Yabancılara toprak satışı konusunda gösterdiğim hassasiyetin gerekçelerini birçok kez dile getirdim. Bu yazıda, Cengiz Özakıncı'nın, "Osmanlı'dan Günümüze İslam Üzerinde Emperyalist Oyunlar" adlı kitabından alıntılar yaparak, yeni bir boyut kazandırmak istiyorum konuya... Özakıncı, şu değerlendirmeleri yapıyor: * "Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüyle bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşadığı sorunlar çok büyük benzerlik göstermektedir. Osmanlı İmparatorluğu 1830'da Amerika ile bir 'Ticaret ve Seyrüsefer Anlaşması' imzaladıktan sonra, İngilizlerle Gümrük Birliği benzeri 1838 Balta Limanı Anlaşması'nı imzalayarak yarı sömürgeleşme sürecine girmiş; Avrupa Uyum Yasaları benzeri 1839 Tanzimat Fermanı ile çürüme hızlanmış, 1854'te yabancı devletlerden borç almaya başlayan Osmanlı, kısa sürede yabancı güdümünde bir yarı-sömürge devlet konumuna düşmüştü." * "1870'lere doğru, borç veren yabancılar, Osmanlı'nın yeni borç istemleri karşısında, 'İyi ama nasıl ödeyeceksiniz, bugüne dek aldıklarınızın faizini bile ödeyemez durumdasınız, borcunuzun karşılığında bize bir güvence gösterin ki borç vermeyi sürdürebilelim' deyince, ülkenin topraklarından başka verebileceği bir güvencesi kalmayan Osmanlı, tıpkı bugün yapıldığı gibi yabancı uyruklulara toprak satışı için yasa çıkardı." * "7 Safer 1284/10 Haziran 1867'de çıkarılan 'Tebaayı Ecnebiyenin Emlake Mutasarrıf Olmaları Hakkındaki Kanun' ile birlikte yabancılara Osmanlı ülkesinde toprak satın alma hakkı tanınmış, böylece borç veren yabancılar, alacakları ödenmediğinde karşılığını topraklara el koyarak alabilmek hakkına kavuşmuşlardı." * "Borç veren Yahudi bankerler aracılığıyla Siyonistler, bu yasa çıkar çıkmaz İsrail Devleti kurmak amacıyla Filistin'de toprak satın almaya başlamış; İsrail Devleti'nin temelleri, Sultan Abdülaziz döneminde çıkartılan bu yasayla atılmıştı; tıpkı günümüzde İsraillilerin GAP yöresinde toprak satın aldıkları gibi..." *** Kanaatim o ki, çok isabetli tespitler... Komplo teorisi deyip burun kıvıranlar olacaktır... Ya da "Tarih ihtiyatsızlar için çok acımasızdır" deyip benim gibi pay çıkarmaya gayret edenler... Sözü, İstiklâl Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy'un şu müthiş dörtlüğü ile bağlayalım: "Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!/ Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?/ "Tarih"i tekerrür diye tarif ediyorlar;/ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?"