Acem palavrası ve 20 milyonluk banknot

A -
A +

Yarından itibaren dünyanın en bol sıfırlı parasına sahip olacağız! Evet tamı tamına değeri 12 Dolar 73 Cent'e müsavi olan 20 milyonluk banknotlar hayırlı olsun ve daha yüksek rakamlısı da gelmesin inşallah... Çocukluğunda 5 (beş) kuruşluk madeni paraları ve dahi 2,5 (ikibuçuk) liralık kağıt banknotları kullanma bahtiyarlığını yaşamış bir vatandaş olarak bugün liranın ulaştığı rekor seviyeyi (!) ve göz yaşartıcı para bolluğunu izah edecek ekonomik bilgiye sahip bulunmamanın sıkıntı ve ezikliğini yaşıyorum... Öyle ki, bir ara acaba İranlı Meşhedi "tanıtma nutkunu" Acem ülkesi değil de Türkiye hakkında mı verdi diye tereddüt etmedim değil! Şöyle demiş Meşhedi; Mene bak ey hazırun, Meşhedi kulunuz bahsetsin size uzun uzun Mülk-ü İrani Görün onda terakki, görün onda ilimler, heç kalır yanında Avrupa'nın irfani Bizde öyle bol para öyle bol kazanç ki, en fakirin ardından kamyon çeker cüzdani!.. Dünya finans tarihinde, yukarıdaki acem palavrası kadar olmasa da çok yüksek rakamlardan bahsediliyor. Mesela bir ara Yugoslav dinarı 500 milyarlık banknotlar halinde basılmış. Yine ikinci dünya svaşından sonra Almanlar bakkaldan ekmek alabilmek için neredeyse bir çuval para götürmek zorunda kalmışlar... Ama bütün bunlar geride kalmış.Yakın tarihte yüzde binlik enflasyon felaketini yaşayan Brezilya bile parasını en fazla beşyüzlük banknotlara basıyor. Bolivya ve Nikaragua dışında yedi sıfırlı banknotu olan ülke yok. Onlarınki de en fazla 10 milyonluk. Yani rekor, açık farkla bizde! Son yirmiiki yılı ortalama yüzde 60 enflasyonla geçiren ülkemizin acıklı halini anlamak ve anlatmak çok zor. Acem mülkünde en fakirin ardından kamyon cüzdanı çekmese de bizim ülkemizde hâlâ gökteki yıldızları bile vadeden politikacılarımız var. Üç gün önce Ecevit, Parti Grubu'nda şöyle diyordu: Türkiyenin geniş olanakları var. DSP'nin geniş olanakları var. Yakında bunları harekete geçireceğiz! Mesut Yılmaz da önceki gün şöyle diyordu: Bu sistem tıkanmıştır. Böyle gitmez! Acaba hangisi gecikmiştir? Hareketleri iyice yavaşlayan Ecevit mi, yoksa ağır ağır konuşan Yılmaz mı? Torpilcilere Derviş salvosu... Türkiye'de siyasi polemikler asla bitmez. Çünkü polemik yapmak değişmez bir siyasi tarz halini almıştır. Kemal Derviş Amerika'dan geldiğinde bazı değişik davranışları takdir toplamıştı. Laftan çok iş yapmaya meyyal bir davranış biçimi... Mesela uzun yoldan gelmesine rağmen sabahın saat yedisinde bürokratlarla toplantı yapması vs. Kabine üyelerinden "bakan arkadaşlar" diye bahsetmesi bile bazılarınca bir yenilik gibi görülüyordu. Ama birkaç ay içerisinde Derviş de buraya ayak uydurmakta gecikmedi. Önce MHP'li bakanlarla girdiği tartışmalar giderek genişledi ve nihayet bütün Meclis üyelerini içine alacak noktaya geldi. "Bazı milletvekilleri torpil yapıyor..." diye şikayette bulunması mebusları, özellikle de iktidar partileri mensubu olanları fena kızdırdı. Ve derhal "isim açıkla... Başarısızlığına kılıf arama..." diye mukababelede bulundular. Bu memlekette "Hamili kart yakinimdir..." politikacılığı oldum olası var ve maalesef her zaman da prim yapmıştır. Onun için hem Derviş'in yeni bir şey olmuş gibi şikayet etmesi hem de vekillerimizin tepki göstermesi anlaşılır bir şey değil. Bu olsa olsa gündemi laf doldurmaya çalışmaktır. O günlerde Derviş'i kurtarıcı gibi sunan bazı genel yayın müdürleri şimdi bizzat Kemal Derviş'i kurtarmaya çalışıyorlar. Diyorlar ki, "Telekom krizi sırasında opürtünistlik yapıp istifa etmeyen Derviş'in üstüne daha fazla gitmeyin... Enkazın altında hepimiz kalırız yoksa!.." Yani yeniden başa döndük. Dön baba dönelim! Milletvekili sayısından çıkan kriz Dedik ya Türkiye'de kriz bitmez! Alın size bir kriz daha... Cumhurbaşkanı, milletvekili sayısı dörtyüze indirilsin (hatta kendisine kalsa üçyüz olmalıymış!) dedi ya, arkasından gümbürtü koptu. Bazıları bunu yüce meclisin bertaraf edilmesine yönelik bir niyet olarak nitelendirdi. Acaba gerçekten öyle mi? Hindistan'ın nüfusu 1 milyar ikiyüz milyondur. Ama Federal Meclis'teki milletvekili sayısı 550'dir. Yani bizimkisi kadar. Amerika Birleşik Devletleri'nin Temsilciler Meclisi'ndeki milletvekili sayısı 435'tir. Yüz de senatör var, 535! Türkiye'nin nüfusu daha otuz milyonlarda iken bile milletvekili sayısı 450 idi. Bunun yanında 150 de senatör vardı. Yetmedi bir de tabii ve kontenjan senatörleri ile birlikte 32 daha ilave edin. TBMM'de tam 682 sayın milletvekili ve senatör vardı. 1982 Anayasası ile ilk getirilen sayı 400 idi. Ama derhal bu sayı 450'ye ve akabinde 550 ye çıkarıldı. Şimdi yine dörtyüze düşürmek için teklifler hazırlanıyor. Yani yeniden başa dönüyoruz ve yeni polemiklere hazır olmalıyız. IMF bastırıyor. Devletin hantal yapısını küçültün, kamu harcamalarını azaltın. Ama beri tarafta bu yönde ciddi bir temayül görülmüyor. Tam aksine mevcudu muhafaza için büyük direnç var. Direnç, tepki, kriz ve enflasyon. 20 milyonluklar tekrar hayırlı olsun!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.