Millet istiyor vekiller direniyor

A -
A +

Bir aydır yoğun bir tempo ile esnafın nabzını tuttuk. Başkentin en işlek ticaret ve alışveriş merkezlerinde 1056 iş yerinde bire bir görüşme yaptık. Anketimizin sonuçlarını kamuoyuna yansıttık. Ancak benim özellikle üzerinde durmak istediğimi konu Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili aldığımız cevaptı... Her 100 kişiden 66'sı "Cumhurbaşkanını halk seçsin" dedi. "TBMM tarafından seçilsin" diyenlerin oranı ise yüzde 22 oldu. Yüzde 11'i ise "Tüm parti temsilcilerinin objektif bir isim üzerinde uzlaşması ile seçilsin" cevabını verdi. *** Şimdi size bir hatırlatma yapmak istiyorum. 2000 yılı Şubat ayında Fazilet Partili milletvekilleri Meclis'e, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören bir yasa teklifi sunmuşlardı. Teklifin altında imzası bulunan Fazilet Partili milletvekillerinden 49'u bugün Meclis'te AK Parti sıralarında oturuyor. Üstelik bu milletvekillerinden 9'u mevcut hükümette bakan, üçü başbakan yardımcısı, biri de Meclis Başkanı Bülent Arınç... Yasa teklifinin gerekçesi ise şöyleydi: "Cumhurbaşkanı seçim tabanının genişletilmesi, demokratik katılımın gereğidir. Mevcut yapıda parlamento adeta ikinci seçmendir ve çift dereceli bir seçimi andırmaktadır. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçimi, doğrudan demokrasinin de bir uyarlaması olacaktır. Yönetenleri belirleme sürecine milletin katılması demokrasinin kendisidir..." *** TBMM'nin 29 Mart 2000 tarihli (21. Dönem 2. Yasama Yılı 73. birleşim) oturumunda FP adına söz alan ve cumhurbaşkanının yetkilerinin genişliğinden söz eden Bülent Arınç şunları söylemişti: "Bizim, Fazilet Partisi olarak, daha sonra da DYP milletvekili arkadaşlarımızca imzalanan ve Meclis komisyonlarında görüşülen halk seçsin teklifimiz belki, çok meseleyi halledebilecek, arkasında halk desteğine sahip bir cumhurbaşkanının, bu yetkileri, çok daha isabetli olarak kullanabileceği teklifimiz gözardı edildi ve maalesef, oylamada kabul edilmedi. Oysa, cumhurbaşkanını halkın seçmesinin, belki de, bu dönemden başlayarak, Türkiye'de, gayet doğru ve haklı bir uygulama olabileceği düşünülmeliydi." *** Halk adına bu Meclis'ten rica ediyorum... Gelin Cumhurbakanlığı seçiminde "dün dündür, bugün bugündür" anlayışını bir kez olsun terk edelim. Aksi takdirde, ülke gündemi yıllarca Cumhurbaşkanlığının meşruiyeti konusuyla sık sık kilitlenecek...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.