Dünya misafirhanedir. Her gün yüzlerce insan dünyaya gelmekte ve dünyadan göçmekte. Ne zenginlere kalmış ne fakirlere ne mevki, makam sahiplerine, ne de dünyada ebedî yaşayacakmış gibi kibir abidelerine. Dünya hayatı sadece bir fragman. Geliş ve gidiş biletleri hazır. Zamanı gelen doğuyor, vakti dolan gidiyor. Yani her şey gelip geçiyor. Kimse kalmıyor şu yalan dünyada. "Hüvel hayyu hüvel baki." (Allah baki, insan fâni.)
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak, vaktini ahirette eline bir şey geçmeyecek şeyler için harcamak, hesap günü imtihanda sorulacak sorulara hazırlanmamak, dünyanın oyunlarına ve eğlencesine aldanmak bir insanın kendine yaptığı en büyük kötülüktür. Bizim endişelerimiz hep yarınlar için fakat bugün ölmeyeceğimizin garantisi var mı? Burası sadece fâni bir durak. Bizimle gelecek olan da işlediğimiz sevaplar ve günahlar. Kefenin cebi yok derler ama heybemize yüklediğimiz amellerimiz neyimize yetmiyor ki. Nefesler sayılıdır, her geçen gün azalmaktadır. O hâlde, bu günlerimizi elden kaçırmamak, iki cihan saadetimize kavuşmak için kullanmamaktan daha büyük ziyan olur mu? Hayat, hayâlden ibarettir. Allahü teâlânın lütfu endişelendiğimiz şeylerden daha geniştir.
Cenâb-ı Hakk'ın her düşündüğümüzü, her yaptığımızı, her hareketimizi gördüğünü unutmamalıyız. İnsanlar sadece dışımızı görürken, Allahü teâlâ hem içimizi hem dışımızı görüyor. Yarın ahirette bütün şeffaflığımızla hayatımız bir film şeridi gibi izlenirken mahcup olmayalım. Gaflet uykusu bizi daha nereye kadar uyutacak? Ebediyet henüz başlamamışken bu rüyadan uyanalım. Nefsimizin arzularına kulak asmayalım. Zamanımızı en güzel şekilde değerlendirelim. Tek gayemiz Allahü teâlânın rızasını kazanmak olsun. Vesselam...
Şeyda Şahin
15 Temmuz gecesinde
Bizler sokağa aktık.
Seni korumak şerefine
Tankların önüne yattık.
Eli silahlı askerlerimiz,
Bizim "serdengeçti”lerimiz,
Ağzı dualı annelerimiz,
Manevi destekçilerimiz.
Düşman asla bitmeyecek,
Bize hep hainlik edilecek,
Sen dalgalan ki cesaretimiz eksilmesin,
Sen dalgalan ki askerimiz çekinmesin.
Sen o kızıllığınla dalgalanacaksın.
Vatanımın her bir köşesini,
Bir güneş gibi aydınlatacaksın,
Kalplerimizden asla çıkmayacaksın.
Kızıllığın düşmana kızgın surat gibi bakar,
Dalgalanman onlara tokat gibi çarpar,
Sen dalgalandıkça onlar daha da korkacak.
Kızıllığın her gün daha da artacak.
Bu vatanın, bayrağı inmeyecek,
Ezanı dinmeyecek,
Şehitleri "ölmeyecek",
Bu vatan bölünmeyecek.
Ya Rabbi, bu vatanı koruyanlara,
Bu vatan için savaşanlara,
"Vatan-sana-canım-feda"
Diye haykıranlara yardım et.
Bayrak için savaşmayı,
İslamiyet’i yaymayı,
Hepsine nasip et.
Halime Yıldız (13)- Beylikdüzü/İstanbul
Psikolojide karakter kelimesi, bir insanın kendine has davranış ve düşüncelerini belirtmek için kullanılmaktadır. Bireyin kendine özel davranış özelliklerine karakter adı verilmiştir. Bir bakıma karakter, bir kişinin, ruhsal hayatının dışarıdan görünüşüdür. Kalıplaşmış bir yapıdan uzak olan insanın ruhsal hayatı, değişkenlik ve karmaşık bir özelliğe sahiptir. Karakterin belirmesi, kişinin kanaatleriyle davranışlarının arasında devamlı bir uygunluğun bulunmasına bağlıdır. Bu kanaat ve davranışların iyi ve kötü olmasına göre insan şahsiyeti gelişmesinde, doğuştan getirilen mizaç, huy, zekâ ile fizik veya sosyal çevreden kazanılan değerlerin etkisi büyüktür. Bu bakımdan karakter, “Çok çeşitli davranışlardan, toplumun kültür değerlerine göre, iyi veya kötü olanlarının yahut doğru veya yanlış olanlarının bir insan tarafından devamlı yapılmasıdır” diye de tarif edilmiştir. Psikolojide mizaç, karakter ve şahsiyet iç içe geçmiş üç kavramdır. Bu bakımdan bazı klasik kitaplarda bile biri diğeri yerine kullanılmıştır. Bunun yanında bazı psikologlar karakteri, şahsiyetten ayrı mütalaa etmekte, değerlendirmektedir.
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...