Takma yasayı doldur kasayı!

A -
A +

Günlerce, haftalarca, aylarca mücadele verdik. Çalmadık kapı bırakmadık. Toplantılar düzenledik. Basın açıklamaları yaptık. Raporlar yayınladık. "Kredi kartı olayı facianın eşiğine geldi" diye yasa koyuculara yalvardık. Sonunda yüreğimize su serpen gelişme oldu ve isteklerimiz doğrultusunda bir yasa TBMM'den çıktı. Hiç tevazuya gerek yok, bu müjdenin kamuoyuna verilmesine biz önayak olduk. Öyleyse bu sevindirici yasanın uygulanmasının, vatandaş adına takipçisi de olmalıydık. Ancak gördük ki kazın ayağı hiç de öyle değil. Çünkü bankalarımız yasaların gereği yerine, çelik kasalarının gereğini yerine getiriyordu. Bakın Yasa'nın 8. Maddesi'nin 1'inci fıkrası ne diyor: "Kart çıkaran kuruluşlar, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekil ve surette kart veremezler. Bu kuruluşlarca genel müdürlük veya şube haricinde kredi kartı talebi toplanabilecek yerler kurumun uygun görüşü alınarak Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından müştereken belirlenir." Yasa, sonra da parmağını sallayıp ikazda bulunuyor: "8'inci maddenin birinci fıkrasına aykırılık halinde iki bin yeni Türk lirasından, on bin yeni Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanır." *** Kim takar efendim?! Kasa varken yasanın adı mı olur? Hâlâ sokak başlarında, büyük alışveriş merkezlerinde peynir ekmek gibi kredi kartı dağıtılıyor. *** Öte yandan, kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda, bankalar tarafından yasanın öngördüğü modelin dışında farklı uygulamalar yapıldığına şahit oluyoruz. Yasa, bankalar lehine yanlış yorumlanıyor. Bu yasa diyor ki; temerrüte düşen müşterine, o tarihte gönderdiğin son ekstrede yer alan borç tutarını, ana para borcu olarak alacaksın. Bu borç tutarına herhangi bir gecikme ya da temerrüt faizi eklemeyeceksin. Sadece hesap ekstresinde belirlenen toplam miktarı esas alacaksın. Sonra da son ekstrede yer alan rakama yıllık yüzde 18 faiz uygulayıp, bulduğun rakamı 18 aya böleceksin. Ayrıca tüketiciye ana para borcunun dışında temerrüt ya da gecikme faizleri ekleyemezsin. İcraya düşenlerin ana paralarının da bu mantıkla hesaplanması gerekiyor. Kısaca yasanın emrettiği formül şudur: "Fahiş faizlerini düş, 18 faiz ekle, 18'e böl." *** Ancak uygulama, eski tas eski hamam... Yetkililerinden rica ediyorum. Şu işe bir el atın da, bir kez de gariban vatandaşın istediği olsun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.