Kâbil çok çabuk düştü, şimdi ne olacak?

A -
A +
Bilenler biliyordu tabii… Afganistan’ın hükûmet merkezi Kâbil, tahmin edilenden daha erken düştü. Peki, şimdi ne olacak? Amerika ve onun ortakları, 20 sene boyunca Afganistan’da tam olarak ne yaptılar?     Böyle manzaralar ancak korku filmlerinde olur!.. Afganistan’dan gelen görüntüleri, dünya büyük şaşkınlık ve dehşet içinde, çaresizce izliyor. Binlerce, on binlerce insan canını kurtarmak için bir şekilde bu ülkeden kaçmaya çalışıyor... Kâbil’deki Hamid Karzai Havalimanı'nda yaşananlar bugüne dek görülmüş şeyler değil. Binlerce insan, ABD nakliye uçağının tekerlekleri arasında birbirini ezerek koşuşuyor. Daha çok Hindistan’da görmeye alışık olduğumuz yoğunlukta, sanki bir otobüse binme çabası içindeler. Uçağın merdivenlerinin basamakları yetmiyor. Merdivenin altından, üstünden ve yanından içeriye hücum var… Uçağın içine giremeyen bazı talihsizler, kendilerini tekerlek ayaklarına bağlayarak kurtulmayı ümit etmişler. Fakat heyhat, uçak havalanınca bu zavallı insanlar yere çakılıverdi... Ne büyük dram ya Rabbi! Afganistan’ın bu hâle gelmesine zemin hazırlayan sözüm ona büyük devletler, küresel güçler… İnsanlık için yüzkarası bu fenalıkların faili olarak, kıyamete kadar nefretle anılmayı hak ettiler. Velakin bu nefret, Afgan halkının acılarının dinmesine asla merhem olmayacak. Hatta ve hatta bu şer güçleri, yaptıklarıyla asla yetinmeyip Afganistan ve onun gibi zavallı birçok ülkeyi kan ve ateşe boğmaya devam edecekler. Bakar mısınız, Amerika çekiliyorum diye 2 bin beş yüz askerini güya tahliye etti, ama orada kalan sivilleri tahliye için de, yeniden beş bin asker gönderdi… Herhâlde daha fazla göndermeye de devam edecek? Şimdi soru şudur: Amerika tam 20 senedir Afganistan’da ne yapıyordu? Terörle mücadele kisvesi içinde, insansız hava araçlarıyla kaç tane düğün merasimi bombalandı ve kaç bin sivil insan hayatını kaybetti?.. ABD’nin suç ortakları kimler? Koalisyon üyeleri Afganistan’da gerçekten ne arıyordu? Sonuç ne oldu ve bundan sonra daha neler olacak? Şubat 2020’de, ABD’nin Taliban’la yaptığı anlaşmanın altında neler yatıyor? ABD ve koalisyon ortakları, 20 yıl boyunca güya Afganistan’da yeni bir güvenlik gücü oluşturmak ve yeni bir politik sistem kurmak için çalıştı? Peki, ne oldu bütün bunlar? ABD askerleri daha çekilmeden ne oldu da on gün içinde, Taliban bütün ülkeyi ele geçirdi? Gerçekten Afganistan ordusu diye bir şey var mıydı? Var idiyse niçin direnmedi? ABD Taliban ile anlaşma yaparken, Afganistan hükûmetini nereye oturtuyordu? Yoksa her şey danışıklı bir dövüş müydü?.. Çünkü ABD kamuoyu, kendi başkanlarını halkı kandırmakla suçluyor. Şöyle ki, iddia edildiği üzere, Taliban 20 yıl boyunca hiç yenilgi almamış!.. O hâlde ABD ve daimî müttefiki İngiltere, Afganistan coğrafyasında neler karıştırıyordu? Uyuşturucu piyasasının kontrolü için hangi örtülü savaşlar veriliyordu? Afganistan’ın zengin yer altı kaynakları, bu 20 yıl zarfında ne gibi operasyonlara hedef oldu? Afgan coğrafyasının stratejik özelliği, tarih boyunca hep büyük güçlerin iştihasını kabartmıştır… Ama bu coğrafyayı da hiçbir zaman istedikleri gibi kontrol atına alamamışlardır. Büyük İskender de dâhil... Sovyetler Birliğine bu coğrafya mezar oldu. ABD, 20 yıllık bir maceradan sonra Vietnam’daki gibi bir mağlubiyetle çekiliyor. Ama burası küresel güçlerin mücadele sahası olmaya devam edecek! Çin şimdiden rengini ve tarafını belli etti. Taliban ile dostça ilişkilere hazır olduğunu bildirdi… Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada; “Çin, Afgan halkının kendi geleceğini bağımsız olarak belirleme hakkına saygı duyuyor ve Afganistan ile dostane ilişkiler geliştirmeye devam etmeyi arzu ediyor…” denildi. Tabiatıyla şu soruyu sormak kaçınılmaz; Taliban Afgan halkının yüzde kaçını temsil ediyor? Dahası Taliban kendi içinde ne kadar bütünlük içinde? Yahut kaç tane fraksiyon var ve bunlar hangi küresel ve bölgesel güçlerle dirsek temasında? Dış dünyadan yeteri derecede destek alamazsa, Taliban ne kadar ayakta kalabilir? Yıkılmış bir ülke ve yarısından fazlası yardıma muhtaç bir halk… Bu durumda Afganistan ne kadar yönetilebilir ki? Hâl böyle olunca büyük güçler daha kolay devreye girebiliyor maalesef... Bu arada Rusya durumdan vazife çıkarmış bile. Kâbil’deki Rus Büyükelçiliğinden yapılan açıklamaya göre, ülkeden kaçan cumhurbaşkanı Eşref Gani, beraberinde dört arabalık da para götürmüş! Hatta arabalar yetmediği için bir miktar nakdi de geride bırakmak zorunda kalmış... Sanırsınız ki para balyalarını Gani ile birlikte saymışlar! Eşref Gani’nin önünde kaçmaktan başka yol yoktu. Gelgelelim oradan kaçmayı düşünen milyonlarca insanın böyle bir imkânı da yok…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.