Vatanseverin el kitabı Avrupa Birliği'nde Maskeli Balo (1)

A -
A +

En umutsuz olduğu dönemlerde bile tarihin akışını değiştirmeyi başaran ülkemiz, tıpkı bir asır önce olduğu gibi bugün de baskı ve dayatmalarla karşı karşıya... Bugün olduğu gibi dün de Avrupa, hür, çağdaş ve refah içinde yaşayan bir toplum olmanın "tek yol"u olarak gösteriliyordu. Ankara Ticaret Odası olarak, tarihten ders almak gerektiği düşüncesinden hareketle yayınlamaya başladığımız "Vatanseverin El Kitabı" serisinin ilki olan "Avrupa Birliği'nde Maskeli Balo, Dayatmalar, Gerçekler" başlıklı kitapçığımızda, maskenin altındaki yüzü göstermeyi amaçlıyoruz. Önümüzdeki haftalar boyunca, Türkiye gazetesinin yer verdiği bu köşede, Avrupa Birliği konusunu ele alacağım. Öncelikle Avrupa Birliği'nin ne olduğunu inceleyelim. Avrupa Birliği, 1958 yılında Roma Anlaşması'yla oluşturulan coğrafi, kültürel, ekonomik, siyasi ve askeri bir birliktir. Tüm sömürgelerini kaybetmiştir. Hammadde, ucuz işgücü ve pazar ihtiyacı vardır. Petrol ve diğer stratejik kaynaklara sahip değildir. NATO dışında askeri gücü yoktur. Üyeler arası rekabet yerinde durgunluk vardır. Dış politikası belirgin değildir. Üyeler arasında farklı uygulamalar vardır. Avrupa Birliği, Hıristiyan birliği mi? Bayrağı, lacivert zemin üzerine daire şeklinde dizilen 12 sarı yıldızdan oluşuyor. AB bayrağının üye sayısı kadar yıldız içerdiği yolundaki tezlerin aksine, üye sayısı değiştiği halde bayraktaki yıldız sayısı hep aynı kalıyor. 1958 yılında 6 olan üye sayısı 1970'te Danimarka, İngiltere ve İrlanda'nın katılımıyla 9'a, 1981'de Yunanistan'ın katılımıyla 10'a, 1986'da İspanya ve Portekiz'in katılımıyla 12'ye, 1995'te Finlandiya, Avusturya ve İsveç'in katılımıyla 15'e çıkıyor. Şu anda üye sayısı 15 olduğu halde yıldız sayısı 12... Bu sayıda neden ısrar edildiğine dair hiçbir resmi açıklama yok. Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi, 8 Mayıs 2002'de üye ülkelerin ulusal bayraklarındaki tüm renkleri içeren yeni bir bayrak önerdi ancak kabul edilmedi. Çünkü bütün bilgiler ve yorumlar, 12 yıldızlı AB bayrağının Hıristiyanlığın simgesi olduğunu gösteriyor. Bayrağın tasarımını yapan ve koyu bir Katolik olan Arsene Heitz, dizaynı hazırlarken "Meryem Ana" figüründen esinlendiğini açıklıyor. Bu figürde, Meryem Ana'nın başının üzerinde 12 yıldızdan oluşan bir taç var. Bayrağın zemin rengi ise geleneksel "mavi pelerin"den geliyor. Hıristiyan inancında 12 yıldız, Hazreti İsa'nın İncil'i yaymak ve vaaz vermekle görevlendirdiği 12 havarisini temsil ediyor. Avrupa Birliği'nin bir "Hıristiyan Kulübü" olup olmadığı sorusunun cevabını yine Avrupalılar veriyor: Papa, AB anayasasına "AB'nin dini Hıristiyanlıktır" yazılması gerektiğini söylüyor. Almanya eski Başbakanı Helmuth Kohl, "Hıristiyan dünya görüşü ve Hıristiyanlık değerlerinin olmadığı bir Avrupa benim Avrupam değildir" diyor. Fransa eski Cumhurbaşkanı ve Avrupa Konvansiyonu Başkanı Valery Giscard D'estaing ise açıkça "AB bir Hıristiyan kulübüdür" diyor. Katolik Kilisesi'nin yayın organı L'Avvanire'den bir alıntı yapmak istiyorum: "Müslüman Türkiye'nin AB'ye girmesi kimliğimize gölge düşürür. Bu üyelik yan yana büyüyen Hıristiyan gelenekleriyle şekillendirilen Avrupa medeniyetlerinin temelindeki ittifakı sarsar. Unutulmamalı ki Avrupalı fikri başlıbaşına düşman Türklere ve Türkiye'nin başını çektiği İslam dünyasına karşı gelişti. Ankara ile yakın ilişkiler geliştirmeye evet ama farklı tarihi ve kültürel gerçekler farklı kalmalı." Almanya CDU/CSU Koalisyonu Meclis Grubu Başkanı Wolfgang Schaeuble de, "AB üyeliği yalnızca Avrupa-Hıristiyan geleneğine sahip ülkeler için sözkonusu olabilir. Müslüman Türkiye ve Asyalı Rusya AB üyesi olamaz" diyerek Türkiye'ye kapıların kapalı olduğunu açıkça ifade ediyor. Oyalamanın belgesi ve Avrupalı siyasetçilerin Türkiye'ye bakış açısını gelecek pazartesi ele alacağız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.