Çanakkale içinde aynalı çarşı...

A -
A +

''Çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni” diye başlayan Çanakkale Türküsü yediden yetmiş hepimizin dilindedir... Bu türküde geçen bir de Aynalı Çarşı vardır Çanakkale’de... Çanakkale'nin Merkez ilçesinde tam çarşı bölgesinde bulunmaktadır bu Aynalı Çarşı. İlk görünüşte İstanbul’daki tarihî Mısır Çarşısının görünüşünü andıran bu çarşı hediyelik eşyalar ve çeşit çeşit aksesuarların satıldığı bir mekandır. Günümüze kadar erişebilen orijinal kapısı ve kitabesiyle dikkat çeken bu çarşının ismini Çanakkale Türküsünden aldığı düşünülse de çarşı 1889 yılında inşa edilmiştir. Çanakkale'nin meşhur türküsünden dolayı Çanakkale’ye gelenlerin ziyaret etmek istedikleri mekânların başında Aynalı Çarşı gelmektedir. Günümüze kadar erişebilen orijinal kapısı ve kitabesiyle dikkat çeken bu çarşının, türküde adı geçen Aynalı Çarşı olduğu düşünülmektedir...

 

Çarşının kırmızı taştan yapılmış kapısı kemerlidir. Kemerin kilit taşı kabartma çiçek desenleriyle süslenmiştir. Kemerin üstünde yer alan kitabe çarşı hakkında bilgi veren en önemli belgedir. Osmanlı Türkçesi, İbranice ve Fransızca olmak üzere üç dillidir. Osmanlı Türkçesi kitabede günümüz Türkçesiyle şöyle yazmaktadır. "Adaletliliği ile tanınan Sultan Gazi ikinci Abdülhamid efendimiz hazretlerinin lütuf ve sahip çıkmalarıyla kendine bağlı Musevi uyruğundan İlyo Halyo kullarının çabalarıyla yaptırılmış ve gönülde yer tutan çarşıdır. Yıl Hicri Muharrem 1307 (Kasım- Aralık 1889)."

 

Gelibolu Savaşı sırasında bombalanarak harabe hâline gelen Aynalı Çarşı zaman zaman restore edilerek kullanıma açılmıştır. Son olarak Çanakkale Belediyesi tarafından 2007’de restore edilen ve içinde Çanakkale’ye özgü hediyelik eşya satan dükkânların yer aldığı çarşı, herkesin ilgisini çeken önemli bir alışveriş merkezidir.

     Ahmet Miraç Kaytan
 
 
 
ŞİİR
 
     GİRDAP
 
Göğsüme yüklemişler bir dünya gamı
Kaç tren geldi geçti,
Ben hâlâ aynı duraktayım...
Nedir bu kalbimin aşk ile sınavı?
Bir ömür böyle tükenmekte,
Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde,
Ben hâlâ ebedî bir yalnızlıktayım...
 
Geçmese dursa zaman!
Beni de alıp götürse bilinmeyene...
Geceyi bilmesem,
Kalbimi gece sanacağım...
Bir kez bakışım kalksa yerden,
Göz ucumda seni bulacağım...
Dursa bir gelişmeyle an!
Kaybolacağım...
 
Ben hâlâ viran bu şehirde,
Gece kadar karanlık,
Sokak çocukları kadar kimsesiz,
Bir uçurtma kadar da telaşlıyım...
Bir kez havalansam yerden,
Tüm bildiklerimi unutacağım...
 
Kesişen tüm yolların
Ayrılan labirentlerinde kaybolurum...
Elimden tutsalar sanki vuslatı bulurum!
Oysa akıl almaz bir hayal ağrısı
Düşüncelerimin içine düşmek...
 
Bir kuyu boğmaz da insanı
Bir ateş yakar kavurur...
İçimdeki şu girdap
Yalnızlıkla son bulur.
 
          Kübra Can
 
 
BİTKİLERİN DİLİ
 
KAYISININ FAYDALARI: • Göz fonksiyonlarının düzenliliğini ve gelişimini sağlar. • Bağışıklık sistemini güçlendirir. • Kanserojen olan serbest radikalleri engeller • Hücre yenilenmesini hızlandırır. • Deri yenilenmesini ve sağlığını sürdürmesini sağlar. • Özellikle kuru kayısı yüksek seviyeli bir enerji ve A vitamini kaynağıdır. • Kuru kayısı kemik sağlığının devamını ve kemik yapımını sağlar. • Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını temin eder.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.