, Kanada'da 14.6, İrlanda'da 15.9, Danimarka'da 18.3, Belçika'da 21.9, İtalya'da 27, Yunanistan'da 28.5, Türkiye'de ise yüzde 66. Türkiye'nin kayıtdışılık oranı, İsviçre, Avusturya, ABD, İngiltere, Hollanda ve Fransa'nın kayıtdışı oranlarının toplamına eşit. Kaçak liginde 6 ülke 1 Türkiye ediyorsa Türkiye'nin önüne hangi hedefi koyarsak koyalım bir arpa boyu yol alamayız. Kaynak arayan hükümete bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sadece kaçak ekonomiyi kontrol altına alarak kaynak sorununa çözüm bulabilirsiniz.