Ağlatan vasiyet

Ağlatan vasiyet

Ramazan Haberleri

Devlet başkanıdır ama maaş almaz, kimsenin haberi yoktur... Ticaret yaparak ailesinin geçimini temin eder

Hazret-i Ebu Bekir, diline hâkim olmak, lüzumsuz hiçbir şey konuşmamak için mübarek ağzına taş koyar. Mecbur kalmadıkça asla dünya kelamı konuşmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ebû Bekir’in îmânı, bütün mü’minlerin îmânı ile tartılsa, Ebû Bekir’in îmânı ağır gelir.)
Peygamber efendimizin ilk halifesi ve peygamberlerden sonra insanların en üstünü olmak fazileti, üstünlüğü, sadece Hazret-i Ebu Bekir’e nasib olur. Son din olan İslamiyyet'i  kuvvetlendirmek, Peygamber efendimizi memnun etmek için malını vermekte, düşmana karşı harb etmekte, hep en öndedir.
Bu hususta öyle bir hatıra yaşanır ki, unutulacak gibi değildir.

FEDAKÂRLIĞIN EN BÜYÜĞÜ
Tebük gazasında, Resulullah, herkesin yardım yapmasını emir buyurunca, herkes malının bir kısmını getirip verir. Hazret-i Ömer, her zaman en çok yardımı yapan Hazret-i Ebu Bekir’i, bu defa geçeyim diye, malının yarısını alıp getirir. Sonra Hazret-i Ebu Bekir de malını getirip teslim eder. Peygamber efendimiz sorar:
- Yâ Ömer, evine ne kadar mal bıraktın?
- Yâ Resulallah, bu kadar da eve bıraktım.
Sonra Hazret-i Ebû Bekir’e dönüp sorarlar:
- Yâ Eba Bekr, sen evine ne bıraktın?
- Yâ Resulallah, evime bir şey bırakmadım. Tamamını buraya getirdim. Onlara Allah ve Resülünü bıraktım.
Resûlullah efendimiz Hazret-i Ömer’e dönerek,
- İkinizin arasındaki fark, cevaplarınız arasındaki fark kadardır, buyururlar...
Hadîd sûresinde meâlen buyuruldu ki:
(Mekke-i mükerremenin fethinden önce, malını veren ve cihâd eden kimseye, fetihten sonra malını dağıtan ve cihâd edenden daha büyük derece vardır. Allahü teâlâ hepsine Cenneti va’detti.)
Bu âyet-i kerîmenin, Hazret-i Ebu Bekir’in fazîletini ve derecesinin yüksekliğini gösterdiğini âlimlerimiz söz birliği ile bildirmişlerdir.
Tevbe suresinde de, önce imana gelenlerden, her fazîlette öne geçenlerden, Allahü teâlânın razı olduğu bildirilmiştir.

HAZRET-İ ÖMER'İN GÖZYAŞLARI
Bir gün görürler ki, hazret-i Ebu Bekr-i Sıddîk halife olmasına rağmen çarşıda birine gömleğini satıp, ücreti ile yiyecek alıyor. Hayretler içinde - Ey halife sen maaş almaz mısın? diye sorarlar. Almadığını söyler mübarek. Hemen maaş tayin ederler.
Fakat bu verilen maaşı bir testide biriktirir. İnsanlardan habersiz ticaret yaparak ailesini geçindirir. Vefatına  yakın müminlerin annesi, kızı, hazret-i Aişe ile Hazret-i Ömer'e işte o testiyi götürmesini ister. Vefatlarından sonra testi yeni halifeye gelir ve mübareğin vasiyeti iletilir "Bunu müslümanlardan ihtiyacı olanlara verirsin"...
Ömer bin Hattab radıyallahü anh gözyaşlarını tutamaz ve şöyle der "Ey Sıddîk! Bizi büyük zahmete bıraktın. Öldükten sonra yine adâlet ettin. Kim senin yolundan yürüyebilir..."

BABA BU NE HÂLDİR!
Ebu Bekr “radıyallahü teala anh” hazretleri, hilafet müddetlerinde, günden güne zayıflarlar. Zaafiyet gün geçdikçe artar. Bir gün temiz kerimesi Aişe-i Sıddîka sorar, - Ey benim babam, sana ne oldu ki günbegün zayıflarsın.
Cevap aşk kokar, "Ey kızım, bilmiş ol ki, Muhammed Mustafâ hazretlerinin ayrılığı beni zayıflattı...”
Zaten çok da yaşamazlar...
Hazreti Ebu Bekir; Peygamber efendimizin vefât ettiği gün halife seçilirler. Hilâfeti 2 sene 3 ay 10 gün sürer. 63 yaşında iken hicretin 13 (m. 634) yılında cemaziyelâhir ayının yedisinde pazartesi günü hastalanırlar. 15 gün hasta olarak yattıktan sonra vefat eder, aşkı için ömrünü harcadığı sevgiliye kavuşurlar. Büyük sahabiyi vasıyyeti üzerine, hanımı Esma yıkar. Cenaze namazını Hazreti Ömer (radıyallahü anh) kıldırır. Peygamber efendimizin kabrinin bulunduğu Hücre-i Se’âdete defnederler.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...
(Ebu Bekir, insanların en üstünüdür. Yalnız Peygamber değildir.) [Deylemi]
(Ebu Bekir’i sevmek ve ona şükretmek her mümine vaciptir.) [Deylemi]
(Allahü teâlâ, Ebu Bekir’e “Sıddık” ismini verdi.) [Deylemi]
(Kıyamette, Ebu Bekir’den başka herkese hesap sorulur.) [Hatib]
(Ebu Bekir’in imanı, herkesin imanları toplamı ile tartılsa, hepsinden ağır gelir.) [M.Ç.Güzin]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...