Evlilikte eşlerin hakikatlisi

A -
A +

İlmin bilimin, güzel ahlakın hâkim olduğu bir toplumda huzur olur, sükûnet ve mutluluk olur. Güzel ahlak işin özü ve gizemidir. Ahlakı düzgün olmayandan ne olursa olsun insana zarar gelir.

 

Maalesef yıllardır çocukların karnelerinin hep sol tarafındaki derslere bakıp, sağ tarafındaki hâl ve davranış bölümünü görmedik. Oysa "İlim meclislerinde aradım kıldım talep, ilim geride kaldı ille edep ille edep..." denilmez mi? Bugün toplumumuzda bütün sıkıntıların temelinde ahlak buhranı yok mudur? Zaten dinimiz de güzel ahlakı tamamlamak içindir. Sevgi ve muhabbetin olmadığı yerde insanlar programlanmış birer robot olurlar. Kendisinden başka kimse onu ilgilendirmez. Gün gelip ihtiyacı olduğunda da kendisiyle kimse ilgilenmez. Oysa bizler insanız duygularımız var inançlarımız var saygıya sevgiye nezakete, paylaşmaya ihtiyacımız var. Birbirimize ihtiyacımız var. Günümüz dünyasında çocuk filmleri de dâhil kavga ve öldürmek üzere kurgulanmış, dünya liderleri genelde silah füze bomba nükleer balistik füzeler üzere toplanıyor. Hepsi de insanı yok etmek üzere planlanmış ürünler...

 

Yine maalesef gazetemizden üzülerek okuyoruz ki ülkemizde her beş aileden biri dağılmış. Bu çok vahim bir durum. Dağılmış ailelerin çocukları suça meyilli olur, şefkat ve merhametten uzak yetişir. Aileler birbirlerine dua ederken bol para yerine din ve dünya saadeti huzur ve mutluluğu dilemelidir.

 

Anadolu’da bir söz vardır. “Kadının hakikatlisi yoklukta, erkeğin hakikatlisi varlıkta belli olur” derler. Eğer ailelerde anne zor zamanda da çoluk çocuğuna sahip çıkıyorsa bu kadın hakikatlidir değeri biçilmez hazinedir. Eğer bir erkek şan şöhret mal mülk sahibi olunca da hanımına saygılı ve sadakatli davranıyorsa bu erkek de hakikatlidir yiğit ve mert biridir...

 

Benden âcizane bütün evlilere nasihat, aman birbiriniz için hayır dua edin... Birbirinizi üzmeyin birbirinize sabredin...

 

     Orhan Yavuz Ejder/Akhisar-Manisa

 

 

ŞİİR

 

 

     Kaldı

 

 

 

Geldik ervah-ı âlemden

 

Kader aktı Levh-i kalemden

 

Çektik ömür tespihini

 

İmame musallaya kaldı...

 

 

 

Hayat basamağında taşlar kırık

 

Felek, gönlüm bin yerinden kırık

 

Dostun pervanesine takıldık

 

Tükenmez çileli yollarım kaldı...

 

 

 

Yarısı sabır yarısı şükür çilenin

 

Dostun imtihanıdır bunu bilenin

 

“Baş üstüne dersin” her gelenin

 

Fermanına kim bilir kaç gün kaldı?

 

 

 

Çeşmesiz yollara gider kervanım

 

Bu garip taliplik sonu ummanın

 

Ab-ı hayatta abdest alır varanın

 

Güller açar derler dalları kaldı.

 

 

 

     Yavuz Selim Bulut

 

 

TARİHTEN BİR YAPRAK

 

 

VEDÂ HACCI: Hicretin 10. senesinde Sevgili Peygamberimiz hac için hazırlanıp Medîne’deki Müslümanların da hazırlanmalarını emir buyurdu. Medîne dışında bulunan Müslümanlara da haber gönderdi. Bu haber üzerine binlerce Müslüman Medîne’de toplandı. Hazırlıklar tamamlanınca Peygamberimiz Zilka’de ayının 25. günü 40 bin kişilik bir kâfile ile öğle namazından sonra Medîne’den hareket etti. 100 kurbanlık deve götürdü...

 

10 gün süren yolculuktan sonra Zilhicce ayının 4. günü Mekke’ye vardılar. Yemen’den ve diğer beldelerden hac yapmak üzere gelenlerin de katılmasıyla Müslümanların sayısı 124 bine ulaştı. Peygamberimiz zilhiccenin 8. günü Mina’ya, 9. günü (Arefe günü) Arafat’a gitti. Arafat Vâdisi’nin ortasında öğleden sonra Kusvâ adlı devesinin üstünde Vedâ Hutbesi’ni okudu.

 

Sevgili Peygamberimiz bu hutbesinde kan dâvâları, fâiz, kumar, her türlü zulüm gibi câhiliyye devrine âit bütün kötülüklerin kaldırıldığını bildirdi ve insan haklarını anlattı. Eshâb-ı kirâmla vedâlaştı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.