Kemal Belgin

Fenerbahçe geçen hafta 19.07 ucuzluğu ile “Dünya Fenerbahçeliler Günü”nü kutladı. Ne kolay, ne ucuz değil mi? Kuruluş tarihini ortadan ikiye böl sonra bu bizim günümüz diye yeri göğü inlet...

Dört kulübümüzün başkanı bir televizyon kanalında, saat tutmadım, uzun bir süre tıraş yaptılar! TFF’ye, dolayısıyla o kurumdaki bütün ünitelere, yayıncı kuruluşa ortak tavırla yüklendiler. Olabilir… Ama bugünlerde takımlarınızın oynadığı futbolla daha cömert bir yayıncı kuruluş mu bekliyordunuz? Özellikle son yıllarda bizim lig acaba dünyanın kaç ülkesinde müşteri buluyor ki?

Fenerbahçe bir firma ile yeni sponsorluk anlaşması imzalıyordu. Kulüp ekranında izledik de... Ve bu firma yeni çubukluyu hazırlayıp sunacaktı. Sundu da...

Oyuna uzatmalarda girmiş henüz 6-7 dakika oynamış oyunculara penaltı attırmak bence büyük hatadır…

Bu da ne demek değil mi? Hemen açalım o zaman... Geçtiğimiz cuma günkü gazetelerde, hemen hemen hepsinde, Fenerbahçe'nin teknik direktörsüz kalma rekorunu kırdığı, kocaman başlıklarla yer almıştı. 16 Mayıs'ta lig bittikten sonra 1 Temmuz'da sezon açıldığı gün hocası hâlâ yoktu. Ama ne var ki bu rekor daha önce kırılmıştı. Bu, olsa olsa egale edilişi idi rekorun...

Üzerinden bir hafta da geçmiş olsa, bizim 'Haftalık' bugüne denk geldiğinden ancak yazmak nasip oldu...

Başlığa sakın inanmayınız. Bu cümle tamamen ülkenin art niyetli yayın organları için yazılmıştır. Çünkü bendeniz geçtiğimiz hafta içinde SSK’nın Göztepe’deki yeni müthiş binasında idim.

Avrupa’nın çeşitli takımlarında oynayan oyuncularımız, bizim millî takımı bulunca ense yapma yanlışına niye düştüler?

TRT ekranlarından salı akşamları "Masumlar Apartmanı" isimli bir dizi yayınlanıyordu. Şimdilerde sezon finali var... Ve de en önemlisi bu dizinin yaşanmış olaylardan alıntı olduğu yazılıyor. Vah ki vah!

Millî takım İtalya'ya 3-0 kaybettikten sonra gazetemdeki yazımın başlığını "Gücümüz yetmedi" şeklinde koymuştum. Gerçekten de günümüz futbolunun hiçbir ögesinde o akşam bizim millî takım sınıfı belli değildi. İtalya'yı övüp de göğe çıkaranlar, bizim takımın Galler karşısında bu açığını kapatacağında adeta birleşmişlerdi ama ne var ki bu maça da yine Okay ile yine Türk spor basınının üç büyüklere kakalamaya çalıştığı Kenan ile çıktık.

Bizim bu müsabakadan alacağımız en önemli ders; rakip ile aramızdaki büyük fiziksel zafiyeti geliştirmek olmalıdır…

Başlıktaki soruya cevabımı merak ediyorsunuzdur. İlk bakışta ülke futbolcusunun lehine bir karar alınmış. Ama kuşkum odur ki, yarın kulüplerin çoğu “olmaz” diye haykırır ise başka bir şekle dönüşür.

Şenol Hoca’nın ideal kadrosu gibi görünen ilk on bir ve değişiklikleri, İtalya’ya karşı saha savunmasını becerebilecek gibi göründü

Millî takım önündeki resmî turnuva için kampa girdi. Bu süreçte de hazırlık maçları oynadı, oynayacak... Peki, hazırlık maçı nedir? Kadronun hangi oyun düzeni ile kimlerle yürütüleceğini görebilme, deneyebilme ortamıdır.

Anadolu Efes, Koraç Kupası’ndan sonra ikinci büyük Avrupa kupasını kazandı. Ergin Ataman’ı, yardımcılarını ve bütün oyuncuları alınlarından öpüyorum…

Moda'da oturuyorduk. Yaş, 15 bitmiş 16'ya girmiş... Okul yazlık tatile girmiş... Eh, artık sabahları ense yapmanın dönemi başlamış olmalıydı. O da ne? "Kalk oğlum kalk ve kardeşinin yanına koş... Annen yanında..." diye feryat etmez mi babam!

Öğleden sonra dün saat 15.00'ten itibaren, 53 yıllık bir spor yazarı olarak FB TV'ye odaklandım. Çünkü Ali Koç, basın toplantısı yapacaktı. Hatta açıklamada bu toplantıya katılımda sınırlama bulunmadığı, herkesin gelebileceği de belirtilmişti. Çevremdekiler de "Abi sen gidecek misin" diye sormuşlardı ki, ben şu anda bulunduğum evden basın toplantısına yürüyerek 10 dakikada giderdim ama gitmedim. Çünkü neler olabileceği aklımdan geçiyordu.

Bayramın ikinci günü... Yani geçtiğimiz cuma... Saatler 15.00’e yakın... TRT 2’ye çevirdim kanalı, açık net ve söyleyeyim umutsuzca... O da ne? Bir bay ve bir kadın “Bir Yeşilçam Hikâyesi” adlı bir program sunuyorlar.

Sezonu üçüncü bitirmesi beklenirken gelen Şampiyonlar Ligi şansı Fatih Hoca’nın, çokça da Muslera’nın sayesindedir…

Köşenin ilk bölümüne ananevi giriş ile yapmak istiyorum. Tüm İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı kutlarım... Bu kutsal günlerimizde kısıtlamalar vardır. Buna asla karşı çıkmayalım. Bu, milletimizin sağlığını koruma adımıdır.