'Onun nuru' ne demek!..

A -
A +

Hiç şüphesiz son peygamber Muhammed aleyhisselam, insanların en iyisi idi. Güzel ahlakı, bütünüyle göstermek için gönderilmişti. Bu güzel ahlakı kendi bizzat yaşadı. Onun bu ahlakından etkilenenler yani Eshab-ı kiram hâl ve hareketlerinde onun gibi davranmaya çalıştı. Onları görenler de onlara benzemeye çalıştı. Böylece güzel ahlak nesiller boyu aktı gitti. Bu güzel ahlak, hazreti peygamberin ahlakı idi. Yani sonrakilerin güzel ahlakının kaynağı onun ahlakı olmuştur. Bu da şu demektir ki onun güzel ahlakı yayılmasaydı Eshab-ı kiram olmazdı, Hasan-ı Basri olmazdı, Abdülkadir-i Geylani olmazdı, Şah-ı Nakşibend olmazdı, İmâm-ı Rabbani, Mevlâna, Yunus Emre olmazdı. Yani dünyada var olan iyilikler onun ahlakından neşet etmektedir. Geri kalan az bir kısım ancak insan iradesinden gelebilmektedir.

 

Görünen o ki Allahü teâlâ insanlara lütfetmeyip Peygamber göndermeseydi insanlar kötülükleri ile baş başa kalıp bu kötülüklerinin sebep olduğu karanlıkta boğulurdu.

 

Herkes asrısaadette dünyaya gelememiştir ki ondan bu nuru alsın. Bu imkân ancak hocanın sahip olduğu ve kendisinden alınan nur silsile olarak hazreti peygamberden ona kalandır. Tabii hocadan talebeye her geçişte ışığın bir kısmı kaybolur. Böylece nur yaptığı bu yolculuğu parlaklığını azaltarak devam ettirir. Her geçen gün ahir zamana ve kıyamete daha yakındır. Eğer öyle olmasaydı, sevgili peygamberimizden yayılan nur aynı gücünde kalmaya devam etseydi karanlık kendine yer bulamazdı. Günümüzde de sevgili Peygamberimizin güzel ahlakını yaşamaya çalışan insanlar azaldıkça kötülükler güçlenmiştir. "Hazreti Peygamberin nuru azaldıkça kötülükler artıyor" sözünün manası da bu olmalıdır...

 

Özcan Emir

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

Annem

 

 

 

Sevgiyle aşkla sardın kucakladın beni,

 

Besmele ile süsledin gönül hanemi

 

Her gece ninni söyledin gözlerin nemli

 

Annem güzel annem, sensin yüce velâyet

 

 

 

Gecelerde Allah diye diye uyuttun,

 

Helal lokma ile Yunus gibi büyüttün.

 

Ateşlere yandım gözyaşıyla soğuttun

 

Annem güzel annem, sensin yüce velâyet

 

 

 

Güle oynaya koynunda büyüttün beni

 

Kartal kanatlarınla kolladın sen beni.

 

Nice naz, zahmet, dert ile üzdüm seni

 

Annem güzel annem, sensin yüce velâyet

 

 

 

Bizi büyüttün şimdi nur yüzlü ninesin

 

Namaz, zikir, dua ile her dem bizimlesin

 

Ukbada da sevgili hacı annemizsin

 

Annem güzel annem, sensin yüce velayet

 

 

 

Mehmet Gülal

 

 

 

 

 

 

UNUTULMAZ KELİMELER

 

 

VELAYET: 1. Velilik. 2. Otorite. 3. Yetke.

 

MÜREFFEH: Gönençli.

 

MÜKERREM: Saygı değer, hürmete lâyık, yüce, aziz.

 

MÜVEKKİL: Birini kendine vekil olarak seçen erkek. Müvekkile: Birini kendine vekil olarak seçen kadın.

 

TEMENNİ: 1. Bir şeyin gerçekleşmesini dileme. 2. Dilek.

 

TEENNİ: İlerisini düşünerek acelesiz iş görme, ağır davranma.

 

TENAKUZ: Çelişki.

 

NEŞET: Çıkma, ileri gelme.

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.