Bazıları için sokağa çıkmak, giyinip o kapıdan dışarı çıkmanın ötesinde bir eylemdir. O kapının ötesi yasaklı bir bölge gibi hissettirir. Herkesin size baktığı, her hareketinizin yanlış hissettirdiği bir bölge...
Aslında kimse size bakmaz, herkesin kendi dünyalarında boğulduğu bir yerde siz sadece onlara karışmış bir insansınız. Gökyüzündeki milyonlarca yıldızdan biri gibi. Fazlası değil. Fakat kendinizi kapattığınız zaman bunu göremezsiniz, bir sahnede olmadığınızı, seyircinizin olmadığını göremezsiniz. Böyle zamanlarda kendinizi konfor alanınıza kapatırsınız, örneğin yatağınız, kitaplığınızın önündeki bir koltuk veya bir pencerenin önü. Niye sadece o pencereden bakmakla yetiniyorsunuz? Neden oraya bir adım atmıyorsunuz, asıl renklerin orada olduğunu göremiyor musunuz? Kendi zihninizde bir koza oluşturursunuz fakat bu koza kelebek olmanıza izin vermez. Sizi korumaz, sadece gelişmenizi engeller. Ve zamanla her şeyi kaçırırsınız. Bir konseri, bir gün batımını hatta bir hayatı öylece kaçırırsınız.
Belki de artık ilk adımı atmanın vakti gelmiştir, uzun bir sahil yürüyüşü yapmak yerine sokağın başına kadar yürüyerek ilk adımı atmanın vakti gelmiştir. Siz kendinize aitsiniz, kimse yanınızda olmadığında bile var olduğunuzu hatırlamalısınız. Siz yeter ki ilk adamı atın, devamını ise zamana bırakın. Bırakın kanatlarınız özgür kalsın.
Berraknur Özdemir
Cümle cihan senin olsa ne fayda
Ey insanlar; dünya fâni, ölüm var!..
Mahlûkatın cümlesindeki payda
Anla artık, anla yâni, ölüm var
Unutma ki dünya fâni, ölüm var!..
Dünya hayal, ölüm gerçek, bilesin
Gaflet sarmış, sen ki ondan gülesin
Bilir misin nasıl, nerde ölesin?
Diyorum ki dostum hani, ölüm var
Unutma ki dünya fâni, ölüm var!..
Söyle hani nerde atan, ecdadın?
Ölüm alır candan lezzetin, tadın
Unutulur!.. Belki duyulmaz adın
Alır elbet candan canı, ölüm var
Unutma ki dünya fâni, ölüm var!..
Sıra sana gelip vaden dolunca
O gül yüzün, gülmez olup solunca
Melekü'l-mevt misafirin olunca
Bre nefsim; dinle beni, ölüm var
Unutma ki dünya fâni, ölüm var!..
Kimler geldi, kimler geçti, bir düşün
Bir gidersen artık olmaz dönüşün
Hüsn-i hatim ile olsun ölüşün
Bir yerlerde bekler seni, ölüm var
Unutma ki dünya fâni, ölüm var!..
Dostu dosta kavuşturan yol, ölüm
Son nefeste iman varsa bal ölüm
İsteyene nasihattir gül ölüm
Birçok zevke olur mâni, ölüm var
Unutma ki dünya fâni, ölüm var!..
'Kul Mahmut’um; ölüm gerçek, ölüm hak
Vade dolar, ölüm gelir muhakkak
Nice candan sevdiklerin gitti bak
Rahmet olsun… Gani gani, ölüm var
Unutma ki dünya fâni, ölüm var!..
Kadir Çetin
Depresyonun sebepleri: Kişinin genetik yapısı depresyon gelişmesi açısından çok önemlidir. Obsesif-kompulsif, bağımlı, histrionik ve sınırda kişilik bozukluğu gösterenlerde depresyona eğilim daha yüksektir. Hayır demesini becerememek, söylemek istediklerini içine atmak, ailede veya okulda veya çevrede baskı altında yetişmek. Değer yargılarını yaşayamamak, Kendine öz güven duyamamak. Meramını karşıdakine tam anlatamamak veya anlatmakta zorlanmak. Kendinden beklentilere cevap verememek. Amaçladığı hedeflere ulaşmamak, mümkün olamayacak hedeflere kilitlenmek mükemmeliyetçi olmak. Özellikle ergenlik dönemlerinde örnek alacağı kişinin olmaması. Yalnız kalmak. İnanç eksikliği. İbadet eksikliği...
Günah işlemek sebebiyle suçluluk duygusu vb. depresyona girmenin binlerce sebeplerinden ilk akla gelenlerdir. Doktorunuza danışınız.
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...