Hayat bazen kulağımıza sessizce fısıldar: “Geç kaldın!” Oysa bazı kararlar vardır ki, takvime göre geç ama kalbe göre tam vaktindedir. Benim için öğretmenlik işte o türden bir karardı.
41 yaşımda öğretmen olma yolunda ilerliyorum. Kimine göre bu yaşta yeniden yola çıkmak zordur. Ancak ben yaşımı bir engel değil aksine yılların süzgecinden geçmiş bir olgunluk, sabır ve hikmet birikimi olarak görüyorum.
Bu süreçte bana en çok ilham veren bir mezar kazıcısı iken artık çok geç denilen bir yaşta ilim öğrenmeye başlayan mübarek bir zattır... Gece gündüz çalışmış, sonunda çevresini de ilimle aydınlatan bir âlime dönüşmüş. Bu bana şunu öğretti: İçinde öğrenme ve öğretme aşkı taşıyan biri için yaş, mesafe ya da geçmiş belirleyici olamaz.
Ben de bu inançla yola çıktım. Eğitim Fakültesi mezunuyum, iki yüksek lisansım var. Yıllarca sahada çalıştım; kalite yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği alanlarında görevler üstlendim. Fakat bir noktada fark ettim ki insanın en büyük mesleği insana dokunmaktır. Bu nedenle öğretmenliğe yöneldim.
Ardından içimdeki çağrıyı dinledim ve ilahiyat eğitimine başladım. Çünkü öğretmenlik sadece bilgi değil hikmet taşımayı gerektirir. İlahiyat eğitimiyle birlikte hayatın anlamını, insanın derinliğini ve eğitimin kutsallığını daha iyi kavradım. Artık yalnızca akla değil, kalbe de hitap eden bir öğretmen olma niyetindeyim.
Öğretmenlik, bana göre müfredat anlatmak değildir. Öğretmenlik, karakter inşa etmektir; bir gencin kalbine sabır, ahlak ve umut tohumları ekebilmektir. Her yaşta öğrenmenin mümkün olduğuna inanıyorum. Çünkü ilim samimiyetle çalan herkese kapısını açar.
Belki siz bu yola 31 yaşında çıkacaksınız, belki 51’de, belki de 61’de. Ama yönünüz belli olduktan sonra hiçbir rüzgâr sizi savuramaz. Hiçbir rüzgâr, yönü belli olmayan bir gemiye yardım edemez.
Benim yönüm belli artık. Yönüm, insanı insan yapan değerlerin öğretildiği sınıflara doğru. Ve kalbim bana her gün aynı şeyi söylüyor: Geç değil... Tam zamanı.
Ahmet Özdemir-Gaziantep
ŞİİR
İman edip Allah'a tevekkül ederler.
Öfkeli zamanlarında bile
Affetme erdemini gösterirler.
Rablerinin çağrısına koşarak gelirler...
Rablerinin
Kendilerine rızık olarak verdiklerinden
İnfak ederler...
İşlerini kendi aralarında
Şûra ile ifa ederler.
Hiçbir zulme, zillete
Boyun eğmezler...
Kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile
Yoksul mümin kardeşlerini
Kendilerine tercih ederler...
İşte bunlar,
Nefsinin mala olan hırsından,
Cimriliğinden arınıp
Kurtuluşa erenler...
Onlar
Firdevs cennetlerine girerler...
İman edip
Salih amel işleyenler...
Rabbine şükredenler...
Yeryüzünde iyiliği, adaleti,
Ahlaki erdemleri tesis edenler...
Malından kendi ihtiyacından
Kalandan infak edenler...
Mallarıyla, canlarıyla
Allah yolunda cihat edenler...
İşte onlar Adn cennetlerinde...
Irmaklar çağıldar içlerinde...
Şair Hasan Kaya-Antalya
Kırlangıç balığı
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...