Kemal Belgin

Bu maç tamamen iki teknik direktörün büyük teknik yanlışlarının yanı sıra maçı tribündekilerden de kötü seyrettiklerinin kanıtıydı.

Eğer sahada tabelayı değiştirecek oyuncunuz yoksa doğru oyunu ortaya koysanız da sonuç alamazsınız…

Beşiktaş, ligimizin iyi top oynayan takımlarından Malatyaspor’a karşı deplasmandaydı. Maça da iyi başladı desek yeridir. Sonradan oyun dengelenir gibi oldu. Ama Âdem boş yere kırmızı ile kendini dışarıda bulunca Beşiktaş daha rahat çıktı oyuna.

Sonuç ne olacaktı ki? Bütün umudunu bir tek oyuncuya bağlamış bir takım karşısında G.Saray rahat kazanacaktı tabii…

F.Bahçe müthiş (!) hocasıyla hem de kendi saha ve seyircisi önünde 10 kişilik rakibini yenemedi…

Anadolu Cumhuriyet Savcılığı, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanan ve ikinci yarıda yarım kalan Fenerbahçe-Beşiktaş maçı ile ilgili yaptığı araştırma ve soruşturma sonucunda 46 şüpheli için hapis ve para cezaları istemiş.

F.Bahçe golünü karambolden attı ama çok hareketli bir uç adamı olabilseydi daha fazlasını atardı.

Hikmet Hoca, Yanal'dan eksik kalır mı? Değişikliklerle takımını çorbaya çevirip, rakibine eşitlik şansı bile verdi

Geçtiğimiz perşembe günü Başkan Erdoğan’ın Ankara’daki “11 önemli iş” programını sunuşundan önce A Haber’in röportaj konuğu Çiğdem Karaaslan idi.

Maç kısır bir skorda kaldıysa bu Fenerbahçe'nin biraz şanssızlığı, biraz da son vuruşlardaki eksikliğinden kaynaklandı

Geçen hafta köşemde Arda Kardeşler isimli hakemin Ümraniyespor-Fenerbahçe maçındaki ikinci ev sahibi golünü iptal edişine değinmiş ve bu rezalet faturasının hakemliği bırakmak olması gerektiğini dile getirmiştim.

Ersun Yanal hâlâ bu formayı giyenlerle bize bekleneni sunamadı. Bu maç iki Mehmet’in gayretiyle kazanıldı…

Süper Lig’in bir alt kademesinde mücadele veren tepeden tırnağa sanki amatör Ümraniyespor, borcu 650-700 milyon avroyu aşmış Fenerbahçe’yi tam zora sokmuşken, sözüm ona hakem Arda Kardeşler, VAR ile birlikte imdada koştular.

Valbuena’nın oyuna girişi bunun yanında doğruyken Ayew’in hâlâ oyunda kalışı yeni bir Cocu faciasıdır bana göre…

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim geçtiğimiz hafta bir Tweet atarak gündemi oluşturmuştu.

Bendeniz “Haftalık” köşemi en geç çarşamba öğleden sonra gazeteme gönderirim. Dolayısıyla da Volkan Demirel’in çok ama çok hazin özür tiyatrosunu yazamadım geçen hafta... Gelen sağlam bilgilere göre Volkan önce Dereağzı’nda ayaküstü bir özür mesajı verip tüyecekmiş.

Öyle kolay kolay hakem beğenenlerden değilimdir. Hayatımız futbolun içinde geçmiştir. Zamanında hakemlerin ara seminerlerine katılmışımdır. Hilmi Ok, Ertuğrul Dilek ve rahmetli Doğan Babacan dönemlerinde...

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un “Avrupa Kupalarına katılmasak da olur...” cümlesini, biraz da yüksek dozda eleştirmiştim. Çünkü 111 yıllık tarihi olan Fenerbahçe, benim bildiğim kadarı ile hiçbir başkanı tarafından, hele hele futbolda hedef küçültmemiştir. Ama desenize, rahmetli Rüştü Dağlaroğlu’nun 1957’de, yani 50. kuruluş yılında yazdığı kitaptan sonra bu büyük kulübün tarihini paçavraya çevirenlere hiç ses çıkarılmadıktan sonra... Hele hele ünlü 1907 Derneği’nin 2 bin 500 avroya sattığına... Pardon; kimdi o zaman bu derneğin başkanı?

Fener ful kadrosuyla sahadaydı da, Ekici dışında hiçbir oyuncusu ortalıkta yoktu. Ersun Yanal’ın takıma katkısı koça bir hiç!

atv’nin yıllardır süregelen yukarıdaki başlıkta adı geçen yarışması hâlâ aynı forsu ile devam ediyor.