"Uyutmak" kelimesini “öldürmek” yerine kullanmayı reddediyorum. Uyku mevzubahis değildir. Sokaktaki köpekler de aslında bizim hayvanlarımızdır. Bizimle hayatı ve memleketimizi paylaşmaktalar. Göçebe ve ziraata dayalı toplumlarda insanlara hizmet eden sadık varlıklardı. Şimdiki hâlden köpekler değil toplum olarak yöneticilerimiz olarak biz mesulüz. Sanayileşme ile gelen değişikliklerde bu hayvanları ihmal ettik. Suçlusu biziz. Faturayı köpekler değil biz ödemeliyiz...
Çözüm olarak kültürümüze vicdanımıza uygun olanı seçmemiz gerek. Topluca öldürmenin alternatifi yok diyenler yeterli ispat ve izah getiremediler. Çünkü geniş çapta kısırlaştırmak da mümkündür. Bir millî seferberlik hâlinde başta veterinerler, doktorlarımız, sağlık ekipleri ve eczacılar ve gönüllü vatandaşlar (eğitim alıp) hayvanları kısırlaştırabilirler. Bunu yapan gönüllüler var. Aşırı açlıktan, insanlara saldıran sokak köpeği ve kuduzlu köpek var diye bütün sokak köpeklerini öldürmek insafsızlıktır... İnsana zarar verecek durumda olanların itlaf edilmesine kimse karşı gelmez ama “köpekse öldürülsün” diye bütün köpeklerin öldürülmesine gönül razı olmaz...
Nice yavru köpek, yaşlı köpek, masum bakışlı sevgi merhamet arayan bakışlı köpek vardır. Toptancı yaklaşımla onları ölüme gönderemezsiniz. Biz karıncayı ezmekten bile çekinen medeniyetin çocuklarıysak, dağdaki aç kurtlara et temin eden bir medeniyetin çocuklarıysak Peygamber Efendimiz kolluğunun üzerindeki uyuyan kedi uyanmasın diye kolluğunu kestirmeyi yeğlemiş ise Bayezid-i Bistâmî Hazretleri bir yerden mendiline çiçek tohumu toplarken bir karınca karıştığını fark edince onca yolu o karıncayı yuvasına bırakmak için geri dönüyorsa bunun gibi nice misallerimiz varsa o hâlde bütün yolları araştırmadan ve denemeden milyonlarca zararsız köpeği, saldıranlar da var diyerek ölüme göndermeye "dur" diyelim.
Mustafa Evgin
Gazzeli çocuklar!
Toz olmuş kıvırcık saçların
Gözlerinde acının feryadı
Çaresiz buğulu bakışlar
Hep böyle mi olacak Gazzeli çocuklar?
Kiminin yanmış yüzü
Saklamaya çalışır hüznünü
Amma ışık saçar nur yüzü
Hep böyle mi olacak Gazzeli çocuklar?
Anaları enkaz altında bağırır
Babalarının eli ayağı dolaşır
Abilerinin figanları birbirine karışır
Hep böyle mi olacak Gazzeli çocuklar?
Küçücük yüreklerinde çelikten bir iman
Fark etmez kim olursa olsun düşman
Bize yeter bizi Yaradan
Böyle Müslüman Gazzeli çocuklar...
Erdinç Kaya
RASATHANE: Gerçek ve modern anlamlı rasathaneler ferdî kuruluş olarak İslâm dünyasında doğmuş ve büyük gelişme devreleri geçirmiştir. İslâm dünyası âlimlerinin ilk iltifat ettikleri ilim astronomidir. Diğer ilimler içinde astronomiye çok büyük önem vermelerinin esas sebebi; Allahü teâlânın Kur’ân-ı kerîmin birçok yerinde mealen; “Yerleri, gökleri, canlıları, cansızları ve kendinizi inceleyiniz, gördüklerinizin içini özünü araştırınız, bütün bunlarda yerleştirmiş olduğum kuvvetimi, kudretimi, büyüklüğümü ve hâkimiyetimi bulunuz, görünüz, anlayınız!” buyurmasıdır.
İmâm-ı Gazali hazretleri de “Astronomi ve anatomi bilmeyen Allahü teâlâyı tanıyamaz” demiştir. Astronomiyle uğraşan İslâm âlimleri, çağımız astronomi ve matematiğine ışık tutmuştur. Roger Bacon, Galileo, Giordano Bruna ve Kopernik ile çağdaşlarının yetişip ortaya çıkmalarına sebep olmuşlardır.
Kopernik ünlü eserinde, Batrûcî, İbn-i Şâtır ve Nâsirüddîn Tûsî’nin eserlerinden ilham aldığını belirtmektedir.