Bir göründü bir yok oldu: DeSoto

A -
A +

Chrysler’in orta gelir grubu için imal ettiği makul fiyatlı DeSoto bekleneni fazlasıyla verir, statü sembolü oluverir.

Siz onu biliyorsunuz aslında…

Hani pazarcıların rağbet ettiği kupası köşeli pikaplar vardı... Hatırlayın canım kırmızı kırmızıydılar, al al yanarlar. 

Kiminin ızgarasında Dodge kiminde Fargo, DeSoto yazar. Yerlidir efendim. Nasıl Kartal, Doğan, Şahin, Serçe, Tofaş malıysa bunlar da ASKAM’dan çıkar.  

Önceleri Mopar motor taşırlar, yüzlükleri 4, iki yüzlükleri 6 silindirlidir ve felaket yakar. Sonra dizel Perkins koyarlar da nefes alır esnaf. 

Şimdi biraz daha gerilere gidelim. Büyük Buhran öncesi Amerika:

Ünlü otomotivci Walter Chrysler herkese ve her keseye hitap etmeye bakar. Piramidin tepesinde Chrysler vardır, Dodge ile Plymouth ise orta direğe tezgâh açar. Sürümü olan bir sınıftır, bir marka daha kaldırır rahatlıkla. Elinde tesis mühendis vardır nasıl olsa. 

Yıl 1928... DeSoto vitrine çıkar. Görünürde yedek oyuncudur ama bir anda 81 bin satınca... “Hımm skoru değiştirebiliriz bununla!” 

Fiyatı 845 dolardır, kaput altında (4.375 cc) düz altı yatar.

Hidrolik fren, kontak kilidi, cam sileceği ve direksiyondan yakılan farlar. 

Yanında bir adet de yağ filtresi ve ayyyrıca gres sıkan tabanca…

Bir göründü bir yok oldu: DeSoto

KALİTEYİ UCUZA

1930’da Sedan De Lujo, Espanol Coupe gibi İspanyolca tabirleri bırakırlar. 

CF, 5.175 cc düz sekiz taşır, 70 Bg ile rakiplerini sıkıştırır çok fena.

1.932 SC, 6 silindirli ama daha güçlüdür (75 Bg) yedi koltukludur ve motor kauçuk takozlarla (yüzer güç) bağlanır, titreme azalır. İsteyene gövde rengi çamurluklar, çift silecek ve arka lamba (çoğunda yok şaşma)... Al bir de puro çakmağı, ne istersin daha? 

Yaklaş vatandaş! 675 dolara! 

O yıllarda firmalar arabaların önüne çalışır, sivri bir burun, alımlı ızgara, aynalar, çıtalar, yumurta farlar... 

Arkalar hep aynıdır, kamburlaştırıverirsin tamam.  

DeSoto mühendisleri rüzgâr tünelinde ne görseler iyi, o küt arkalar, havayı daha iyi karşılar (su damlası meselesi). Bunu ispat için dişliyi tersine çevirir, geri geri kullanırlar. %30 daha az hava direnci, yüksek sürat, makul sarfiyat. 

Buradan hareketle Air Flow üzerinde çalışırlar (1934), artık gövde rüzgârla savaşmayacak, şelale ızgara havayı yutacaktır âdeta. Ön dingilin arkasına oturtulan motor denge getirecek, yalpalamayı bitirecek, gemi gibi akacaktır araba. Hatları da süspansiyonu da yumuşaktır, toprak yolda 80 mille (130 km/s) giderken gazete okuyabilirsiniz rahatlıkla. Tutunma kollarını ve el kayışlarını söker atarlar, artık ihtiyaç yoktur bunlara. 

Bir göründü bir yok oldu: DeSoto

EVDEKİ HESAP

Döşeme konforlu ve albenilidir. Hava her yerden girer, göğüsteki kapaklardan, koltukların altından, kelebek camlarından. Olmadı ön camı aralayabilirsiniz dışarıya. 

Rakiplerinden hızlı ve cimridir, pilot Harry Hartz, New York’tan San Francisco’ya gazlar (5.300 km) iddialarını ispatlar.   

Air Flow aerodinamik yapısıyla Monte Carlo’da Grand Prix ödülü alır, Peugeot, Renault, VW, Volvo ve Toyota taklide kalkar açıkça.

Chicago Oto Fuarına renkli şovlarla çıkarlar. Babe Ruth, Dick Powell, Ruby Keeler ve Ethyl Merman gibi şöhretler lgilenir konuklarla. Time dergisi kapaktan girer, muhabir “halkın bu kadar radikal bir şeye hazır olduğunu düşünüyor musunuz” diye sorar. 

Mr. Chrysler “vatandaş değişimi gelişimi fark eder” der, “sen meraklanma!” 

Ama o sene satış dip yapar, 3 sıra aşağı yuvarlanırlar. O kadar çalış, çabala, nal topla sonunda. 

Elde var hüzün. Ah, alışkanlıkları değiştirmek öyle kolay olsa.

Bir göründü bir yok oldu: DeSoto
Dodge Fargo ve DeSoto. Pazarcılarımız vazgeçemezdi onlardan...

DEMEK Kİ NEYMİŞ?

1935’de dön geri tornistan, LeBaron tesislerinde hazırlanan Airstream diğerlerine benzeyen sıradan bir arabadır ama patlama yapar. 

Yıl 1938... DeSoto 10. yaşında. 

Bunu eğlence dünyasının ünlüleri ile kutlarlar. Gelgelelim o artistik pozların satışa hayrı olmaz. Demek ki “manitaya değil makinaya” baktıracaksın, al bir ders daha sana.

1939’da bunu yaparlar. Baktıran bir araba! 

DeSoto gövdesine milyonlarca dolar harcar, yeni kalıplar, gıcır takımlar... Ve Hollywoodvari bir dizaynla akarlar piyasaya. Önde gemileri andıran bir pruva ve göz kamaştıracak kadar krom kaplama. Büyüyen camlar, daralan sütunlar, hele o albenili ızgara. 

1940’da ise yedi koltuk koyar, havalandırmayı ciddiye alırlar. Satışlar umduklarından fazla olur aileyi muhatap alınca. Grevle uğraşmasalar imza atabilirler rekora. 1941’de şelale ızgara, roket gövde ve tuşla değişen yarı otomatik şanzıman (Simplimatic). 

Satış 97 bin, DeSoto 10. sırada.

Sonra 2. Cihan Harbi. 3 sene orduya çalışır, uçak gövdesi yaparlar. Savaş sonrası (1945) aksamalar olur ama vatandaş yurtseverliklerine verir kusurlarına bakmaz. Anketlere göre her on Amerikalıdan sekizi DeSoto görmek ister yollarda. 

Bir göründü bir yok oldu: DeSoto

BATTAL BEDEN

Yıl 1950...  Dişlek ızgaralı DeSoto, Mercury, Pontiac, Oldsmobile, Buick ve Packard’tan daha okkalıdır. Resmen X Large. Göstergeler cam küreyi andırır, gizli ampullerle aydınlatılır. 

Bir soluk yeşil, bir morumsu mavi, sürücüyü heyecanlandırır.  

Reklamları da zekicedir. 

-Yeni bir yol mu? 

-Hayır, yeni bir DeSoto! 

Bu slogan tutar, satış 134 bine çıkar. 

Sonra öyle bir durgunluğa girerler ki 52 FireDome V8 bile kurtaramaz. Hâlbuki 0-60 arasını dört saniye kısaltmış, hızı 100 mph’ye (160 km/s) çıkarmıştır. Üstelik 160 beygir gücü, iki namlulu karbüratörle zahmetsizce yakalar. 

Hâlbuki Oldsmobile Supper 88 V8 160 beygir için 303 inç küp (7.575 cc) motor, dört namlu karbüratör ister ve sadece İsuper benzin yakar. 

1953 DeSoto hem aile arabasıdır hem performansa oynar, 4 tonu aşsa da fişek gibi fırlar. Sükseseverler ise iki kapılı Adventurer için girer sıraya. 

Bir göründü bir yok oldu: DeSoto

SAFKAN İSTİYORSAN

1955 TV reklamı: At merakıyla tanınan Harry Grable, Fireflite V8’i görünce “bu safkan” der, “tanırım uzaktan.” 

Hanımı Betty bakar, bakar, bir daha bakar, DeSoto’yu yerli dansçılara benzetir ne demek istiyorsa.

Coronado üç tonlu boya ve bahar vurgusuyla çıkar, Firedom deri döşeme ve albenili göstergeleri ile kararsızları peşine takar. 

Motor sarsıntısız çalışır, fısır fısır ses gelir o kadar. Ferahtır, pürüzsüz yol tutar. Netice 114.765 satar.

Adventurer agresif (320 Bg) bir iki kapılıdır, kanatlı kuyruğuyla çığır açar. Süratlidir (137 mil 220 km/s) Daytona Plajı’nda tozu dumana katar. 

Ford Thunderbird, Chevrolet Corvette ve Studebaker Golden Hawk’ın yiyeceği çok ekmek vardır daha. 

Powerflite otomatik şanzıman, hidrolik direksiyon, elektrikli koltuklar, elektirkli camlar, cam yıkayıcılar.  Anten kanatlardan ok gibi çıkar.

Güç ağırlık dengesinde ağabeyi Chrysler’e fark atar, daha hızlıdır ve 567 $ daha ucuza. Nitekim tanıtımı takip eden altı hafta içinde tamamı satılır, 3.678 dolardan, keş para.

Bir göründü bir yok oldu: DeSoto

DORUKTAN ÇUKURA

1956... “Hızı DeSoto belirler” çıngılı ile çıkar, Adventurer yazısını altınla kaplarlar. 

Virgil Exner hevesli bir stilisttir, egzoz çıkışlarını tampona gömer, füzelere nazire yapar (1957). 

Yüzgeçler sadece göz okşamaz, yüksek hızda gövdeyi yola basar. 

Burulma çubuğu ön süspansiyonla birlikte sunulur ki bu bile bir sıçramadır başlı başına. 

345 Bg motor satışları artırır (117.514). 

Sonra?

Sonra rehavet gelir, özensiz takılan fitiller yüzünden su alır, kuytular baştan savma boyanır, erken paslanır.

637 dolara takdim edilen elektrojet (elektronik ateşleme + yakıt enjeksiyonu) arıza yapar. Bendix gibi itibarlı bir firmanın malıdır oysa. 

Bunlar diğer markalarda da yaşanır ama DeSoto’ya beslenen itimat fazla olunca. Hasılı deryaları geçer derelerde boğulurlar. 

Gerçi o sıralar bütün Detroit sıkıntılıdır, dünyada satılan dört arabadan üçüne imza atmalarına rağmen yorgun ve bıkkındırlar. Heyecan kaybı yaşarlar. 

Ford Edsel hayal kırıklığıdır, Mercury umduğunu bulamaz, sadece Pontiac’ın kaybettiği müşteri 150 binden fazla. 

Hudson ve Nash ise külliyen batar.

Neticede sehpayı VW getirir, tekmeyi Toyota atar. 

Hastala Vista Baby

By By.

Bir göründü bir yok oldu: DeSoto

DÜŞÜŞÜ MUHTEŞEM OLDU

Yönetim DeSoto’yu silmeye kararlıdır lakin stilist Virgil Exner gece gündüz çalışır ve “vay canına” dedirten bir prototiple çıkar. Kanatlar yoktur ama daha agresif durur. Sacı 7 ayrı işlemden geçirir, pas mı? Asla! Ram charger ve indiksiyon tüpleri turboya benzer güç sağlar, 305 beygire rahat ulaşırlar. Fiyatı makuldur ama pahalıdan aşağı kalmaz, sahibine statü sağlar. 

Chrysler merkez her ne kadar “DeSoto’yı örnek alın” talimatı yollasa da, önlerini tıkar. Çekişmeler istifalar derken yolları “oraya” çıkar: 

Araba mezarlığına!  

Plymouth’un akıbeti de hayrolmaz... Bayiler biz memnunduk deyip dava açar, takır takır tazminat alırlar.

İyi de giden gitti, döner mi bir daha? 

Bir göründü bir yok oldu: DeSoto

DES OTO DEĞİL DE SOTO

“Oto” tamam da “des” neydi acaba? Çocukken lugate bakmış bulamamıştık.  

Meğer “De Soto” imiş. Adını Mississipi’nin öte yanına geçen kâşif Hernando de Soto’dan alıyormuş aslında. 

Bu herif-i na şerif mimli Kızılderili katilidir. İlk kanı o döker Amerika’da. İşe Timukualardan 200 kafa kopararak başlar (1539 Napituco). Alabama’da Mabila Kalesi’ni kuşatır ve 3 bin Çoktav’ı kırar (1540). 

Model Coronada ile işaret edilen Vásquez de Coronado ise New Mexico’da Tivalar’ı (Tiguex) sarar, teslim olanları da vurur, evlerini yağmalar. Bilahare Moho Pueblo’sunu kana boyar.  

Hoş, ABD’de 50 yıl öncesine kadar siyahilerin, Kızılderililerin hakkı hukuku yoktur, otobüse binemez, bisiklet süremez, parkta oturamazlar. 

Kovboy habire kızılderili kırar çizgi romanlarda.

Vurmuş, öldürmüş (!) ne var yani bunda? 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.