Cem Küçük

Her gün gözlerimiz televizyonlarda, gazetelerde. Belki, olur ya, İsrail katliamları durdurur, ABD araya girer diye umuyoruz.

Görüntülere bakmaya insanın vicdanı elvermiyor. İsrail her gün çocukları, bebekleri, kadınları vurmaya devam ediyor. Kimseye acımıyor. Merhamet duygusunu yitirmiş bir devlet. 

İsrail'in zalimliğini tarif edecek kelime yok. Her akşam, sabah, gündüz haberlerde görüyorsunuz.

Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’le geçmişte birkaç kez aynı ortamda bulundum ama baş başa oturup hiç konuşmamıştım.

İsrail kara harekâtı yapacak mı, bilmiyoruz. Hazırlıklar var. İsrail’in bunu yapacak gücü var. Peki başarılı olabilir mi? 

İsrail'in Filistinlilere karşı kullandığı orantısız güç devam ediyor.

İsrail’in orantısız güç kullanımı devam ediyor. Açık hava hapishanesi durumundaki Gazze’de elektrik, su, doğalgaz yok. İkmal yolları kapalı.

Orta Doğu’daki huzursuzluğun en büyük sebebi İsrail’in Filistin’e yaptığı zulümdür.

Türkiye’de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan geniş bir kesim var.

Bu sözleri Dışişleri Bakanı Hakan Fidan söyledi. Aslında çok net mesajlar. Sözlerin adresi ABD ve AB üyeleri. Peki bu sözler ne anlama geliyor? 

Muhalefet ne yazık ki gram akıllanmıyor. Akıllanmadığı gibi aynı hataları sürekli yapıyorlar. Son 10 senede bunun çok örneğini gördük. 

Dünkü saldırı girişimini gördünüz. Teröristler bunalmış ve işleri bitmiş hâlde. Türkiye son 7 yılda terörü bitme noktasına getirdi...

Önce AİHM’nin kararı geldi. AİHM âdeta yetki gaspı yaparak "ByLock ve Bank Asya’ya para yatırma ceza almak için yeterli delil değildir" dedi. Hâlbuki ülkemizde FETÖ’nün ne olduğu belli. 

Avrupa’da ne zaman FETÖ lehine bir karar çıksa bunu Euronews gibi yerlerden öğreniyoruz.

Dünyanın bugün maruz kaldığı çok büyük sorunlar var. Bunların başında göç ve mültecilerin durumu geliyor.

Tüm dünyanın ve bizim derdimiz enflasyon.

İki gündür Giresun’dayım. Sonbaharda buralar ayrı güzel. Esnaf yaz aylarından memnun ayrıldı. Araplar bölgeye iyi para bıraktılar. 

Bazen CHP iktidar olsa Türkiye nasıl olurdu diye düşünüyorum. Sonra, “Neyse ki olmamış” diyerek kendimi teselli ediyorum.

Geçen gece oturdum Ali Babacan’ın Besim Tibuk’la olan programını izledim. 1 saat 18 dakikalık program genelde Besim Bey'in yorumlarıyla geçiyor. Ali Babacan genel hatlarıyla bir şey söylüyor. 

Yıllar önce televizyona çıkarılan bir ruh hastası vardı. “Kadınları döveceksin” diyen bu ruh hastasının söylediklerine o dönemin medyası da çanak tuttu. Bu adam her akşam ekranlara çıkar, kadınlara hakaret eder, söver ve toplumu gererdi. Sadece germekle kalmaz, kadınların sinirlerini hoplatırdı.