Osman Ünlü

Miftâh-ul-Cennet kitabında "Ehl-i sünnet olanların, on alameti vardır" buyuruluyor.

Yetmişiki fırkada olanların hiçbiri Cehennemde sonsuz kalmayacaktır.

“Ya Resulallah! lütfeyleyip, Vel-Asr suresinin tefsirini beyan buyurur musunuz?”

Kâfirlere benzemeyi düşünmeden faydalı olan eşyalarını kullanmak günah değildir.

Bir günah işleyeni görüp de menetmek çok kıymetlidir...

Kullanılmayan Mushafı toprağa gömmek, yakıp külünü gömmek veya külünü denize, nehre koymak lazımdır.

Bir kimse, nezrim olsun dese, neyi adadığını söylemese ve niyet etmese, yemin keffareti vermesi lazım olur

Ehl-i kitap olan kâfirin, Allahü teâlânın ismini veya bir sıfatını, herhangi bir lisan ile söyleyerek, kestiği yenilir.

Hiçbir şey bir yaratıcı olmadan meydana gelmez ve kendiliğinden hareket edemez…

İnsanlar, üç oğlundan ürediği için Nuh aleyhisselama ikinci Âdem denildi.

"İstemeden verilen şey, Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır. Onu alınız!"

Kendi dinlerine uygun olunca, kâfirlerin nikâhları caiz olur.

Ölen kimseden kalan gasbedilmiş mal, zulüm ile alınan ve rüşvet, çalgı, kumar paraları helal olmaz.

Emanet vedî'a, kira veya ariyet olarak verilen ve sözleşme olmadan ele geçen maldır.

"Matem tutan kimse, ölmeden tövbe etmezse, kıyamet günü şiddetli azap görecektir."

Muharrem ayının onuncu gecesi, Aşûre gecesi, onuncu günü de Aşûre günüdür.

Her akitte iki şahit olması müstehabdır. Nikâh yapılırken ise, şarttır, lazımdır.

"Vâsıta" kitabı, büyük fitne uyandırmakta, kardeşi kardeşe düşman etmektedir.

“Allahü teâlâ, İbni Teymiyye'yi dalalete, felakete düşürdü. Gözlerini kör, kulaklarını sağır etti..."

Osmanlı devleti parçalanınca, mezhepsizler meydanı boş buldular...