"Yerkürenin doğusu işgal edilecek. Türkiye ise bu ateş çemberinin tam ortasında kalacak. Eğer gerekli tedbirler alınmaz ise Türkiye bölünüp parçalanacak." Duyarlı vatanseverlerin bu öngörüsünü dile getirdiğimde, aşırı vehme kapılmakla eleştirilmiştim. Ama bakıyorum ki düne kadar Irak'ı işgal eden ABD askerlerine, işgalci demekten bile imtina eden aydınlarımız ve matbuatımız hızla bizimle aynı hizaya geliyorlar. Bu açıdan ABD'ye teşekkür borçluyum. ABD Başkanı Bush'un, açıklamaları ile hedef tahtası olmaktan kurtuldum. Hatırlayalım... Bush, bir süre önce İran'a askeri operasyon planının çekmecesinde olduğunu söyledi. Geçtiğimiz hafta sonu da, Suriye ve Lübnan'ı tehdit etti. Yetmedi, Suudi Arabistan ve Mısır'ı da uyardı. Bush bu ülkelere tıpkı Irak'ta olduğu gibi "barış ve demokrasi" (!) getireceği sözünü verdi. İşte bu açıklamalar keskin muhaliflerimizde şok etkisi yaptı ve bizimle aynı safta namaza durmalarına neden oldu. *** ? Kilit ülke Türkiye Dünya haritasını gözünüzün önüne getirin. Bush'un üçüncü dünya savaşına neden olacak saldırı planlarının tam göbeğinde Türkiye duruyor. Ve de Türk milleti, ABD'ye direniyor. Çünkü dünya tarihinde ulusal kurtuluş savaşının en şanlısını bu millet vermiş. Ve işgal altında inleyen "mazlum milletlere", bağımsızlıklarına kavuşmak adına moral ve umut olmuş. ABD iyi biliyor ki, Türkiye bölünüp parçalanıp, tam bir istikrarsızlık havası oluşturulmazsa, bu küresel işgalin başarıya ulaşma şansı çok risklidir. *** Tarih tekerrür eder mi? ABD'nin dünya gayri safi milli hasılasındaki payı yüzde 30. Ancak dünya silah harcamalarındaki payı ise yüzde 40. Aradaki fark çok büyük. Bu açığın kapatılması ABD'nin en büyük sorunu. Çünkü İngiltere, birinci ve ikinci dünya savaşları sırasında yaptığı silah harcamaları nedeniyle büyük bir sıkıntıya girmiş ve dünyanın süper gücü olma unvanını kaybetmişti. Şimdi aynı durum, ABD için de geçerli olur mu? Bunu ancak Allah bilir. Bizler duamızı eksik etmeyelim. Ama önce önlemimizi alalım. Bunun için de güdük ve kısır siyasi çekişmelerin ötesine geçelim. Türkiye'nin menfaati ne gerektiriyorsa ona kafa patlatalım. Gün, ayrı düşmenin, kavganın, patırtının zamanı değil. Gün, birlik olmanın, diri olmanın, iri olmanın zamanı... *** SON SÖZ: İleriyi görmek, yarın ne giyeceğini, ne yiyeceğini, ne dikeceğini bilmek demek değildir. Bir devlet için ileri tarih, 20, 50, hatta 100 yıldır.