Cezalar artıyor… Ohh!

A -
A +

Aslında Meclis tatile girmeden çıkarılacaktı ama, özellikle yollardaki hız limitleri ve radar cezaları Kurban Bayramı öncesi büyük maraza çıkarınca yeni yasama dönemine ertelendi.

 

O zaman biz de eleştirilerdeki haklı noktaları dile getirmiştik.

 

Bu süreçte Ulaştırma Bakanlığı hız levhalarını gözden geçirdi, hız limitini gereksiz yere düşürdüğü tespit edilen 19 bin trafik levhası söküldü.

 

Dün de Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıkları arasında trafikte anlaşılır ve etkin bir işaretleme sistemi için iş birliği protokolü imzalandı.

 

Trafikte düzeni sağlamayı amaçlayan kanun teklifi de bu hafta TBMM’ye gelecek.

 

İçerisinde hepimize “Ohh!” dedirtecek maddeler var.

 

     ***

 

Misal; trafikte kavga için araçtan inen Vandallara, konvoy yapıp yol kapatanlara 180 bin lira ceza geliyor.

 

Bununla da kalınmayacak, ehliyetlerine de 60 gün el konulacak, aynı sürede araçları da bağlanacak.

 

Şayet köprü, tünel, viyadük gibi yerlerde yol keserlerse bu süre 120 güne çıkacak.

 

Beş yıl içinde tekrar ederlerse ehliyetleri tamamen gidecek.

 

Bu cezayı aldıklarını görünce, bizim de yüreğimizin yağları eriyecek.

 

     ***

 

Abartı egzoz patlatarak milleti gece yarıları bile rahatsız edenlere kesilecek ceza 16 bin liraya çıkıyor.

 

Ambulansa, itfaiyeye yol vermeyenlere 46 bin lira; ehliyetsiz araç kullananlara 40 bin lira ceza geliyor.

 

Ehliyetine el konulduğu hâlde direksiyonda yakalanan ise 200 bin lira ödeyecek.

 

     ***

 

“Ohh!” dedirtecek bir başka ceza da makas atanlara ve ters şeritten gidenlere…

 

Ödeyecekleri bedel 90 bin liraya çıkıyor. Ehliyetine ve aracına da iki ay el konulacak.

 

Kırmızı ışıkta geçene ilk seferinde 5 bin, altıncı ihlalden sonra 80 bin TL bedel ödetilecek.

 

Üçüncü ihlalde ehliyetine bir ay el konulacak, ısrarla aynı hatayı yapmaya devam ederse altıncıdan sonra ehliyeti tamamen iptal olacak.

 

Cep telefonu ile konuşanın da ilk cezası 5 bin lira, üçüncü ve üzeri için 20 bin lira artı 30 gün ehliyet mahrumiyeti.

 

Emniyet kemeri takmayanlar ise 2.500 lira ödeyecek, bunun yanı sıra dördüncü ihlalden sonra ehliyetine bir ay süreyle el konulacak.

 

     ***

 

Şuraya kadar saydıklarıma toplumun çoğu “Ohh!” der, eminim.

 

Önümüzdeki sürecin tartışma konusu yine hız limitleri olacaktır.

 

Mevcutta gitmesi gereken hızı yüzde 10 aşana, yine yüzdelik dilimle ceza kesiliyor…

 

Yeni düzenleme, 6 kilometre hızdan ve minimum 2 bin liradan başlayarak, 30 bin liraya varan para cezaları getiriyor.

 

Dahası, 46 kilometrelik hız aşımından sonra ehliyetlerin 30 günden başlayarak, 90 güne kadar el konulmasını öngörüyor.

 

Şimdi düzenlemede eksik gördüğümüz hususlara gelelim…

 

     ***

 

Trafikte yavaş gitmenin cezası yok mu mesela?

 

Var aslında ama hiç uygulandığını görmedim.

 

Oysa şu yukarıdaki düzenlemeler için örnek gösterilen Avrupa ülkeleri, hızına uygun şeritte seyahat etmeyen, yavaş giderek trafiği sıkıştıran ve tehlikeye atanları da affetmiyor.

 

Peki bizde öyle mi?

 

Aracı sağdan geçmek suç, bunu anladık… Cezası da ağırlaşıyor.

 

Ya 110 kilometre hız sınırının olduğu otoyolda, sağdaki şeritler boş olduğu hâlde, en sol şeritte 60’la gideni arkadan gelenler nasıl geçecek?

 

Avrupa’dan gelenlerin Türkiye’de en çok şaşırdığı şeydir trafiğin sağdan akması…

 

Haklılar, çünkü otobüs ve kamyonlar dâhil ya orta şerittedir ya solda; trafik sıkışık değilse en sağ şerit genelde boştur, oraya kimse girmez!

 

İnatla ve ısrarla en sol şeritte, keyfine göre hızda gidenlerin ceza yediğini hiç göreniniz, duyanınız olmuş mudur?

 

Asla.

 

Maalesef Meclis’e getirilen düzenlemede de yok.

 

Sürücüleri en çok suça teşvik eden bu kuralsızlığı niye kimse dert edinmiyor?

 

     ***

 

Ya geçiş üstünlüğü varmış gibi trafikte cirit atan motosikletlilere hangi tedbir alınacak?

 

Bir başka husus, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde yan yollara sırada beklemeyip, en önden dalan uyanıklar!

 

İstanbul’da araç kullananların en büyük şikâyet konusudur bu…

 

Taksicisi, servisçisi her gün terör estiriyor yollarda.

 

Düzenlemede buna ilişkin bir madde var mı?

 

Ben görmedim açıkçası, inşallah vardır.

 

     ***

 

Ayrıca, bu kadar ağır cezaları herkese eşit uygulamak ne kadar adil, bu da sorgulanmayacak mı?

 

İngiltere cezayı kişinin gelirine göre kesiyor mesela…

 

İş adamı ile yanında çalışan asgari ücretli aynı cezayı ödemiyor ki, suça karşı kesilen cezanın bir yaptırım gücü olsun.

 

Peki bizde niye bu hiç gündeme alınmıyor, onu da benim aklım almıyor.

 

     ***

 

Son not; şehirler arası kara yollarında seyahati işkenceye dönüştüren yaya geçitleri için…

 

19 bin levha sökülünce problemin çözüldüğünü hiç zannetmiyorum; çünkü daha yeni seyahat ettim, 200 metrede bir yaya geçişi için 30 tabelasına rastladım.

 

Yol güzergâhlarında kaç adet alt ya da üst geçit yapılarak bu tabelalar söküldü, bunu da bilmemiz lazım.

 

Türkiye’nin kuzeyini, doğu-batı ekseninde boylu boyunca bağlayan bir tane bile otoban yok…

 

Şimdi Gerede’den girin, Samsun’a kadar gidin bakalım, anlarsınız ne demek istediğimi.

 

Kurallar güzel, kurallara uymak elbette güzel…

 

Hele hele trafikte terör estirenlere en ağır cezaların verilmesi şahane ötesi bir şey…

 

Fakat kurallara uymamaya zorlayan etkenleri de ortadan kaldırmak elzem…

 

Yoksa, Seksenler dizisinde merhum Atilla Arcan’ın canlandırdığı Belediye Başkanı Albay Şinasi gibi sadece ceza kesip peşine “Ohh!” çekmek problemlerimizi çözmeye yetmeyebilir.

 

Dostça bir katkı sağlama çabası bizimkisi...

 

 

 

Yücel Koç'un önceki yazıları... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.