'Soğuk Savaş’tan çıkamayan zihniyet

Sesli Dinle
A -
A +
Bazen CHP iktidar olsa Türkiye nasıl olurdu diye düşünüyorum. Sonra, “Neyse ki olmamış” diyerek kendimi teselli ediyorum. Bu endişenin kaynağı şahsi kavgalar ya da çekişmeler değil. Bizler kadere iman etmiş insanlarız. Allah ne dediyse o olur. Milletimiz kimi seçtiyse başımızın üzerinde yeri var. CHP iktidara gelseydi Türkiye’nin her yerinde minyatür Sezgin Tanrıkulu ya da Ali Mahir Başarır prototipleri görecektik. Silahlı Kuvvetlerimize ve Millî İstihbarat Teşkilatımıza en hadsiz, asılsız iftiraları atan zihniyet, güvenliğimizden ve geleceğimizden sorumlu olacaktı. Allah esirgedi... 
 
Victor Hugo’nun 1834’te yazdığı ve asla eskimeyecek bir cümlesi vardır: “Şartları oluşturan kişiler devrimleri yapar, sadece olayları oluşturan kişiler ise devrimleri sonlandırır.” 2002’den bu yana Türkiye’nin huzur ve güvenliğini sağlamak için gereken şartları oluşturanlar, bu alanlarda âdeta devrim yaptılar. Zararlı dış etkenler ve iç düşmanlardan arındırılan güvenlik bürokrasimiz, dünyanın dört bir yanında üstlendiği zor görevleri hakkıyla yerine getirdi, getirmeyi sürdürüyor. Bu başarıyı tehdit görenler tabii ki olacaktır. Kendileri açıktan konuşamadıkları için Türkiye’de sözüm ona milletin vekili olduğunu iddia eden kişileri megafon niyetine kullanıyorlar. Bir megafondan ne kadar temiz, net, anlaşılır ses çıkarsa, Tanrıkulu ve diğer “dış ses sistemleri”nden de o kadar çıkıyor. Yıllarca ilmek ilmek dokunan ve sistematik hâle getirilen şartları anlamak yerine, sürekli olay çıkarma peşindeler. Argümanları da demode, sığ ve mantıksız. Lümpen ortamlarında nutuk atabilmek için gece gündüz inceledikleri ve muhtemelen anlamadıkları yayınlar yerine istihbarat ve askerî tarih üzerine birkaç kitap okusalardı, ağızlarından çıkan cümlelere kahkahalarla gülerlerdi.
 
Dr. Egemen Bezci “Türk İstihbaratı ve Soğuk Savaş” isimli kitabında güvenlik istihbaratıyla ilgili şöyle bir değerlendirmede bulunur:
 
“Güvenlik istihbaratı, ülke dışındakilerin yanı sıra sadece yerel hedeflere de odaklanabilir. (Soğuk Savaş döneminde) güvenlik istihbaratının gözünde, yerel hedefler bile içinde bulundukları devlete tehdit oluşturup onu kabul etmedikleri için ‘yabancı’dır.”
 
CHP’de yuvalanan Tanrıkulu zihniyeti, günümüzde uygulanan terörle mücadele yöntemlerini hâlâ Soğuk Savaş zihniyetiyle yorumlayıp bilinçli şekilde provokasyon yapıyorlar. Artık yerel “düşman”/“yabancı” gibi eskimiş kavramları ne MİT ne de TSK kullanıyor. MİT yetişmiş personel kapasitesi, teknolojik imkânları ve en üst düzeydeki “Vazife” bilinciyle, dünyanın onlarca ülkesinde çok başarılı çalışmalarla anılıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz yurt içindeki terörü asgariye indirdiği gibi, ulusal güvenliğimizin sınır ötesinde korunması için her an görev başında. Koordinasyon mevcut, yardımlaşma var, hepsinden öte Başkan Erdoğan’ın kararlı liderliği tüm dengeleri mükemmelen korumakta. Dolayısıyla güvenliğimiz için her şeyin iyiye gittiği böyle dönemlerde kötü niyetli megafon cızırtılarının tek amacı ortalığı karıştırmaktır. Kulak asmayın, onlar hâlâ 1960’ların dünyasında yaşıyorlar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.