Özenti ve özümüz

A -
A +
Bizim en önemli sorunlarımızdan biri özenti ve gösteriştir. Dinimize ahlakımızla ve kültürümüze aykırı ne varsa yıllar içinde hem de çok profesyonelce bize empoze ettiler. Bizler de hiç direnmeden, hiç tedbir almaya gerek duymadan hiç rahatsız olmadan kabul ettik bizlere ne önerdiler ne tavsiye ettilerse...
Gençlerin moda dediği şey her ne pahasına olursa olsun kendilerini beğendirmek oluyor. Geleneklerimize göreneklerimize uymayan birçok şeyi cesaret diye maharet diye sundular ekranlarda, podyumlarda. Kim olursa olsun hangi ev olursa olsun herkesin evine her çeşit anlayış filmlerle, magazin programlarıyla haberlerle vb. girmiş oldu. Örnekler bir üç beş derken yıllar içinde bu algılarla değerlerimizin içini boşalttılar. Gösteriş ve şatafatın cahillikten kaynaklanan aşağılık kompleksini örtme çabası olduğunu gençlerimize anlatamadık. Onlara “siz kendinizi ahlakınızla yürüyüşünüzle bakışınızla duruşunuzla hanımefendiliğinizle konuştuğunuz zaman edebinizle ve kültürünüzle bilginizle nezaketinizle saygınızla kendinizi beğendirmeyi tercih edin” diyemedik...
Kimi Batılı ülkelerde artık bay-bayan mekânlarının ayrı olmasına bile gerek duyulmaz oldu... Batılı devletlere bu anlamda en ağır tepki Rusya’dan geldi. Cinsiyet ayrımının gözetilmediği bu ülkelerde geleneğine bağlı Rus vatandaşlarının bu şartlardan dolayı ülkelerine geri dönmek istedikleri belirtildi. Evlerde evcil hayvan merakı, vücuda dövme yaptırma merakı, gençler arasında yayılan sigara ve alkol merakı aslında birçok yönden bir özenti değil miydi?
Sunucu bir erkek yarışmacıya soruyordu: “Evli misiniz?” Cevap veriyor yarışmacı: “Hayır evli değilim ama iki üç kız arkadaşım var.”
Bizim kültürümüz, inancımız, geleneğimiz göreneğimiz nereden nereye gidiyor böyle? Biz Avrupa'ya özene özene özümüzü kaybettik. Oysa Avrupa'nın gıpta ettiği özendiği bir medeniyete sahip değil miydik?
     Ökkeş Özkan
 
 
ŞİİR
 
     Unutursun diye
 
Unutursun diye son bakışta seni sevdiğimi söylemedim
Gidersin diye son defa sana gitme diyemedim
Gizledim senden içimde savrulan hazan yapraklarını.
Sakladım senden içimdeki sonbaharları
Ve kışları ve yazları sakladım senden
 
Yüreğime yağan yağmurları göremezsin sen
Sırılsıklam olsam da artık üşümüyorum ben
 
Senden sonra adını bile bilmediğim bir yere gittim
Neredeydim? Neresiydi orası? Hiç hatırlamıyorum bile.
Gönlümün hudutlarından çıkmıştım dışarı
Bir göçmendim artık yüreğimin sınır kapısında
 
Yeni hevesler, yeni yerler ve yeni şeyler şehrindeydim
Hiçbiri birlikte keşfettiklerimize benzemiyordu
Aslında bildiğim hiçbir yere benzemiyordu.
Kayıp atlas sayfalarında dolanıyordum ben
 
Anlıyorum şimdi boynu vurulmuş çiçekleri
Köklerinden kopartılmak ne hazin ne feci
Anlıyorum şimdi boynu bükülmüş çiçekleri
Yüreğimin çorak topraklarında geziniyordum ben
 
Dedim ya bir gariptim artık kendi bağımda
Her yeni gün yeni bir şey öğretir insana
Kırıla kırıla kırılmamayı öğrendim
Ezile ezile sabretmeyi öğrendim
 
Süzüle süzüle çoğalmayı öğrendim ben.
Her yeni şey bir şey öğretir ya insana
Çalışarak kazanmayı, direnerek başarmayı
İnadına yaşamayı öğrendim ben.
 
     Yazar Şair-Mahmut Kızılarslan
 
 
 
 
DUYGU DAMLASI
 
"SELAMÜN ALEYKÜM": Son zamanlarda gençler arasında selamın benimsenmesi sevindirici bir gelişmedir. Birbirleri arasında sohbet ve muhabbetin varlığı anlamına gelir ki elbette takdire şayandır. Ancak diğer taraftan bu ifadeyi gençliğin büyük bir çoğunluğu “selamın aleyküm” diye konuşmaya ve öyle de yazmaya başlamıştır. Burada büyük bir ihtimalle kelimenin Türkçeleşmesi söz konusudur. Türkçede kelimelerin sonuna gelen “ın-in” iyelik eki “senin kalem-in” veya “senin kitab-ın” kelimesindeki olan iyelik eki gibi algılanıp selam kelimesinde de âdeta “senin selam-ın” gibi düşünülmektedir. Oysa kelimenin orijinali “selamün”dür. İkinci kelimesi de “aleyküm”dür. Bu ikisi bir arada söylendiğinde ve yazıldığında “selamün aleyküm” şeklinde söylenir ve yazılır. Sonuçta “selamın aleyküm” diye konuşmak ve yazmak yazım ve ifade yanlışlığıdır.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.