10 büyükelçi ile ABD ve onun emrindeki ülkelerin geri adım atması

A -
A +

Batı kendi adamı Osman Kavala’yı kurtarmak için var gücüyle mücadeleye devam ediyor. ABD öncülüğündeki 10 ülke büyükelçisi Türk yargı sistemine müdahale edecek kadar ileri gitmişti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan tabii ki bu hadsizliğe sert çıktı. Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu’na da “Biz bu şahısları ülkemizde tutmak zorunda değiliz” dedi. Erdoğan kararlı duruşunu cumartesi ve pazar günleri de sürdürdü.

Herkes ne olacak diye merak ederken iki gün evvel ABD geri adım attı. ABD Büyükelçiliği sosyal medya hesabından yaptığı Türkçe ve İngilizce paylaşımda, ‘‘ABD 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı soruların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesine riayet etmeyi teyit eder" dedi.

Peşinden emrindeki diğer ülkeler de ABD Büyükelçiliğinin kararını Twitter’da paylaştılar. Bir süre açıklamayı paylaşmayan Fransa ve Almanya da yaklaşık bir buçuk saat sonra diğer büyükelçiliklere uydu. Yani aynen ABD gibi onlar da “Geri vitese takıyoruz” dedi. 

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Prime “18 Ekim'de yaptığımız açıklamanın Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesiyle tutarlı olduğunun altını çizen bir açıklama yaptık. Küresel ölçekte insan haklarına saygı için hukukun üstünlüğünü yaygınlaştırmaya olan bağlılığımızı teyit ediyoruz" dedi.

Türkiye ABD geri vites yaptığı için artık bu açıklamanın üzerinde durmadı. Bu olay bana 16 Ekim-22 Ekim 1962 tarihleri arasında yaşanan Küba Füze Krizi’ni hatırlattı. O olayda Sovyetler Birliği, müttefiki Castro yönetimi ile anlaşarak Küba’ya orta ve orta-uzun menzilli nükleer füzeleri yerleştirmeye başlamıştı. ABD’nin U-2 casus uçakları bunu tespit etmiş ve Başkan Kennedy’ye rapor etmişti.

ABD yönetimi ve askerleri Sovyetlere müdahale etmek ve askerî cevap vermek yanlısıydı. Kennedy oralı olmadı. Dünya savaşın eşiğindeydi. Karşılıklı görüşmeler sonuç vermedi. Sovyetler geri adım atmıyordu. 

Sonunda kritik bir gelişme yaşandı. Sovyetlerin ABD Büyükelçisi Anatoly Dobrynin Başkan Kennedy’nin kardeşi Robert Kennedy’yle görüşür. Onlar da anlaşamazlar ama Dobrynin tam kapıdan çıkacakken Robert Kennedy bir teklifte bulunur. 

“Siz” der, “Küba’daki füzeleri çekiniz. Bizim de Türkiye’de, Afyon’da Jüpiter füzelerimiz var. Bunlar eskidi. Sökülmeleri gerekir. Belli zaman sonra bu füzeleri oradan çekeceğiz” der.

Donrynin, “En yüksek otoritenin bundan haberi var mı?” diye sorar. Kennedy, “Var” der. “Ama kamuoyuna bunu sızdırsanız inkar ederiz” diye de ekler. Sonra iki ülke anlaşır ve dünya kamuoyu rahatlar. 

10 büyükelçi olayı bu kadar büyük değil ama Türkiye’nin kararlı duruşu işi değiştirdi. ABD Dışişleri’nin “açıklamamız Viyana Sözleşmesiyle tutarlı” açıklamasını bir de böyle okumak lazım. 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.