İnanmak ve başarıya etkisi

A -
A +

Başarıya ulaşmanın; hedef belirlemekle, planlama dâhilinde yakıcı arzu ile çalışarak istemekle ve de inanmak ile mümkün olabileceği aşikârdır. İnanç nedir? İnanç, hayata anlam kazandıran ve yön veren yönlendirici bir itikat, yargı, hırs ya da prensiptir. İnanç amacımıza giden yolda haritamız, pusulamız ve amacımıza ulaşabilmeyi garantileyen aracımızdır. İnanç, sinir sistemine doğrudan gönderilen emirlerdir.

 

İnanç, dünyayı algılamamız için önceden düzenlenmiş, organize edilmiş süzgeçlerdir. İnançlar beynin komutanları gibidir. İnsan davranışlarını yönlendiren kuvvetler arasında, inançtan daha güçlüsü yoktur. Mükemmelliği modellemek istiyorsak, mükemmelliğe ulaşanların inançlarını modellemeyi öğrenmeliyiz.

 

İnsanların bazı durumlarda hiçbir sorgulamaya uğramadan doğrudan sinir sistemine ulaşan inançları vardır. Yani beyin kendisine ne söylenirse onu yapar. Malumunuz tıpta plesebo denilen, ilaç olmadığı hâlde hastaya ilaçmış gibi verilen boş hapların etkisi bilinir. Aktif hiçbir özelliği olmayan bu boş hapların, yapılan deneylerde hastalar üzerinde çoğu kez kesin etki yaptığı görülmüştür...

 

Hastalıkları ortadan kaldırmada inancın gücünü öğrenen Norman Cousin, “İnançlar her zaman sadece gerekli değildir. İnanç aynı şekilde her zaman iyileştiricidir” şeklinde bir sonuca ulaşmıştı. Kanayan ülserleri olan bir grup hasta üzerinde, çarpıcı sonuçlar veren bir plesebo çalışması yapılmıştır. Hastalar iki ayrı gruba ayrılmış, 1. gruba hastalığı kesinlikle iyileştirecek yeni bir ilaç verildiği açıklanmış 2. gruptakilere etkileri hakkında çok az şey bilinen bir ilacın kendilerine denenmek üzere verildiğini söylemişler. İlk gruptaki hastaların %70’inde önemli oranda bir iyileşme görülmüş. İkinci grupta bu oran sadece %25 olmuş. Her iki gruba da tıbbi hiçbir değeri olmayan boş ilaçlar verilmişti. Aradaki terk fark; inanç sistemlerinin kabulüydü.

 

     Nurettin Bozan-Eskişehir

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     Gelmeyeceksin biliyorum

 

 

 

Gelmeyeceksin biliyorum,

 

İçimdeki hasretten belli.

 

Uzaklardaki sesinden,

 

Güneşin doğup batmasından,

 

Göklerdeki bulutlardan belli

 

Gidersin çaresiz arkana bakmadan.

 

 

 

Gelmeyeceksin biliyorum,

 

Odanın kapısı kapalı,

 

Anahtardan belli

 

Aramızda uzak dağlar var

 

İçimde bir hüzün, ümitsizlik

 

Gözlerim nemli.

 

 

 

Gelmeyeceksin biliyorum

 

Sana hasret bir çift göz,

 

Bekleyecek yolunu,

 

Her gün yollarına bakarak

 

Çaresiz, sabırsız, özlemle

 

Gözyaşlarını içine akıtarak.

 

 

 

Gelmeyeceksin biliyorum

 

Ne aşıp gittiğin dağlar,

 

Unutacak seni,

 

Ne de hasretinle akan gözyaşları,

 

Ne yolunu gözleyen rüyalarım,

 

Ve ne de yollardaki çakıl taşları.

 

 

 

Gelmeyeceksin biliyorum,

 

Sıra sıra dağlar upuzun

 

Kesecekler yolumu

 

Ve kapkara bulutlar,

 

Yağmur olup kar olup yağacaklar,

 

Hasret hiç bitmeyecek, sönecek umutlar.

 

 

 

Gelmeyeceksin biliyorum,

 

Seni özleyen kalbime söz geçiremeyeceğim,

 

Gözyaşlarım hiç bitmeyecek,

 

Bir hüzün deryası olacak,

 

Mahşere dek sürecek bu özleyiş,

 

Geriye birkaç şiir ve hasret kalacak.

 

          Aslan Torun

 

 

 

MERAKLI BİLGİLER

 

 

 

Balıklarda yüzme kesesi: Balıklardaki yüzme kesesi balıkların suda batmadan durmasını sağladığı için önemlidir. Bu keseler sindirim kanalının bir uzantısı olup sırt tarafta torba şeklindedir. İçi CO2, O2 ve azot gazları ile doludur. Balığın yoğunluğunu, suyun yoğunluğuna göre ayarlar. Balık suda batmadan durmak için, içindeki gazı artırarak keseyi şişirir. Yüzerken havasını azaltır.

 

Bazı balıklarda yüzme kesesi ikiye ayrılmıştır. Yüzme kesesi solunum, hidrostatik görev, ses meydana getirme ve bazı uyartıları hissetmede de etkilidir.

 

Bütün balıklarda hava kesesi bulunmaz. Böyle balıklarda yağlı vücut ve göğüs yüzgeçleri batmalarına engel olur. Dip balıklarında ise zaten gereksizdir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.