Özgürlük, eşitlik, kardeşlik!

A -
A +

Artık tam kanaat getirdim ki, Batı'nın 1789 Fransız İhtilali ile tüm insanlık âlemine müjdelediği "Özgürlük", "Eşitlik" ve "Kardeşlik" kavramları tamamen aldatmaca ve safsata. Çünkü bu üç yalanın üzerini kazıdığınızda altından, "Beyaz", "Hıristiyan" ve "Batılı" kelimeleri çıkıyor. Yani beyaz, Hıristiyan ve batılı değilseniz, tutsaksınız, ikinci sınıfsınız ve düşmansınız. Bugün mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğum Müslüman ve Türk dünyası işte böyle bir kahrolası üçgenin içine hapsedilmiş durumda. Ve bu şeytan üçgeninin içine sıkışan bu coğrafyanın insanları, katlediliyor ve sonuna kadar sömürülüyor. Ve bu zulüm operasyonunun kod adı da "barış ve demokrasi" oluyor. Ve maalesef kuşattıkları her coğrafyaya öyle nifak tohumları ekiyorlar ki... İşte durum ortada, Müslüman'ın bir numaralı düşmanı yine Müslüman... Savaşın, kargaşanın, terörün olmadığı bir İslam ülkesi gösterebilir misiniz? Çuvaldızı kendimize... Şimdi aynanın karşısında biz duralım. Görünen manzara daha da felaket. Çünkü, çağdaşlaşmak ile batılılaşmayı birbirine karıştırdığımız için müthiş bir kimlik erozyonuna uğradık. Mustafa Kemal'in deyimiyle "muasır medeniyetler seviyesine ulaşma" hedefi tamamen tahrip edildi. O'nun ölümüyle, çağdaşlaşma ve bağımsızlık, yerini batılılaşma ve teslimiyete bıraktı. Çünkü Mustafa Kemal'in beslendiği kaynak, kendi öz medeniyeti yani Türk medeniyeti, diğerinin ise Latin-Yunan medeniyetiydi. Mustafa Kemal'in ölümünden sonraki yönetimlerin ekseriyeti kendi öz kimliklerine duydukları kompleks nedeniyle, diline, dinine, töresine öyle yabancılaştı ki, İslam ve Türklük kimliğine aşağılık nazarıyla bakılır oldu. Tabii ki felaket de beraberinde geldi. Şimdi, "Din elden gidiyor" diye misyoner faaliyetlere bağırıp çağırıyoruz. İyi de elin papazından önce hançeri biz kendi kendimize saplamış. Öyle bir boş nesil yetiştirmişiz ki, sokak ortasında kendisine İncil uzatan şarlatanı, elinin tersiyle kuvvetlice itelemekten aciz kalmış. Gençlerimize hurafelerden uzak bir din bilinci kazandırsak, vatan ve millet sevgisi aşılayabilseydik her türlü misyoner dalgası vız gelirdi. Ancak şimdi misyonerlik faaliyetleri tsunami halini aldı. Kökleri sağlam olmayan nesli içine alıp yok ediyor. Bize de dizlerimizi döğmek kalıyor... SON SÖZ: "Milletimi muasır medeniyet seviyesinde görmek isterim." M.KEMAL ATATÜRK

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.