Kuzey Irak'ta tüm kurumları ve sembolleriyle fiili olarak şekillenen "korsan Kürt devleti"nin resmen ilan edilmesine sayılı günler kaldı. Bu satırları yazdığım saatlerde, Kuzey Irak'taki Kürt grupların temsil edildiği parlamento toplanmış, federal cumhuriyet anayasası üzerinde çalışmalara başlamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın toplantıya mesaj göndermesi çok şey ifade ediyor. ABD, bölgedeki Kürt gruplarının hamisidir. Kuzey Irak'taki oluşum için gerekli şartları hazırlayan da ABD'dir. Kuzey Irak ABD'nin değerlerine ve çıkarlarına uygun olarak yeniden şekillenmektedir. Aman petrol canım petrol... Peki ABD'nin bu işten çıkarı nedir? Petrolün ABD'nin iştahını kabarttığı öteden beri bilinir. Bütün bu olup bitenlerin nedeni, Irak'ın 150 yıl ömür biçilen petrol rezervidir. Bir organizasyonun devlet olarak tanımlanabilmesi için nelere ihtiyaç var? Parlamento, hükümet, siyasi partiler, kurumlar, para birimi, bayrak, milli marş... Körfez Savaşı'nın yapıldığı 1991 yılında fiilen kurulan korsan Kürt devletinin, Nechervan İdris Barzani başbakanlığında 23 bakanlı bir kabinesi, 105 kişiden oluşan parlamentosu, 30-35 civarında siyasi partisi, 3 milyon 700 bin nüfusu, 70 bin memuru, 50 bin kişilik güvenlik gücü, 150 milyon dolar bütçesi, yürürlükte olan gümrük tarifesi, her şehirde ticaret odası, İngilizce eğitim veren üç üniversitesi, 10 adet bankası, milli marşı, milli para birimi ve polis teşkilatı var. Kuzey Irak sınırında sizi "Kürdistan'a hoşgeldiniz" tabelaları karşılıyor. KDP'nin (Kürdistan Demokratik Partisi) internet sitesinde Türkiye'nin de bir kısmını sözde Kürdistan sınırları içinde gösteren haritalar bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu gelişmelerden haberdar olmayabilir mi? Elbette hayır. "Su akar, Türk bakar" sözü ne yazık ki gerçek oldu. Başkent Ankara gelişmeleri seyrederken, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kuruldu. Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin Ankara Temsilcisi, "Bölgede Kürt devleti kurmak gibi siyasi bir amacımız yok" dese de korsan devletin bir gün resmi olarak varlığını ilan edeceği gün gibi ortadadır. Parlamentosu, hükümeti, siyasi partileri, milli marşı, para birimi bulunan bir oluşumun amacı ne olabilir ki? ABD'nin ikincisini yapmaya hazırlandığı Körfez Savaşı, bu oluşumu meşrulaştırmaya hizmet edecek ve Türkiye bir oldu-bitti ile karşı karşıya bırakılacaktır. "Bir avuç dolar için" ABD'ye el açan Türkiye'nin masaya yumruğunu vuracak gücü var mıdır? Umarım yanılırım. Sözde Kürt Devleti'nin kuruluşunun 1. Körfez Savaşı'nın yapıldığı 1991 yılına rastlaması bir tesadüf değildir. Savaşla birlikte Kuzey Irak'ta otorite boşluğu oluşturuldu. Bölge, Birleşmiş Milletler'in denetimine alındı. Adeta bir Kürt Devleti kurulmasının şartları oluşturuldu. İkinci savaş, sözde Kürt Devleti'ni meşrulaştırmaya hizmet edebilir. Türkiye, bu savaşta ABD'nin yanında yer alırsa, uğrayacağımız ekonomik kayıp, başımıza geleceklerin yanında devede kulak kalır.