Sadaka ve dua

A -
A +

Hem dünyada hem de evrende gerçekleşen her şey Allahü teâlânın rızası ve kudretiyle olur.

 

Allahü teâlâ kimini fakirlikle imtihan ederken, kimini zenginlikle imtihan eder. Kimini darlıkta kimini de bollukta nasıl bir tavır sergileyeceğini gözlemler. Gizli olan nice şeyde bizim için hayır mı şer mi olduğunu hep sonradan kavrayabiliriz. Bir gün olur hastalıkla, bir gün olur neşeyle, bir gün olur kederle, bir gün olur şükrünü bile ifa etmekle yetmeyeceği nimetlerle hayatımızı sürdürürüz. Kimin nasibinde ne varsa onu yaşar. Dağın altında da olsak, nasipte varsa yine o kişiyi bulur ve isabet eder. Mühim olan şükredebilir miyiz, derde tahammül edip sabredebilir miyiz? Hepsi bizim için tartılır. Ömür boyunca hiç sınanmak istemeyiz, mutluluğumuzun hiç bitmemesini isteriz. Nihayetinde Allahü teâlâ bize neyi takdir ettiyse onu yaşarız. Fakat kaderimizdeki kötü şeyleri bir sadakayla, yapılan bir iyilikle, cömertlikle ve duayla da değiştirmek mümkün. Çünkü sadaka, belayı önler. Dua, kaza ve kaderi değiştirir. Bununla ilgili bir menkıbeyi her okuduğumda etkilenirim...

 

Bir gün Cebrail aleyhisselâm, Peygamber efendimize gelip bir gencin o gece öleceğini haber verdi. Peygamber efendimiz o genci çağırıp ne gibi bir arzusu olduğunu sordu. Genç evlenmek istediğini söyledi. Hemen evlendirildi. O gece, genç ve hanımı namaz kılıp dua ettiler. Kendileri için hazırlanan yemekleri yiyecekleri esnada, kapıya bir fakir gelip yiyecek istedi, yemeğin hepsini ona verdiler. Fakir çok sevindi, dua edip gitti...

 

Sabah oldu. Peygamber efendimiz gencin ölüm haberini bekliyordu. Bir haber gelmeyince, birini gönderdi. Haberci geri gelip gencin hayatta ve neşe içinde olduğunu bildirdi. Cebrail aleyhisselâm Peygamber efendimize gelip gencin gece bir fakire kendi yemeğini verdiğini, fakirin de ettiği dua sebebiyle, Cenab-ı Hakkın, gencin ömrünü uzattığını bildirdi...

 

     Şeyda Şahin

 

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     Güzel ramazan

 

 

 

Müminlere nimetti

 

Bayram güzel ramazan

 

Bir başladı bir bitti

 

Gitti güzel ramazan.

 

 

 

Gelince sevinmiştik

 

İftar, sahur etmiştik

 

Şimdi firaka düştük,

 

Netti güzel ramazan?

 

 

 

Hayırla esen yeldi

 

İyiliğe çengeldi

 

Kötülüğe engeldi

 

Setti güzel ramazan.

 

 

 

Ve inşallah yeniden

 

Kavuşuruz salimen

 

Burnumuzda şimdiden

 

Tüttü güzel ramazan.

 

 

 

     Ersoy Aydoğan-Bandırma

 

 

 

 

 

TARİHTEN BİR YAPRAK

 

 

 

Limni adası

 

 

 

Ege Denizi'ndeki adalardan Limni, Ege Denizi'nin kuzeydoğusunda Asya kıtasının en fazla batıya uzandığı kara parçası olan Anadolu’ya çok yakın bir Yunan adasıdır. Volkanik bir ada olan Limni’nin en büyük şehri Mondros'tur (Mudros). Nüfusu yaklaşık 20.000 civarındadır. Limni Adası, Çanakkale Boğazı karşısında ve Türkiye’ye ait İmroz ile Bozcaada arasında 468 km2 alana sâhiptir. Kuzeyinde Samothraki (Semendirek) Adası bulunur. Temmuz ayında sıcaklık 28°C, ocak ayında ise ortalama 7°C kadardır. Halk genellikle zeytincilik ve balıkçılıkla uğraşır. Bundan dolayı da bağlar ve meyve bahçeleri ile balıkçı tekneleri adanın genel görünüşüne hâkimdir.

 

1913’te, İttihat ve Terakki döneminde anlaşma ile Yunanistan’a bırakılan ada Birinci Dünya Savaşında müttefik devletleri tarafından üs olarak kullanıldı. Türkiye ile müttefikler arasındaki Birinci Dünya Savaşına son veren mütareke bu adanın güneyindeki Mondros limanında imzalandı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.