AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta milletvekillerine yaptığı "Lojmanlarda oturmayın" çağrısı olumlu bir adımdı. Ancak milletvekili lojmanları, 'aysberg'in (buz dağı) görünen yüzüdür. Türkiye'de en az lojmanlar kadar toplumu rahatsız eden başka meseleler de var. Makam araçları, milletvekillerinin telefon ve sağlık harcamaları, kamu kurumlarındaki savurganlıklar, milyonlarca dolar para harcanarak yapılan dev kamu binaları, eğitim tesisi adı altında faaliyet gösteren tatil kampları, kaynak bulunamadığı için yıllardır bitirilemeyen yatırımlar, yılda 13 yolcuya hizmet eden havaalanları... Bir kısmı makam aracı olarak kullanılan 125 bin kamu taşıtı var. Bakımı, yakıtı ve şoförü ile devlete milyarlarca liraya mal oluyor. Başbakan Bülent Ecevit, üst üste iki genelge yayınlamasına rağmen kamu taşıtlarının sayısı azaltılamadı. Plana göre 26 bin taşıt elden çıkarılacaktı. Kamu kurumları, kendilerine tanınan 15 günlük süre içinde sadece 57 taşıt için bildirimde bulundular. Hükümet, bürokrasideki direnci kıramadı. Bunun için bir kararlılık ve basiret de gösteremedi. Makam araçları ve kamu taşıtları saltanatına karşı halkta ciddi bir tepki gözlemliyoruz. Bu taşıtların, eşleri çarşı pazara, çocukları kreşe, okula götürmek gibi özel işlerde de kullanıldığına şahit olan vatandaş haklı olarak nefret duygusu besliyor. Kamuda uluslararası görüşmeye açık 162 bin telefon bulunuyor. Bunların devlete maliyeti 60-70 trilyon liraya ulaşıyor. Bu paraları vergilerimizle bizler ödüyoruz. Kamuya ait toplam 335 bin lojman bulunuyor. Her 9 kişiye bir lojman düşüyor. Kıt ücretleriyle geçinmeye çalışan birçok ünvansız ya da düşük ünvanlı personel bunlardan yararlanamıyor. Bakım onarımı da devlet tarafından yapılan bu lojman saltanatının artık sona ermesi gerekiyor. Eğitim tesisi ya da sosyal tesis adı altında 2 bin 400 adet tatil kampı bulunuyor. Bu kamplardan sadece torpilli memurlar yararlanabiliyor. Vergilerimiz, devasa büyüklükte kamu binalarının yapımına harcanıyor. Ekonomik krize rağmen devletteki savurganlıklar devam ediyor. 2003 yılı bütçesinde yine çok sayıda taşıt ve lojman alımı için ödenek ayrılmış durumda. 1999 rakamlarına göre Türkiye'de 5 bin 556 adet yarım kalmış yatırım bulunuyor. Harcanan para 130 milyar dolara ulaştı. 5 bin 556 yatırımın bir kısmı tamamlandı, bir kısmı yatırım programından çıkarıldı. Sayıştay'ın 2000 yılı mali raporuna göre 5.321 yarım kalmış yatırım (yatırım stoku) bulunuyor. Tamamlanması için 355 milyar dolar gerekiyor. 2002 yılı yatırım bütçesine konan paranın miktarı sadece 3 milyar dolar. Bu hızla gidersek, 23 yıldır bitirilemeyen bu yatırımları 100 yıl sonra tamamlayabileceğiz. 58. hükümetten, 'aysberg'in görünmeyen kısmına da bakmasını bekliyoruz.