Osman Ünlü

Mikat yerinden önce, hatta kendi memleketinde de ihramı giymek caiz, hatta daha iyidir.

“Özürlü ve özürsüz olarak namazı terk edenin, bunun farzını kaza etmesi lazımdır."

Soljenitsin: "İnsanları fenalıktan, kötülükten alıkoyan polis değil, onların duyduğu Allah korkusudur.” 

Edison: “Ben ne kadar aciz, ne kadar zayıf bir mahluk olduğumu anlıyorum...”

Farz olduktan sonra hacca gitmeyi, daha sonraki senelere bırakan kimse fasık olur!

Hac yapacak kimse, hac yapabilme şartlarını haiz olmalıdır.

Bir kimseye haccın farz olması için, vücub şartlarının o kimsede bulunması lazımdır.

Bütün insanlara kabir suali olacağını, Ehl-i sünnet âlimleri söz birliği ile bildirmektedir.

Kur’ân-ı kerimdeki emir ve yasaklara uyan kimse, dünyada rahat ve huzur içinde yaşar.

"Kötülükleri hüner, imansızlığı moda şeklinde gösterdiler. Dini, imanı olanlara gerici denildi..."

Meyyit, kabre konulunca, ne kadar salih, iyi kimse olsa da kabir onu sıkar!

Bu sureleri akşam, sabah üçer kerre Besmele ile okumalı ve zevceye, çocuklara da okutmalıdır!

Çocuk, idrâk, anlama aletleri ile âlemleri anlamaya başlar.

Yâ Rabbî! Kıldığım namazı kabûl eyle! Ahir ve akıbetimi hayreyle..."

“İnsanlar iradeli işlerinde hür iseler de, irade ve ihtiyarlarında hür değil, mecburdur!”

"Kolları, bacakları, etekleri sığalı, kıvrık, kısa olarak namaz kılmak mekruhtur.”

Bugün gıybet, dedikodu maalesef hem erkekler hem de kadınlar arasında salgın hâle gelmiştir!

"Ben azimüşşan, İslamda ağaran saç ve sakala azap etmekten hayâ ederim!.."

İmâm-ı Gazâlî hazretleri Dürre-tül Fâhire isimli kitabında, bu konuyu ne güzel açıklıyor...

Mezhebsizler, hak olan dört mezhebi ortadan kaldırarak, uydurma bir Müslümanlık istiyorlar!