Ne bekliyorduk ne oldu

Resmen sıcak paranın üstünde ölümüne ateş dansı yapıyoruz. Tüm ülke tutuştu tutuşacak. Biz bir yıldan önce ülkeden çıkacak sıcak paraya 1-2 puanlık "Tobin Vergisi" koyulmasını bekliyorduk. Tam tersi oldu... Hükümet yabancı yatırımcıların finansal araç kazançlarından yüzde 15 olarak uygulanan stopajı sıfıra indirdi. Hükümet yalancı sermayenin getireceği sıcak paranın esiri oldu. Yerli sermayeye stopaj koy, yalancı sermayeye stopajı sıfırla. Bunun anlamı Türkiye'nin, Türk yatırımcısının itibarının sıfırlanmasıdır. Kalıcı tedbirler almak yerine günü kurtarmaya yönelik uygulamalar devreye konuluyor. Sıcak paradan, ithalattan, borçlanarak hormonlu büyümekten medet umuluyor. Sıcak parayla sörf yapmak, yabancıyla rulet oynamak, piyasadaki oynaklığı ortadan kaldırmaz. Kalıcı tedbirler yok, üretim ayağı kesik, güven verici adımlar buzdolabında. Borsaya, sıcak paraya vergi indir, vatandaşa vergi bindir. Kısacası hükümet dalgalanmaya el koymadı. Hükümet dalgaların arasında boğuldu. Piyasalara güven vermek fon indirimleriyle olmaz. Güven yapısal reformlarla gerçekleşir. *** Büyük bir yanlışlığın daha altını çizeyim. Gümrüklerde denetime tabi tutulan ithal mal sayısının 836 kalemden 210 kaleme indirildi. Kalitesiz ürünlerin girişi önündeki bütün barajlar yıkıldı. Türkiye sağlıksız ürün ve kalitesizlik açısından ticari bir saldırı ile karşı karşıya. Türkiye'nin standart filtresi tıkandı, gümrük denetimleri çökertildi. Bu kararla, hem sanayicimiz zor durumda kaldı, hem de sağlığımız tehlikeye girdi. En önemlisi, ithal ürünlerde bundan sonra kurşun gibi son derece zehirli maddeler bile denetlenemeyecek. Denetimi kaldırılan mallar arasında neler var neler? AB'nin isteği doğrultusunda standart zorunluluğu kaldırılan mallar arasında, oyuncaklar, seramik karolar, hela taşları, duş tekneleri, tencereler, küvetler, lavabolar, kilitler, musluklar, otomobiller, jantlar, güneş gözlükleri, boyalar, yer kaplamaları, bisikletler, lastikler, matkaplar, pamuk ipliği ve daha pek çok malzeme bulunuyor. Türk ekonomisi bu uygulamadan çok büyük zarar görecek. İthalat bu kez atom bombası gibi patlayacak. Yerli sanayinin üzerinden tsunami geçecek. Hadi işin para kısmını geçelim. Toplumun sağlığı ne olacak? Tansiyon aleti doğru ölçüm yapmıyor. Çakmaklar patlıyor. Oyuncaklar, elektromanyetik akımlar sonucu çocukların beynine zarar veriyor ve kalıcı işitme ve görme problemlerine yol açıyor. Kumaşlar yıkama sonrası yüzde 11 küçülüyor. Neşter ve cerrahi makasları paslanıyor. Oyuncak trenler, yakındaki elektrikli cihazlara ve kalp pillerine zarar veriyor. Bunlar yalnızca birkaçı... Resmen kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz...