Necmettin Batırel

Merkez Bankası 1 haftadan beri piyasaları politika faizi olan 5.75'ten fonluyor, ama bankalarda ipin ucu kaçtı. Kredi faizlerini %17-20 aralığına çıkardılar, müşteriden tezgah altından aylık %11 verip mevduat topluyorlar.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poors's (S&P), Cuma akşamı aralarında Fransa, Avusturya ve İtalya'nın da bulunduğu Euro Bölgesi'ne üye 9 ülkenin kredi notunu düşürdü.

Uluslararası para fonları, yatırım bankaları ve kredi kuruluşları, son günlerde elbirliği etmişçesine Türkiye'de cari açığın finansal ve ekonomik istikrarı bozacağını iddia ediyor.

Tam piyasalar istim üstündeyken kredi kuruluşları sahneye çıktı. Almanya ve Fransa'ya garanti veren Fitch İtalya'yı gözüne kestirdi. Notunu düşüreceğim, diye açık açık tehdit ediyor.

Avrupa ülkelerinde borçlanma maliyeti artıyor. Fransa ve Macaristan'ın beklentilerin altında kalan tahvil ihaleleri ve ülkelerin yüksek faizden borçlanması, morallerin bozulmasına neden oldu. İMKB geçen haftayı 50 bin desteğinin hemen üzerine çekilerek kapattı.

Batı ve İran arasındaki tansiyon yükseldi. ABD Başkanı Obama, İran'ın petrol ithalat piyasasını doğrudan etkileyecek olan mali yaptırımlar konusunda ısrar ediyor.

Merkez Bankası Türkiye'de parayı en iyi yöneten, en yetkili kurum. Operasyonları duyuran başkandır, ama arkasında müthiş deneyimli isimsiz kahramanlardan oluşan uzman ordusu var.

Yılın ilk haftasına yoğun gündemle başlıyoruz. Bugün Türkiye ve Euro bölgesinde aralık imalat sektörü endeksleri belli olacak.

Amerika dünyayı önce dolara bağladı, sonra koltuğuna yaslanıp, ülkelerin çırpınışını seyrediyor. Anlaşmaların yüzde 70'i dolarla yapılıyor.

Para mutluluk getirir mi? Hiç şüphesiz para, doğrudan mutluluk getirmez. Ancak yeterli paraya sahip olmak hayatı kolaylaştırır ve hoşlanmadığımız işleri başkalarına yaptırma rahatlığını kazandırır. Bir çek ile çözülebilecek problem, gerçek bir problem değildir..

Yılın son haftasına girildiğinde İMKB 100 endeksinin yüzde 21 eridiğini dolardaki artış hesaba katıldığında ise reel olarak yüzde 40'a yakın bir kayıpla karşı karşıya olduğunu görüyoruz.

2012'de Avrupa'da hava soğuyacak ama kriz tecrübesine sahip Türkiye aradan sıyrılacak. Bakmayın siz kara tablo çizip ülkemizi %0.5-2 arasında büyüyecek diyenlere.

Türk kadını çağdaşlaşma adına ziynet anlayışını değiştiriyor. Büyük şehirlerimizde altının pabucu dama atıldı, yerini pırlanta aldı. Bildiğimiz elmasın yontulmuş haline pırlanta deniliyor.

Küresel borsalar satış ağırlıklı bir haftayı geride bıraktı. Hisse senetlerinin yanı sıra emtia fiyatlarında da sert satışlar yaşandı.

Altın fiyatlarında son iki haftada büyük düşüş yaşanıyor. Ons 1800 dolardan 1566 dolara devrildi. 1 ay içinde %15 değer kaybı var.

Euro Bölgesi 12.5 trilyon dolarlık dev bir ekonomi. Almanya'da ve Fransa'da kişi başına gelir 40 bin dolar civarında. İspanya, Yunanistan ve Portekiz'de bile kişi başına gelir Türkiye'nin iki katından fazla. İşsizlikte en vahim tablo, yüzde 20.9'la 25 yaşın altındakilerde gözleniyor.

AB liderler zirvesi Almanya'nın istediği gibi sonuçlandı. Merkel'in ağzı kulaklarında. İngiltere dışında 23 ülke mali birlik anlaşmasını imzalamayı?kabul?etti.?

Günümüzde dünyayı artık kredi kuruluşları yönetiyor. Moody's, Standard and Poor's ve Fitch.. Ülkelerin kâbusu oldular. Ülkelerin geleceği bunların iki dudağı arasında.

Avrupa Birliği'nin yeniden yapılanması şart oldu. Artık bıçak kemiğe dayandı. Euro birliği için ya tamam, ya devam denilecek.

Avrupa bankalarını iflastan kurtarmak için 3 aşamalı bir plan uygulamaya konuldu. 6 büyük merkez bankası bugünden itibaren dolar ihalesi ile para akıtmaya başlıyor.